Otomobil sigortasında gözü liderlikte
Her yıl enflasyon üzerinde büyüyen Türkiye sigorta sektörüne reasürans konusunda bakış açısının yumuşadığını belirten Sompo Sigorta Genel Müdürü Fahri Uğur, yatırımcı ilgisinin de arttığını söyledi. Uğur, “Öncelikle oto sigortalarında liderliğe yükselmeyi hedefliyoruz” dedi.
Sevilay ÇOBAN
Türkiye sigorta sektörünün önemli oyuncularından Sompo Sigorta, dijitalleşme, ürün çeşitliliği ve acente yaygınlığı ile hedeflerini her yıl yükseltiyor. DÜNYA Gazetesi'ne konuşan Sompo Sigorta Genel Müdürü Fahri Uğur, 2026 hedefleri, yatırımları, mevzuatların Türkiye sigorta sektörünün gelişimine etkisi ve yabancı yatırımcı ilginin artmasına ilişkin görüşlerini paylaştı.
Yatırımını dijitalleşmeye yönelterek büyüyor
Sigortacılığın geleceğine yatırım yapmak amacıyla 2 yıl önce kurulan Sompo Teknoloji hakkında bilgi veren Uğur, “Sompo Teknoloji’de 100’e yakın çalışan bulunuyor. Amacımız sigorta sektörüne yetenekli IT çalışanlarını çekmek, Sompo Sigorta’nın dijital ve yapay zekâ gelişimine katkıda bulunmak ve orta vadede diğer Sompo Holding iştiraklerine teknoloji ihracatı yapmak. Yapay zekâyı bilgiye hızlı erişim ve kontrol mekanizmalarında kullanıyoruz. Katma değer yaratması için birkaç yıl daha gelişim süreci öngörüyoruz. Dijitalleşme konusunda Sompo Sigorta’nın en güçlü yönlerinden biri, çalışanlarımızın %25’nin IT departmanında görev yapıyor olması ve dijital süreçlerin hızlandırılmasına yaptığımız yatırımlar” ifadelerini kullandı. Uğur, 2026'ay dair hedefleri ve büyüme alanlarından söz ederek şunları söyledi:
“Öncelikle oto sigortalarında liderliğe yükselmeyi hedefliyoruz. Şu anda 950 bin olan poliçe sayısını 1,2 milyon seviyesine çıkarmak istiyoruz. Sağlık sigortalarında da pazar payını artırmayı, bu alanda stratejik iş birlikleri ve yeni ürünler geliştirmeyi planlıyoruz. Müşteri sayımızı 2,9 milyondan 3,5 milyona çıkarmak amaçlıyoruz.
Dağıtım kanallarında ise genişlemememiz sürüyor. Türkiye’de sigortacılığın yaygınlaşması ve her müşteriye ulaşabilmek için acente sayımızı üç yılda 3 binden 6 bin 500’e yükselttik. 2025’in ilk 11 ayında hayat dışı prim üretimimizi %43 artırarak 894 milyar TL’ye ulaştık. Aynı dönemde %51.1 büyüme ile sektör ortalamasını aştık. Buyılın 11 ayında olduğu gibi yılı 5.’likle kapatmayı hedefliyoruz.”
Sigortalı adedinin ve sigorta toplam üretiminin toplam gayri safi milli hasıla içerisindeki penetrasyonun artmasının önemine işaret eden Uğur, “Gerçekten de Türkiye’de sigortacılığın gelişmesi bizim için önemli. En önemli hedeflerimizden bir tanesi de müşteri adetlerindeki artış. Üç yıl içerisinde bütün ilçelerde de yapılanarak Türkiye’nin her yerinde sigorta hizmeti verebilecek bir yapıya ulaşmak istiyoruz. İyi sigortaya adil fiyatla ulaştırmak temel motivasyonumuz” şeklinde konuştu.
Mevzuatlar gelişiyor yatırımcı ilgisi artıyor
Uğur, Türk sigorta sektörü hakkında da değerlendirme yaparak, son birkaç yıldır enflasyonun üzerinde büyüme görüldüğünü kaydetti. Bunun nedenini de özellikle 1 milyonun üzerine çıkan otomobil satışları ve Kovid sonrası TSS’deki artışa bağlayan Uğur, “Otomobil satışı tabii ki otomobil sigortalarındaki reel büyümeyi, poliçe adetinde büyümeyi sağlıyor.
TSS’de ise sigortalı sayısı son 7-8 senede 0’dan, 5,5-6 milyona çıktı. Yangın sigortalarında da son birkaç yıldır mevcut durumu koruyoruz. Çünkü primlerdeki artıştan dolayı enflasyon üzerinde bir büyüme var ama poliçe sayısında gerçek büyüme var diyemem. Türkiye’deki sigorta denetleme ve düzenleme yapısı güçlü, AB mevzuatına uyumlu ve sürekli gelişiyor.
Bu durum yabancı yatırımcı ilgisini artırıyor. Yatırımcı belli bir disiplin, belli bir düzen ister. Bu düzen ve disiplin olduğunda, öngörülebilir olduğunda daha çok yatırım yapıyor. Son 5 senede 10’dan fazla yeni şirket kuruldu. Buda yatırımcıların ilgisinin arttığını gösteriyor. Türkiye’nin geleceğine inançları olmasa yatırım yapmazlardı. Sonuçta sigortacılık sektörü öyle kısa vadeli bir yatırım değil. ‘Ben gireyim 2-3 sene sonra çıkayım’ denilecek bir sektör değil. Daha çok kurumsallaştığın, daha uzun süreler kaldığın bir sektör” dedi.
“Reasüransta Türkiye’ye bakış açısı yumuşadı”
“Türkiye’deki ekonomik konjektörün nasıl gelişeceğine dair öngörülerimizi ne kadar iyi yapabilirsek o kadar verimli bir sistem yönetebiliriz” diyen Uğur, şöyle devam etti:
“Türkiye ekonomisinde son yıllarda öngörülebilirliğin arttığını yani enflasyonun düştüğünü görüyoruz. Dünyada volatilite arttı. Bu tabii ki reasürans piyasasında da etkisi oluyor, sigorta sektöründe de etkisi oluyor. Ama 2026 için konuşursak, reasüransta Türkiye’ye bakış açısı biraz daha yumuşadı. Şu anda yıl sonu reasürans anlaşmaları yapıyoruz.
Şirket olarak maliyet artışlarının müşterilerimize en sınırlı düzeyde yansıması için operasyonel maliyetleri azaltmaya, süreçlerimizi dijitalleştirerek verimliliği artırmaya odaklanıyoruz. Hasar süreçlerinde ulaştığımız yüksek müşteri sayısı sayesinde ölçek ekonomisinden önemli ölçüde faydalanıyor; bu avantajı satın alma gücümüze ve maliyet yönetimi stratejilerimize yansıtıyoruz.” Uğur, sigortanın riskten kaçınmanın en önemli yollardan biri olduğunu belirterek, siber sigortanın artan önemine dikkat çekti.
Yıllık 29 milyar dolarlık prim üretimi
Sompo Holdings’in 1887 yılında kurulduğunu anlatan Uğur, şu bilgileri paylaştı: “Holdingin 75 binden fazla çalışanı var. 46 ülkede yetkilendirilmiş kuruluşu, 29 ülkede doğrudan faaliyeti bulunan holding, yıllık 29 milyar dolar prim üretiyor. Sompo Holdings, İngiltere, Almanya, Hollanda, Belçika, İtalya, İspanya, Fransa, İsviçre ve Avusturya’da ofis ağını genişleterek, Avrupa’daki operasyonlarını güçlendirdi. Sompo’nun uluslararası teminat ağı 160’tan fazla ülkeye ulaşıyor. Sompo Holdings’in Türkiye iştiraki olan Sompo Sigorta, 2001’de kuruldu, 2002’de faaliyete geçti. 2010 yılında ise Sompo Holdings tarafından satın alındı. Şu anda yaklaşık 1.100 çalışanı, 6 bini aşan acentesi ve 2,9 milyon müşterisi olan bir şirket.
“Katma değerli satın almaya açığız”
Sompo International Holdings’in eylül başında Aspen Insurance Holdings’i 3,5 milyar dolara satın alması sonrası Türkiye ya da globalde yeni satın alma yapıp yapmayacakları yönündeki soruyu yanıtlayan Uğur, “Katma değer yaratabilecek şirketler için satın alma fırsatlarına açığız. Bununla birlikte, sadece satın alma yapmak için bir strateji izlemiyoruz.
Globalde Sompo Holding’in organik ve inorganik büyüme hedefleri mevcut. Biz uzun süredir yatırımcı bir şirketiz. Eğer piyasada bize katma değer yaratabilecek bir şirket olursa her zaman değerlendirmeye açığız. Sermayedarımız da zaten bu konuda açık ve Avrupa’da büyümeye çalışıyor. Birçok ülkede yeni lokasyonlar açtı. Türkiye’ye de pozitif baktığı ve stratejik olarak da önemli olduğu için, buralarda herhangi bir fırsat çıkarsa değerlendirmeyi de düşünür, düşünecektir. Aspen’in satın aldığına ilişkin haberler çıktı evet, biz de basından takip ettik” diye konuştu.