Konteyner navlun fiyatları düşerken Türkiye'nin gelişimi şaşırtıyor
Küresel boyutta konteyner taşımacılığı fiyatlarında düşüş gözlenirken, Türkiye'nin limanları ise bu alanda gelişimini sürdürüyor. Uluslararası değerlendirmelerde öne çıkan konteyner limanı sayısında artış kaydedilirken, konteyner taşımacılığında küresel eğilimler doğrultusunda yürütülecek çalışmalarla Türkiye'nin lojistikte bölgesel güç olma hedeflerini yakalaması mümkün görünüyor.
Hüseyin VATANSEVER
Küresel ticarette 1960'lı yıllardan bu yana konteyner taşımacılığının yaygınlaşması, maliyetlerin düşmesine ve ticaretin artmasını sağladı. Aynı zamanda konteyner taşımacılığı, getirdiği esneklik ile hızlı taşıma imkânı ve elleçleme kolaylığı gibi imkânlar sundu. Ayrıca farklı konteyner tipleri ile farklı ürünlerin taşınmasını sağlaması açısından konteyner taşımacılığı yüksek ticari faydalar sağlarken, hasar riskini de azalttı.
Lojistik operasyonları geliştiren bu taşıma kutusu, tedarik zinciri içinde popülaritesini koruyor. Bu yönleriyle konteyner taşımacılığı, stratejik coğrafi konumu ile dikkat çeken ve lojistik performansını artırmak isteyen Türkiye için küresel ticarette varlığını geliştirmek ve ihracatın devamlılığını sağlamak açısından çeşitli avantajlar sunuyor.
Konteyner taşımacılığı sektörü, Türkiye'nin jeopolitik konumu, liman altyapısına yapılan yatırımlar ve lojistik altyapıya entegre edilen stratejiler ile önemli bir büyüme alanı olarak görülüyor. Transit avantaj, liman kapasiteleri gibi mevcut güçlü yönleri fırsatlarla birleştirildiğinde, Türkiye kısa-orta vadede bölgesel bir lojistik merkez olma yolunda ilerleme potansiyeli taşıyor. Son olarak yaşanan navlun fiyatlarındaki düşüş, Türkiye'nin konumunu bir kere daha gündeme getirdi.
Drewry Dünya Konteyner Endeksi’ne (WCI) göre Ekim 2025 itibarıyla 40 fit uzunluğundaki bir konteyner (FEU) için 1740 dolar seviyesinde seyretti. Bu değer, 2023 sonuna göre yüzde 40'tan fazla, pandemi döneminin zirvesine göre ise neredeyse yüzde 85'lik bir gerilemeyi işaret ediyor. Söz konusu gerilemenin temel nedenleri arasında talep normalleşmesi, kapasite artışı ve arz fazlası ile politik tansiyonun kısmen yumuşaması olarak sıralanıyor.
Konteyner Elleçlemede Temmuz 2025’te Zirveye Ulaşıldı
Küresel denizcilik sektörünü de etkileyen konteyner navlun fiyatlarındaki düşüş, 2025 yılının ikinci yarısı ile ilgili yapılan değerlendirmelere küresel talepte yavaşlama şeklinde yansıdı. Uluslararası arenada panik havası oluşmasına yol açan bu gelişme, Türkiye’de ise limanlarda elleçlenen konteyner miktarında artış olarak yansıdı.
Küresel deniz taşımacılığında yaşanan bu karamsar tabloya karşın Türkiye'nin 2025 yılında sergilediği performans şaşırtıcı olarak görülüyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı verilerine göre Temmuz 2025'te Türk limanlarında elleçlenen konteyner miktarı 1.25 milyon TEU'ya ulaştı. Böylece Türkiye'nin limanlarında elleçlenen konteyner miktarı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14.5 artış göstererek 634 bin 879 TEU ile aylık konteyner yükleme rekoru kırıldı.
Bu başarı Lloyd’s List’in “En İyi 100 Konteyner Limanı” sıralamasında da yansıdı. Söz konusu listeye Aliağa Limanı da eklenerek listedeki Türk limanlarının sayısı 2025'te beşe yükseldi. Türkiye’nin toplam konteyner elleçleme hacminin yüzde 84.1’ini gerçekleştiren Ambarlı, Kocaeli, Aliağa, Tekirdağ ve Mersin limanları, ülkenin deniz ticaretindeki stratejik önemini korudu. Bu başarının arkasında Türkiye'nin jeopolitik konumunun yanı sıra liman altyapısına yapılan yatırımlar ve bölgesel ticaretteki değişen dinamikler de yatıyor.
Limanlarında 9 Ayda 409.6 Milyon Ton Yük Elleçlendi
Türkiye'nin limanları, yılın üçüncü çeyreğini de elleçlenen yük miktarında artış göstererek tamamladı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı verilerine göre 2025 yılının ocak-eylül döneminde limanlarda elleçlenen yük miktarı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3 artış göstererek 409.6 milyon ton oldu.
Konteyner elleçlemede ise yüzde 3.5 artış kaydedilerek 10.5 milyon TEU seviyesine ulaşıldı. Eylül 2025'te geçen yılın aynı ayına göre yük elleçlemede yüzde 2.8 artış yaşandığı ve 42.89 milyon ton yükün elleçlendiği kayıtlara geçti. Ayrıca 2025 yılının eylül ayında konteyner elleçlemede ise yüzde 2.9 artış ile 1.11 milyon TEU olarak gerçekleşti. Küresel yavaşlama ve düşen navlun oranları genel bir endişe yaratırken, Türkiye'nin rekor kıran performansı, doğru stratejiler ve altyapı yatırımlarıyla bu zorlu dönemde bile fırsatların değerlendirilebileceğini gösteriyor. Ancak küresel yavaşlamanın kalıcı olmadığını göz önünde bulundurmakta fayda var. Bununla birlikte Türkiye’nin gösterdiği başarının tesadüf olmadığı bir gerçek.
Buna ilaveten Türkiye'nin sektörde süregelen çalışmalarının sektörün küresel geleceğine yön verecek eğilimler doğrultusunda desteklenmesi gerekiyor. Sektörün geleceği ile ilgili değerlendirmeler, karbonsuzlaşmanın getirdiği maliyetlerin yönetilmesi, otomasyonun getirdiği sosyal ve ekonomik sorunlara karşı çözüm üretmek ve jeopolitik risklerin yarattığı belirsizlikler ile baş etme yöntemleri ile şekillenecek. Mevcut ortamda sadece en büyük olmak değil, aynı zamanda en çevik, yenilikçi ve dirençliler rekabetçi olacak.
Küçük Firmaların İhracat Yapmasını Kolaylaştırıyor
Ucuz hammadde ve işgücünün olduğu yerlerde üretimden faydalanmayı sağlayan konteyner taşımacılığı, küçük ölçekli firmaların küresel pazarlara erişimini de sağlıyor. Bir konteyner farklı araçlara yüklenerek taşınabilmesiyle daha uygun rota oluşturulmasına katkı sağlarken aynı zamanda yükünü taşıtacak dış ticaret firmalarına da alternatif seçenekler oluşturabiliyor.
Böylece taşımacılığın deniz, kara ve demiryolu ile entegre edilebilmesiyle ülkeler arasında ticareti sağlayabiliyor ve ihracat menzilinin uzamasına katkı sağlıyor. Konteyner taşımacılığı buna ek olarak tam konteyner taşımacılığı (FCL) ile parsiyel taşımacılık (LCL) olarak adlandırılan seçeneklerle alternatif oluşturuyor. Bu sayede LCL ile bir konteynerin tamamını dolduracak hacme ulaşamayan nispeten daha küçük firmalara da dış ticarette varlık gösterme imkânı doğuyor.