Hamside tehlike çanları! Yarı yarıya düştü
TÜİK verilerine göre hamsi avı bir yılda 270 bin tondan 150 bin tona geriledi. Uzmanlar aşırı avcılık, iklim değişimi ve kirlilik nedeniyle hamsi stoklarının kritik seviyeye indiği uyarısında bulunuyor.
Karadeniz'de devam eden balık av sezonu, hamsi stoklarındaki dramatik azalmayı yeniden gündeme taşıdı. Halk sofralarının vazgeçilmezi ve deniz ekosisteminin temel besin zinciri unsurlarından biri olan hamsi, ekonomik ve ekolojik boyutlarıyla alarm veriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, 2023-2024 sezonunda 270 bin ton olan hamsi avı, 2024-2025 sezonunda yaklaşık 150 bin tona düştü. Bu, yalnızca bir yılda yüzde 45’e varan bir gerilemeyi işaret ediyor.
Karadeniz'de sıcaklık artışı, plankton yoğunluğundaki azalma, göç rotalarındaki değişimler ve çevresel baskılar, hamsinin yaşam döngüsünü bozuyor.
KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Şahin, hamsi stoklarının korunması için daha sert uygulamaların kaçınılmaz hale geldiğini belirtti.
Şahin "Sezon başında her zaman bol av beklentisi oluyor ancak kısa süre sonra azalmanın farkına varılıyor. Geçen yıl başlatılan kota uygulaması bu yıl da sürecek ama etkisi sezon bitiminde görülecek" dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın balıkçılardan yeni kota taleplerini topladığı, ancak mevcut düşüş göz önüne alındığında daha sınırlı uygulamaların gündeme gelebileceği ifade ediliyor.
Dr. Şahin'e göre en büyük sorun, henüz üreme boyuna ulaşmamış küçük hamsilerin yoğun şekilde avlanması. Verilere göre verilen 400 bin tonluk kota içinde yalnızca 150 bin tonluk fiili av yapılırken, bunun 65 bin tonu balık unu-yağı fabrikalarına gönderildi.
Şahin, "Bu tablo, sofraya giden hamsinin bile fabrikalara aktarıldığını ve stokların genç bireyler üzerinden tüketildiğini gösteriyor. Avlanan balıkların boyu küçüldükçe stokların yok oluşu hızlanıyor” dedi.
Toplam 290 bin tonluk deniz balığı avının 80 bin tonunun fabrikalara teslim edildiği düşünüldüğünde, hamsinin yüklü bölümünün endüstriyel tüketime gittiği belirtiliyor.
Uzmanlara göre bu gidişat sürerse, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın daha sert politikalar uygulaması gerekecek. Olası tedbirler arasında; hamsi av sezonunun geçici olarak tamamen kapatılması, kota miktarlarının ciddi şekilde düşürülmesi, belirli bölgelerde av yasağının genişletilmesi ve denetimlerin sıkılaştırılması var.
Karadeniz’de hamsiye zarar verecek istilacı bir tür bulunmadığını vurgulayan Şahin, asıl tehdidin insan kaynaklı olduğunu belirtti: “Şu anda hamsiyi etkileyen en önemli unsur aşırı av çabası. Yanlış avlanma, kıyısal kirlilik ve kontrolsüz endüstriyel tüketim stokları eritiyor.”
Kıyı ekosistemlerinde artan kirlilik, hamsinin besin kaynağı olan plankton yoğunluğunu da etkiliyor. Bu durumda hem av miktarının düşmesi hem de balık boylarının küçülmesi, sürdürülebilirlik açısından kırmızı çizgiye işaret ediyor.
Hamsinin azalması yalnızca sofraları değil, Karadeniz’in doğal dengesini ve bölge balıkçılığının geçim kaynaklarını tehdit ediyor. Ekolojistler, hamsinin zincirleme etkilerinin diğer türlerde de av kaybına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.