”Borç çevirme konusunda problem olmayacak”

Bakan Çağlayan, 2009'da sektörün, kamunun ve bankacılık sisteminin borç çevirme konusunda en ufak şekilde problemi olmayacağını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, "2009'la ilgili gerek IMF ile yapılacak anlaşma gerek alınan tedbirlerle, 2009'da ne özel sektörümüzün ne kamunun, ne de bankacılık sisteminin borç çevirme konusunda en ufak şekilde problemi olmayacaktır" dedi.

Çağlayan, Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu (TÜGİK) tarafından düzenlenen "'Genç İş Adamları Soruyor" toplantısında iş adamlarının sorularını yanıtladı.

"Türkiye böylesine bir ekonomik krizden tabii ki etkilenecek" diyen Çağlayan, Türkiye'nin uluslararası ekonomiye entegrasyonuna işaret etti.

Özellikle otomotiv sektörünün bu krizden menfi etkilenmeye başladığını, etkilenmeye de devam edeceğini belirten Çağlayan, "Hesabımızı, kitabımızı buna göre yapalım. Gördüğümüz hadise şu ki ilk 6 ay biraz sıkıntılı geçecek. Hazırlıklı olmak gerekiyor. Bu kriz Türkiye'yi de hissesi oranında etkileyecek. 3. çeyrekten itibaren Türkiye bundan çıkış noktasında olacak" diye konuştu.

"Şirket birleşmelerini teşvik edecek çalışma içindeyiz"

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olarak artık tahminle iş yapmadıklarını ifade eden Çağlayan, Girişimci Bilgi Sistemine ilişkin bilgi verdi. Çağlayan, "Bunun adını Girişimci Bilgi Sistemi koyduk. Resmen bir MR, röntgen geride kaldı, kılcal damarlara varıncaya kadar tespitler yaptık. Elimizde artık bir radar, pusula var" dedi.

Türkiye'de şirketlerin ölçek problemi bulunduğunu, küçük olan şirketlerin konsolide edilmesi gerektiğini anlatan Çağlayan, "Küçük olsun, benim olsun, bu iş bitmiştir. Güçlerimizi birleştirerek iş yapmamız gerekiyor. KOBİ'lerin bir araya gelmesi, şirket birleşmesi noktasında her türlü yasal mevzuatla ilgili kolaylıklar getirme noktasında ciddi çalışma içindeyiz. Onların birleşmesini teşvik edecek çalışma içindeyiz. Sanıyorum ki çok kısa süre içinde bu Türkiye'nin gündemine gelecek" diye konuştu.

"İş aleminde ambalajlı bir paket beklentisi var"

Zafer Çağalayan, 2001 krizinin Türkiye'de herkesin aklını başına getirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bununla birlikte gördük ki eskisi gibi çalışamayız. Dünyanın içinden geçtiği deprem çok büyük. Öyle ufak bir kriz değil bu kriz. ABD Merkez Bankası 3 vardiya para basıyor yetiştiremiyor. Böyle bir ortamda biz Avrupa kadar etkilenmiyoruz, etkilenmeyeceğiz. Krizden Almanya, İngiltere gibi etkilenmiyorsak, ben de bunu söylüyorsam, bundan neden alınalım? Kriz derinleşecek diye sakın siz de kriz geçirmeye kalkmayın. İş aleminde ambalajlı bir paket beklentisi var. Biz ABD durumunda değiliz, batan banka yok. Türkiye İngiltere, Fransa değil. Her ülkenin kendine has özellikleri var. Benim etkilenmem onlarla bir değil ki... Hükümet olarak 20'den fazla tedbir açıkladık."

Hükümetin mevduata tam güvence vermediği için eleştirildiğini hatırlatan Çağlayan, yastık altındaki paraların ekonomiye dönmeye başladığını, Türkiye'de mevduatların arttığını söyledi. Hükümetin bunu lüzum ederse kullanacağını, elinde beklettiğini ifade etti.

"Borç vermede problem olmayacak"

Bu dönemde bankacılık sektörünün "tik" davranışı olduğunu, hemen frene basmasıyla camdan birkaç kişinin fırladığını anlatan Çağlayan, "2009'la ilgili gerek IMF ile yapılacak anlaşma gerek alınan tedbirlerle birlikte 2009'da ne özel sektörümüzün de kamunun ne bankacılık sisteminin en ufak şekilde borç cevirme konusunda bir problemi olmayacaktır" dedi.

Bankacılık sisteminin hafızasının balık hafızası gibi olduğunu ve unuttuğunu ifade eden Çağlayan, dün BDDK'nın iki önemli düzenleme yaptığını, firmaların borçlarının yeniden yapılandırılması konusunda ellerinin rahatlatıldığını, şirketlerin 90 gün takibe alınmadan borçlarının hemen yapılandırılabileceğini anlattı.

Çağlayan, BDDK'nın düzenlemesiyle, aynı zamanda grup şirketleri arasında sıkıntı bulunmayanlara bankaların müdahale edemeyeceğini anlatarak, "BDDK'nın bu düzenlemesi, bankacılık sistemi ile reel sektörün arasını düzeltecek, evlendirecek çok önemli bir düzenleme" dedi.

Türk Ticaret Kanununun acilen çıkarılmasını, bunun için diğer partilerin de desteğinin gerektiğini söyledi.

"Bankaları etik olmaya davet ediyorum"

Sicil affı konusunda kanunun tamamlandığını hatırlatan Çağlayan, konuyla ilgili şunları söyledi:

"Bankacılık sistemi layıkıyla bu işi yapsa böyle bir düzenlemeye gerek yoktu. Yapmıyorlar. Bankacılılık sistemi... Maalesef içinde her gurupta her yerde olduğu gibi farklı zihniyette olan insanlar var. En başta Merkez Bankası bunu yapacak. Arkadaş, ben sana borcumu ödemişsem Allah'tan kork bunu kaldır üzerimden. Benim elimi kolunu bağlama, ben koşayım. Ümit ediyorum ki Merkez Bankası başta olmak üzere kanun çerçevesinde herkes gereğini yapacak. Bankaları bu noktada etik olmaya davet ediyorum Merkez Bankası başta olmak üzere.  Özel sektör odaklı düşünmeye davet ediyorum Merkez Bankası başta olmak üzere."

Çağlayan, şu anda protestolu senet, krediler, çekler dahil toplam 12 milyon adet işlem olduğunu, ancak bunun 12 milyon sicil anlamına gelmediğini de vurguladı.

KOSGEB kredilerini bu yıl iki katına çıkarmayı planladıklarını bildiren Çağlayan, Eximbank desteklerin süreceğini, Hükümetin çok şey yaptığını, yapmaya da devam edeceğini anlattı.

Konuşmasında yeni teşvik sistemine de değinen Çağlayan, Sıfır kilometre yeni bir teşvik sistemi hazırladıklarını, her ile bir teşvik verdiklerini anlattı. Çağlayan, Meclise gelecek düzenlemede illerin birbirine haksız rekabet yapamayacağını, sektörel önceliklerin öne çıkacağını söyledi.

”Otomotiv sektörüyle ilgili eylem planımızı bitirdik”

Çağlayan, otomotiv sektörüne ilişkin bir soru üzerine, "Otomotiv sektöründe ne yapılacağı söylenmez, yapılır. Öbür türlü çünkü beklenti yaratıldığı zaman durmuş pazar iyice durur" dedi.

Bu konuyla ilgili bakanlık olarak Ekonomi Koordinasyon Kurulunda kendilerine verilen görev çerçevesinde sektörle ilgili eylem planını bitirdiklerini bildiren Çağlayan, şunları kaydetti:

"Dün gece saat 23.00 itibariyle bakanlığımızda arkadaşlarla görüştük, son rötuşlarımızı yaptık, konuyu Ekonomi Koordinasyon Kuruluna götürdük. Konunun Maliye Bakanlığı ve Hazineyi ilgilendiren kısımlarını beraber masaya yatıracağız. Tabii ki bu konuda neler yapılabileceğine ilişkin tedbirlerimizi görüşeceğiz ve bunu gündeme getireceğiz. Ne yapıyorsunuz derseniz...Bunu gündeme getireceğiz. Derdimiz otomotiv sektöründeki iç pazarı mutlaka kuvvetlendirecek tedbirleri almak. Onları size söylemeyeyim, yeni beklenti de ben yaratmayayım. Ama şunu bilin ki sektörle ilgili strateji eylem planı kısa, orta ve uzun tedbirler setidir. Neler yapılabileceğini, sektörün idari mevzuatla ilgili, mali anlamda rekabet gücü gibi tek tek eylemleri koyuyoruz."