ECB’nin faiz indiriminde haziran-eylül ikilemi
Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bu haftaki toplantısında faizleri sabit bırakacağına kesin gözüyle bakan uzmanlar arasında, bankanın faiz indirimlerine ne zaman başlayacağına ilişkin haziran-eylül ikilemi olduğu görüldü.
Rabobank Kıdemli Makrostratejisti Bas Van Geffen:
“ECB'nin para politikasında gevşemeye gitmeden önce enflasyon görünümüne ilişkin daha çok güvene ihtiyacı var. Bankanın haziran ayında faiz indirimine başlayabileceği öngörülerine sıcak bakmıyoruz. Ancak zayıf bir ihtimalde olsa faiz indiriminin eylül ayında başlayabileceğine yönelik görüşümüzü koruyoruz.” “Faiz indirimlerinin daha erken olabilmesi görüşüne sahip olabilmemiz için ücret dinamiklerinin gözle görülür bir şekilde iyileşmesi gerekiyor. Ücrete ilişkin verilerin yavaşlama göstermesi durumunda faiz indirimi beklentilerini haziran ayına taşımaları mümkün olabilecek.”
Natixis Avrupa Makroaraştırma Başkanı Dirk Schumacher:
“ECB, ilk faiz indirimine 25 baz puanlık azalışla haziran ayında başlayabilecek. Ocak ayı toplantısı herhangi bir özel açıklamanın yapılmayacağı sıradan bir toplantı olabilir. Ücret verilerinin yayınlanmasındaki gecikme ve değişkenlik nedeniyle, ECB muhtemelen ancak ikinci çeyreğin başlarında ücret artışının yavaşlayıp yavaşlamadığını değerlendirebilecek konumda olacak. Elbette ECB için önemli olan yalnızca ücret verileri değil. Bundan sonra açıklanacak enflasyon verisi ECB'nin para politikası duruşundaki ana etken olacak.”
ING Group Başekonomisti Peter Vanden Houte:
“ECB, aralık ayında faiz artırım döngüsünde sona gelindiğinin işaretini verdi. Finansal piyasaları bu sinyali ve mevcut ekonomik zayıflığı, yakında gerçekleşecek faiz indirimlerinin açık işaretleri olarak algıladı. Büyüme ECB'nin beklediğinden daha zayıf olmaya devam etmesine karşın Euro Bölgesi sert bir resesyonun içine sürüklenmediği sürece kısa vadede ECB'nin para politikasını gevşetmesi için bir neden yok. ECB'nin enflasyon konusunda işi henüz bitmedi.”
“İleriki aylarda enflasyona ilişkin gelişmeler birbirine zıt iki eğilim tarafından belirlenecek. Bu eğilimlerden bir tanesi zayıf talebin sonucu olarak daha fazla dezenflasyon, diğer eğilim ise Ortadoğu'daki gerilimin sonucundaki enflasyonist baskılar. Şu andaki piyasa fiyatlamasındaki ironi faizi indirimlerine olan ihtiyacın daha az acil hale gelmesi.”
“Finansman koşulları aralık ayından bu yana rahatlayarak büyümeyi desteklemek ama aynı zamanda enflasyon risklerini artırmak gibi faiz indirimlerinin yapması gereken işi yaptı. Sonuç olarak piyasaların gelecekteki faiz indirimlerini ne kadar agresif fiyatlarsa, bu kesintilere o kadar az ihtiyaç duyulacak ve bu indirimlerin olasılığı da o kadar az olacak.”