Dekorasyonda kişiye özel "uniq" ürünler dönemi

VOLKAN AKI

"Bunlar kullanacağınız şekle gelmiş geleceğin antikaları... Sanatla fonksiyonun birleştirilmiş hâli... Fiyatlarıyla değerlendirmek de zor. Bu ürünler 'limited edition' dediğimiz sayılı üretilen ürünler. Seri üretimlerden kaçış var. 'Geleceğin antikaları' diyoruz biz bunlara... 20 eurodan 200 bin euroya kadar pek çok şey bulabilirsiniz. Pek limitleri de yok... 'Uniq' diyoruz bunlara…" İstanbul'daki showroom'larının açılışında konuştuğumuz German Ghanbari mobilya, aksesuar ve dekorasyondaki trendleri ve bu konudaki yeni ürün konseptlerini böyle değerlendiriyor.

Kişiselleşme trendi her sektörde yükseliyor... Biz eskiden tatile giderken sadece güneşlenirdik. Güneş yeterdi. Şimdi golf tatiline gidiyor, dağa gidiyoruz. Güzellik turlarına veya gurme tatillerine katılıyoruz. İnsanlar artık aynı şeyleri yapmak istemiyor, ne yapıyorsa kişiselleştiriyor. Peki kişiselleşme trendi mobilya ile nasıl örtüşüyor? Ghanbari şöyle anlatıyor: "İnsanlar pek çok konuda olduğu gibi deneyim yaşamak istiyor. Bu bir pakettir, sadece bir ürün değildir. Bir alışverişin ihtiyacı görmesi ve zevkli olması lâzım. Alınan ürünler de hiçbir yerde olmayan ürünler, farklı ürünler olmalı... Sadece güzellikleri ile değil, mekâna katacakları özel fonksiyonları ve duruşlarıyla da ön plana çıkması önemli... Burada doğru kelime, ürünlerin tek, kişiye özel 'uniq' ürünler olması. Siz her tarafta olan resmi duvarınıza asmak istemezsiniz. Herkesin kullandığı bir masayı da kullanmayı çok istemezsiniz. Bu insanın ruhunda var. Egosu bunu istiyor... Mimari ve dekorasyonda bu yükselen bir trend... İnsanlar artık her tarafta gördükleri değil, farklı buldukları, özel olan ürünlere yöneliyorlar. Bunların da yüzde 95'i el yapımı ürünler. Hiçbiri seri üretim değil."

Neler mi var? Çok şaşırtıcı, örneğin üzerinde Swarovski taşlar bulunan duvar kağıtları. Yine Swarovski avize tasarımları... 100 bin parçadan oluşan, fiyatı 20 bin doları bulan mozaik dekoratif tablo... Örneğin, bunu tasarımcı Chistopher Guy, 4 kişilik ekibiyle birlikte yapmış.

German Ghanbari, moda ve mobilyada trendleri de şöyle özetliyor: "Bizim işimiz modayla çok bağlantılı, oradaki renkler hemen mobilyaya taşınır. Bu sene yeşil ve turuncu modaysa mobilya ve aksesuarda da bu moda olur... Eskiden bir markadan giyinirdi insanlar. Şimdi Dolce Gabbana'dan üstünü alıp altını Zara'dan alabiliyor. Hem bütçesine uygun oluyor, hem de birbirine yakıştırarak tatmin de oluyorlar. Burada konu sadece para harcamak değil. İnsanların kendisinin de tatmin olması... Yeni trend insanların mobilyada da farklı markalardan farklı bütçelerden ürün seçimini destekliyor. Çok pahalı bir parça alıp, sadece çok pahalı bir aksesuar alıp diğer ürünleri daha standart markalardan seçebiliyorlar, böylece bütçelerini de dengeliyorlar. Bunları bir bütün olarak görmek lâzım..."

Kendi çalışmaları ile ilgili de bilgi veren German Ghanbari, "Biz 1987'de başlarken resim ve çerçeve ile başladık. Bu şekilde mimarlarla ve projelerle tanıştık. Bu şekilde network'ümüzü büyüttük. 40'a yakın ülkeye ihracat yapıyoruz ve bölgede 2 bin 500'e yakın iç mimarla çalışıyoruz" diyor. Yeni dünyanın işleri ve farklı ihracat alternatifl eri bunlar... Sanat ve tasarımın buluştuğu noktalar, ekonominin de yeni çıkış yolları oluyor.