Dördüncü nükleer enerji ihalesi de fiyaskoyla tamamlandı…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Serdar İSKENDER / Makine Yük. Mühendisi

Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi tarafından 1 MW gücünde TR-1 adındaki bir deney reaktörünün 1962 yılında işletmeye alınmasıyla, nükleer enerji Türkiye gündemine girmiştir.

Ülkemizde nükleer enerji üretim santrallarıyla ilgili ilk araştırmalar, 1967-1970 yılları arasında yapılmıştır. 1972 yılında, o dönemki adıyla Türkiye Elektrik Kurumu'na (TEK) bağlı olarak, Nükleer Enerji Dairesi çalışmaya başlamıştır. Ülkemizde, ilk Akkuyu Nükleer Santral İhalesi 1977 yılında yapılmıştır. İlk ihaleyi kazanan Asea-Atom firması ile yapılan yoğun görüşmeler sonucunda, firmanın yüzde 100 kredi getirememesi ve o dönemdeki politik sıkıntılar nedeniyle ihale tamamlanamamıştır.

1983 yılında, Akkuyu ve Sinop'ta nükleer enerji santralinin kurulması için teklif alma süreci başlamıştır. Ancak, 1986'da meydana gelen Çernobil Nükleer Santral kazası nedeniyle, Türkiye'de nükleer enerji santrali kuruluşuyla ilgili çalışmalara ara verilmiş ve TEK Nükleer Santraller Dairesi Başkanlığı kapatılmıştır.

Ekim 1992'de TEK'in, dünyadaki önemli nükleer santral üreticisi firmalardan, 2002 yılında devreye girecek şekilde 1.000 MW gücünde bir veya iki üniteli nükleer santralin kurulması için teknik ve finansal konularda bilgi istemesiyle, üçüncü ihale sürecide başlamıştır. 17 Aralık 1996'da uluslararası ihaleye çıkılarak ve 15 Ekim 1997 tarihinde AECL, NPI ve Westinghouse konsorsiyumlarından teklif alınmıştır. Kararın açıklanması çeşitli nedenlerle sekiz kez ertelendikten sonra 25 Temmuz 2000'de Bakanlar Kurulu kararı ile ihale iptal edilmiş ve ikinci defa kurulmuş olan TEAŞ Nükleer Santraller Dairesi Başkanlığı tekrar kapatılmıştır.

2000 yılından 2007'ye kadar nükleer enerji konusunda hiçbir çalışma yapılmamıştır. 2007 yılında Enerji Bakanlığı tarafından dördüncü kez nükleer enerji ihale süreci başlatıldı. Kamuoyuna ihale süreciyle ilgili her türlü yasal hazırlığın yapıldığı izlenimi verildi. Birçok firmanın ilgilendiği duyuruldu. Son 47 yılda üç kez açılan nükleer santral ihalelerinden sonuç alamayan Enerji Bakanlığı'nın yüksek katılım beklediği ve TETAŞ tarafından Türkiye tarihinde dördüncü kez açılan ihale için 13 şirket şartname almasına rağmen, sadece Atomstroyexport-Inter RAO-Park Teknik'ten oluşan Rus-Türk Ortak Girişim Grubu teklif verdi.

İhale sürecinde birinci zarf açıldığında, Rus-Türk Ortak Girişim Grubu'nun tek başına yarışmada yer alacağı ortaya çıktı. İkinci zarf ise TAEK tarafından açıldı. TAEK'in 9 kriterini yerine getirdiğine karar verilen firma; güvenlik, lisanslama, teknolojik denenmişlik, reaktör tipi gibi başlıklardan geçer not aldı. TAEK, 19 Aralık 2008 tarihinde Nükleer Santral Yarışması kapsamında teklif edilen reaktör tasarımına uygunluk belgesi vermiş ve teknoloji açısından onay yazısını TETAŞ'a göndermişti.

İhale sürecinde, 19 Ocak'ta üçüncü zarf açıldı. Üçüncü zarfı elektriği satın alacak TETAŞ açtığında, yüksek bir fiyat ortaya çıktı. Rus-Türk ortaklığı tarafından değerlendirmeye esas indirgenmiş bazda fiyat teklifinin 21,16 cent/kiloWattsaat (kWh) olması, ülkemizin nükleer enerji hayalinin ertelenmesine neden olacak gibi. 2008 yılında TETAŞ'ın toptan ortalama satış fiyatı 12,82 cent/kWh'tı. Üçüncü zarfta ortaya çıkan fiyat TETAŞ'ın 2008 yılı ortalama fiyatından yüzde 170'e yakın daha yüksek düzeyde bulunuyor.

Rus-Türk Ortak Girişim Grubu, nükleer santralı 2015 yılında işletmeye almayı planlıyordu. İhale kanunu gereği, ihaleyi alacak firmaya 15 yıl alım garantisi verilmişti. Ortak Girişim Grubu 2015'te elektrik fiyatını 30 sentten başlatmayı, 2030'a gelindiğinde ise 15 cent'e kadar düşürmeyi öngörüyordu. Bu hesapla, kilowattsaat elektriğin ortalama fiyatı ise 21,16 cent olarak ortaya çıkıyordu. Ortak Girişim Grubu, 15 senede Türkiye'ye 415 milyon kilowatt saat elektrik satmayı ve bu satıştan da 90 milyar dolara yakın bir para almayı hedefliyordu.

Dünyada nükleer enerji kullanılarak üretilen en pahalı elektrik 8 cent'le Japonya'da üretiliyor. Avrupa ortalaması ise 5 cent'in altında. Dünya fiyatları açısından değerlendirme yapıldığında, üçüncü zarfta ortaya çıkan fiyat 15 cent'in üzerine çıkmamalıydı. 15 sene sonunda da bu değer, 8 cent'in altına kadar düşmeliydi.

19 Ocak'tan itibaren, enerji sektöründe faaliyet gösteren tüm oyuncular üçüncü zarfın açılmasıyla ortaya çıkan fiyatın yüksek olduğu konusunda mutabakata varmış gözüküyor. Teklifi veren Rus-Türk Ortak Girişim Grubu'nda, daha üçüncü zarf açılmadan, fiyat teklifinin yüksek olduğunu düşünmüş olacak ki, "girdi maliyetlerindeki değişim" diyerek yeni bir fiyat teklifi zarfını TETAŞ'a gönderdiği ortaya çıktı. Nükleer santral ihalesi, bakanlık tarafından yarışma şeklinde yapıldığı için kanuna göre ikinci bir teklif alınmıyor. İhale komisyonu bu zarfı kabul etmedi. Bakanlık yetkilileri ise kabul etti. İkinci zarfın mevzuata uygun olmadığı fark edilince zarf, Ortak Girişim Grubu'na iade edildi.

Bu şartlar altında dördüncü nükleer enerji ihalesinin de sonuçlandırılması zor gözüküyor. İhale devam ederken fiyat değiştirilmek isteniyor, diğer taraftan elektrik satış fiyatı olarak sunulan teklif beklentilerin çok üzerinde. TAEK'in 1956'da kurulduğu düşünüldüğünde, Türkiye'nin 53 yıllık nükleer enerji hayali, yönetilemeyen ihale süreciyle dördüncü kez akim kalıyor. Türkiye'nin nükleer enerji hayali de başka bir bahara kalmış gözüküyor.