Rusya'dan Türk şirketlerine yatırım çağrısı
Vladimir Putin'in sözcüsü Dimitriy Peskov, Rusya'da yatırım yapacak Türk şirketlerinin krizden sonra çok avantajlı duruma geçeceğini söyledi
MOSKOVA - Rusya Başbakanı Vladimir Putin'in sözcüsü Dimitriy Peskov, Rusya'nın da küresel ekonomik krizden olumsuz bir şekilde etkilendiğini ancak bu zor dönemlerde Rus ekonomisine yatırım yapacak Türk şirketlerinin krizden sonra çok avantajlı duruma geçeceğini söyledi.
Peskov, Rusya'nın Sesi Radyosu'nun Türçe Bölümü programcılarından Dr. Serhat Samancı'nın gündemdeki sorunlarla ilgili sorularına Türkçe verdiği yanıtta, Türk yatırımcıların Rus ekonomisine güvenmesini istedi.
Rus ekonomisinin de diğer ülkeler gibi krizden olumsuz yönden etkilendiğini ifade eden Peskov, "ama Rusya ekonomisi halen ayaktadır. Tabii ki bazı sektörlerde düşüşü olan ama halen de gelişen bir ülke ve her bir belanın iyi bir tarafı var. Yani mesela son hükümet toplantısında yeni bir bütçe kabul edildi" dedi.
Kabul edilen kriz bütçesi planına göre, Rus ekonomisinin krizden daha güçlü, daha verimli ve daha geniş kapasiteli çıkacağını vurgulayan Peskov, şunları kaydetti:
"Kriz aslında petrol ve enerji kaynakları bağımlılığından vazgeçmek için çok güzel bir imkan ve bu imkandan istifade etmek bizim vazifemiz. Dolayısıyla bu vaziyette bile aslında çok ilgi çekici bir ekonomi. Türk yatırımcılara tek bir tavsiyem olabilir: Zor zamanlarda bu piyasaya girecek şirketler krizden çıkış zamanında çok daha büyük avantajlara sahip olur. Mesela 90'lı yıllarda, çok iyi hatırlıyorum bunu, ben o zaman Türkiye'de çalışıyordum, o zamanki Büyükelçimiz Çernişev, herkes onu hatırlar halen Türkiye;de... O zaman Türk iş adamlarına şunları söylerdi: 'Evet, şu an ekonomimiz çökük ama bu vaziyette kim girerse sonra daha karlı çıkar'. Ve o zaman işte ENKA geldi, büyük firmalar geldi ve şimdi bak çok genişçe faaliyet gösteriyorlar ve köklü bir şirketler haline geldiler. Tabii ki iyi şartlarda, çok büyük bir gelişme safhasında piyasaya girmek çok zor, çünkü rekabet çok ciddi. Ama kriz şartlarında giriş yapabilecek kapasitede olan şirketler ileride çok daha avantajlı ve çok daha karlı durumda kalacaklar."
Peskov, aynı zamanda Rus şirketlerinin de bu gibi dönemlerde Türk ekonomisine yatırım yapması gerektiğinin altını çizerek, "çünkü bu iki taraflı bir yol olması lazım sağlıklı bir süreç için" diye konuştu.
"Türkiye, Rusya ve İran bölgenin çok güçlü oyuncuları"
Rusya'nın Türkiye ve İran ile özellikle enerji alanındaki ilişkilerinin son dönemlerde çok hızlı bir şekilde gelişmesini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Peskov, şunları kaydetti:
"Rusya, Türkiye ve İran ile birlikte aynı bölgede çok güçlü oyuncu olan ülkelerdir. Özellikle bugünkü son derecede çalkantılı bir ortamda biz aynı sandaldayız. Potansiyel olarak da üçümüz de çok güçlü ülkeleriz. Hiç şüphem yok ki geleceği parlak ülkelerdir. Boşuna rekabet yerine, uyumlu bir işbirliği ve karşılıklı bağımlılık esası aslında her üçümüz için de çok önemlidir. İşbirliği potansiyelimiz çok geniş. Enerji alanı bu açıdan son derece önemli. Çünkü enerji alanındaki işbirliği üçüncü ülkelerde de mümkün. Ve üçüncü ülkelere enerji güvenliğini sağlayabilecek vasıftayız. Gerek Rusya, gerekse İran ve Türkiye kısmen Avrupa'da, kısmen Asya'da bulunan, yani Avrasya bölgesinde bulunan, iki kıtayı birleştiren ülkelerdir. Köprü rolünü oynayan ülkeler. Üzerinde çalıştığımız projeler birçok diğer ülkelerin menfaatlerine değmektedir. Dolayısıyla bu açıdan da bu işbirliğinin rolü çok önemli. Üçümüz üzerinde yatan sorumluluk da çok önemli. Enerji alanındaki işbirliğine gelince şunu ifade etmem gerekiyor ki bir takım projeler gündemde. Bu sadece enerji kaynaklarının nakli ve gaz ve petrol çıkarılmasıyla sınırlı değildir. Nükleer alanındaki işbirliği sözkonusu. Bu tür işbirliğinin perspektifleri de çok geniş."
Peskov, bir başka soru üzerine Türkiye'deki nükleer santral inşaatıyla ilgili ihale sürecinin hala devam ettiğini belirterek, "İlgili Rus şirketlerinin iştirak ettiği uluslararası konsorsiyumun şanslarının çok yüksek olduğu değerlendirilmesi yapılmakta. Son detay görüşmeler yapılmakta ilgili taraflar arasında. Ümit edelim ki en yakın zamanda bu alandan olumlu haberleri alırız" şeklinde konuştu.
Washington'daki bir düşünce kuruluşunun Rusya-Türkiye ilişkilerine dair bir rapor yayınladığı, raporda Türkiye ve Rusya'nın şimdi olmasa bile gelecekte sert bir rekabet sürecine gireceği şeklindeki iddiasını nasıl değerlendirdiği yolundaki bir soru üzerine de Peskov, şunları söyledi:
"Bugünkü dünyada bir takım rekabet kaçınılmazdır. Rekabetin de sadece menfi tarafları yok, bir de çok olumlu tarafları var. Rekabet gelişme demektir. Rekabetsiz gelişme olmaz zaten. Yalnız küresel ve global anlamda rekabetin beraberinde getirdiği olumsuz tarafları var. Onları göze almamız lazım. Boşuna rekabet yerine, karşılıklı bağımlılık getirirsek iki ülkenin ekonomisi birbirine bağımlı olursa ve entegre olduğu takdirde, rekabet şartları asgariye düşecektir. En önemlisi karşılıklı bağımlılık ve karşılıklı menfaatlerine icap eden bir işbirliği tam tersine iki ülkenin halklarına daha fazla kar getirir."
"Rusya eski Sovyet Cumhuriyetlerine krizde destek vermeye mecbur"
Peskov, "Rusya'nın bu ekonomik kriz döneminde, Belarus ve Kırgızistan'a kredi verdiği, şimdi de Ukrayna'ya kredi vermesi gündemde. Rusya'nın parası mı çok fazla yoksa bunlar geleceğe yönelik siyasi yatırımlar mı?" şeklindeki soruya da şu karşılığı verdi:
"Tabii ki Rusya'nın fazla parası yok. Kriz şartlarında da hiç bir zaman fazla para olmaz. Rusya'nın önceliği kendi ekonomik sistemini ayakta tutmak ve hükümetin de kendi yükümlülüklerini yerine getirmesidir. Aynı zamanda uluslararası ortaklarına, özellikle eski Sovyetler Birliği Cumhuriyetleri olan devletlere Rusya her zaman önem vermektedir. Önem vermeye de devam edecektir. Bu bedavaya verilen para değil, bunlar kredi şeklinde. Dolayısıyla bu kredilerin bir taraftan ticari sıfatı vardır. Onu unutmamak gerekiyor. Ama zor şartlarda, kriz şartlarında öz ortaklara destek vermektir bir mecburiyettir Rusya için. Rusya bir takım diğer ülkelere göre kriz için daha hazırlıklı bir vaziyete girmiş. Rusya'nın kapasitesi buna müsaade veriyor. Dolayısıyla, tarihi ve kardeş ülkelere mümkün olduğu kadar destekte bulunmak vazifemizdir, mecburiyetimizdir. Ve bu mecburiyeti de nitekim yerine getirmektedir. Bahsettiğiniz devletlerle çok eski tarihi kültürel devletlerarası geleneklerimiz var, ilişkilerimiz var. Mecburi olarak bu destek verilmeye devam edecektir. Destek verirken aynı zamanda bu ülkelerle gelecekteki işbirliğinin temelini daha da güçlendirmiş bulunuyor."