Turizmde potansiyel için çeşitlilik hedefliyor
Mersin’de sektör temsilcileri, kentin turizm potansiyeline rağmen uluslararası ölçekte yeterince güçlü bir konumda olmadığını belirterek çözümün tanıtımın güçlendirilmesi, ulaşım altyapısının geliştirilmesi ve turizm çeşitliliğine yatırım yapılmasından geçtiğini vurguladı.
Türkiye’nin Akdeniz çanağındaki en güçlü turizm potansiyeline sahip şehirlerinden biri olarak gösterilen Mersin, son yıllarda yapılan yatırımlara rağmen uluslararası arenada hâlâ istediği sıçramayı gerçekleştiremedi.
Kentin turizmde sürdürülebilir bir büyüme yakalaması için tanıtımdan ulaşıma, tesis kalitesinden alternatif turizm başlıklarına kadar pek çok alanda ortak bir vizyon oluşturulması gerektiği vurgulanıyor. Bu çerçevede değerlendirmelerde bulunan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 25 No’lu Seyahat Acenteleri, Konaklama, Eğlence, Sanat, Spor İşletmeleri Meslek Komitesi Başkanı Murat Demir, Mersin’in turizmde hak ettiği ivmeyi yakalayamamasının temel nedeninin tanıtım eksikliği ve uluslararası bağlantıların yetersizliği olduğunu dile getirdi.
Demir, özellikle Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın açılmasıyla kentin eline önemli bir fırsat geçtiğini ancak direkt uçuşların artırılmaması ve tur operatörleriyle iş birliklerinin zayıf kalması nedeniyle Mersin’in küresel pazarda görünür olamadığını belirterek, “Mersin ancak koordineli bir stratejiyle Türkiye’nin önde gelen destinasyonları arasına girebilir” dedi.
TÜRSAB Başkanlık Başdanışmanı Numan Olcar, Mersin’deki turizm vizyonunun yeni açılan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın sağladığı erişim kolaylığıyla daha fazla turisti ağırlamaya odaklandığını belirtti. Numan Olcar, şehirde 28 yeni otel ve konaklama tesisi inşasının sürdüğünü söyledi. Mersin’de kültür, doğa, sağlık ve kongre turizmi gelişiminin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Olcar, sürdürülebilir ve farklılaşmış turizm konseptlerine yatırım yapmanın marka değerini artıracağını kaydetti.
Son yıllarda ağırlanan turist profilinde belirgin bir değişim yaşanmadığını açıklayan Numan Olcar, “Ağırlıklı olarak yerli turistler ve kısa süreli ziyaretçiler hakimiyetini sürdürürken, yabancı turist segmentinde Rusya gibi ülkelerden beklenen artış potansiyeli gerçekleşmedi. Özellikle 2025 yaz sezonunda yabancı turist sayısında düşüş gözlendi. Planlanan hedeflerin altında kalan doluluk oranları, beklentileri karşılamayınca genel başarı sağlanamadı.
Rus turistler için Antalya’ya alternatif olma hedefi öne çıksa da 2027’ye kadar 1 milyon ziyaretçi vizyonu şimdilik sınırlı kaldı. AB ülkeleri, Yakın Doğu ve Asya’dan gelenler de düşük oranlarda seyrediyor. Çukurova Havalimanı’nın açılmasına rağmen altyapı entegrasyonu ve sürdürülebilir stratejiler yetersiz kalınca, Mersin’in turizm potansiyeli planlanan başarıdan uzak kaldı. Bu hedeflerin tutmaması, gelecekte sağlık ve kongre turizmi gibi farklılaşmış segmentlere odaklanmayı zorunlu kılıyor”dedi.
“Ekoturizm ve gastronomi odakları değerlendirilmeli”
Kentin turizm dokusunu güçlendirmek adına, kültür turizminde Kilikya Yolu gibi uzun mesafeli yürüyüş rotaları ön plana çıkarılmasının önemine dikkat çeken Numan Olcar, farklı deneyimler sunmanın avantajlarını şöyle sıraladı: “Doğa turizminde Deliçay Kanyonu ve Köşekbükü Mağarası gibi astım terapisi potansiyeli taşıyan alanlar, ekoturizm odaklı huzur rotaları olarak değerlendirilmeli, mevsimsel kuş gözlemi etkinlikleri ile çevre dostu konaklamalar düşünülmeli. Gastronomi turizminde özgün Akdeniz tatlarını öne çıkaran çiftlik ziyaretleri ve sokak lezzet haritaları geliştirilmeli.”
Tematik tarihi rota destekleri
TÜRSAB’ın Mersin'deki turizm işletmeleri ve acenteler için Yöre Temsil Kurulu aracılığıyla etkin denetim raporları ve eğitim programları yürüttüğünü de dile getiren Numan Olcar, “Birlik, diğer illerde uyguladığı sınır bölgeleri odaklı tur organizasyon desteklerini Mersin'de yayla ve kültür rotalarına uyarlayarak acentelere konaklama ve tur teşvikleri sunmaktadır. Benzer şekilde Doğu Anadolu modeli uyarlanmış tematik tarihi rota destekleri, Kızkalesi gibi alanlarda mali yardım olarak devreye alınması planlanmaktadır. Bu çalışmalar, doğal olarak Mersin turizminin sürdürülebilir büyümesine katkı sunmaktadır” diye konuştu.
Ortak marka ve dijital kampanya
Numan Olcar, değişen seyahat trendleri ve Mersin’in uluslararası arenada daha görünür bir turizm destinasyonu olabilmesi için atılması gereken en kritik adımlarla ilgili olarak şunları aktardı: “Dijitalleşme, Mersin turizminde rezervasyon ve navigasyon süreçlerini hızlandırırken, sürdürülebilirlik çevre odaklı rotaları öne çıkarıyor. Mersin’in görünürlüğünü artırmak için en kritik adımlar, ortak marka stratejisi oluşturmak ve hedef pazarlara yönelik dijital kampanyalar yürütmek, hayati öneme sahip. Uluslararası fuarlar ve etkinliklerde sadece Mersin değil, Doğu Akdeniz bir bütün olarak ele alınmalı, kültür-doğa rotaları bütünleşik tanıtılmalı.”
''Mersin turizmi hız kazanabilir"
Mavi Beyaz Otel Genel Müdürü Nebil Kavvasoğlu, Mersin’in turizm potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu ancak bu potansiyelin ancak doğru adımlarla değerlendirilebileceğini belirterek tanıtım ve markalaşma çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiğini dile getirdi. Mersin’in butik ve özgün bir yapıyla yurt dışına açılmasının daha doğru olacağını söyleyen Kavvasoğlu, turizmin çeşitlendirilmesinin de büyük önem taşıdığını vurguladı.
Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın şehre önemli bir avantaj sağladığını ancak tek başına yeterli olmadığını ifade eden Kavvasoğlu, ulaşım altyapısının güçlendirilmesi ve hizmet kalitesinin artırılmasıyla birlikte Mersin’in turizmde hızlı bir yükseliş yakalayabileceğini belirtti. 2026 sezonundan oldukça umutlu olduklarını söyleyen Kavvasoğlu, devam eden Çeşmeli–Erdemli–Silifke– Taşucu otoyol çalışmalarının tamamlanmasıyla bölgenin çok daha güçlü bir turizm sezonu geçireceğine inandıklarını ifade ederek, “Her şey Mersin için” dedi.