2030'da nasıl bir dünya bizi bekliyor?
Fujitsu'nun Trajectory firması ile ortaklaşa gerçekleştirdiği Zaman Çizelgesi 2030 raporu, iş liderlerinin gelecekle ilgili endişelerine yer veriyor.
Fujitsu'nun Trajectory firması ile ortaklaşa gerçekleştirdiği Zaman Çizelgesi 2030 raporu, iş liderlerinin gelecekle ilgili endişelerine yer veriyor.
"Zaman Çizelgesi 2030" yapay zeka (AI), robotik gelişmeler, yaşlanan nüfus, dijital vatandaşlık ilkeleri ve internetin daha da yaygınlaşması gibi ana değişim faktörlerinin sonucunda 2030'da dünyamızın neye benzeyebileceği konusunda ışık tutmayı hedefliyor.
Rapor iş dünyası ve hükümet liderleri, toplumlar ve bireyler tarafından şu andaki oylamalar neticesinde, olumlu (Yükselme Yolu) ve olumsuz (Yoldan Çıkma) iki senaryo üzerinden geliştirilen varsayımları özetliyor.
Araştırma 2030 yılı eğilimlerini netlikle ortaya çıkarmak amacıyla kapsamlı bir ufuk tarama sürecine yer veriyor. Ele alınan geniş trend yelpazesinin başında teknoloji talebi, sosyal değişim, iş dünyası ve küreselleşmenin yanı sıra diğer anahtar faktörler de inceleniyor. İşte 2030'a kadar dünyayı dönüştürebilecek 'anahtar' eğilimler...
1- Otomasyon Teknolojik gelişmeler iş ve ekonomileri yeniden şekillendirmek için birleşiyor.
2- Online Dünya Dünyanın yüzde 70'inden fazlasının internet erişiminin olması.
3- Yaşlanma Küresel nüfusun 8.5 milyardan fazla olduğu ve bu nüfus içinde yer alan 8 kişiden 1'inin 65 yaş üstü olması.
4- Kentleşme Dünya nüfusunun yaklaşık üçte ikisinin kasaba ve şehirlerde yaşaması.
5-Küreselleşme Gelişmekte olan piyasalar tarafından yönlendirilen küresel ekonomi sistemlerinin hakimiyeti.
6- Sürekli öğrenim Değişim hızı ve daha uzun yıllar çalışma sebebiyle sürekli eğitim.
7- Dijital vatandaşlık Verimliliği en üst düzeye çıkarmak için sayısallaştırılmış kamu hizmetleri.
8- Esneklik Tüketici teknolojisinin benzeri görülmemiş esnekliğinin günlük yaşamlarımıza katkısı.
9- İnternetin düzenlenmesi Hükümetlerin daha fazla kontrol uygulamaları ve çok katmanlı erişim normu.
10- Herkese yiyecek Sürdürülebilirlik konusunda çok az ilerleme, gıda sistemlerinin büyük baskı altında olması.