Enerjide depolama devrimi taşları yerinden oynatacak
Son yıllarda enerji depolama maliyetlerindeki keskin düşüş dikkat çekiyor. Maliyetlerin düşmesiyle birlikte önümüzdeki 5 yılda güneş enerji sistemlerinin birçok ülkeyi adeta battaniye gibi sarması öngörülüyor.
Aydın ŞAHİNALP
ABD'li enerji devleri önümüzdeki 5 yıl içinde sektörde taşları yerinden oynatacak batarya devrimine oynuyor. Geride bıraktığımız dört yıl içinde güneş enerjisinde üretim ve depolama maliyeti kilovat saat başına 800 dolardan 281 dolara düştü. Bu alandaki sert düşüşün gelecek 5 yıl daha süreceği belirtiliyor.
ABD'nin Kuzey Karolayna eyaleti merkezli Duke Energy şirketinin İş Geliştirme Müdürü Spencer Hanes Şikago'daki "Solar Power" konferansında, "Önümüzdeki beş yıl içinde enerji depolamanın en önemli ayağı bataryalar odağında çok büyük ve heyecanlı gelişmeler olacak. Ve şunu söyleyebilirim ki bu ülkenin geleceğini temelden değiştirecek" diye konuştu. Son dört yıl içinde güneş enerjisinin üretim ve depolama maliyeti kilovat saat başına 800 dolardan 281 dolara kadar düştü. Bu maliyetlerin kabaca yüzde 35 daha da azalması anlamına geliyor. ABD'nin Şikago kentinde düzenlenen "Solar Power" konferansına katılan uzmanların büyük bir çoğunluğu söz konusu depolama maliyetlerindeki keskin düşüşün süreceğini belirtti.
"Maliyetler yıllık yüzde 9 düşmeye devam edecek"
"Solar Power" konferansında söz alan Spencer Hanes, "Güneş enerjisinde 2012'de kilovat/saat başına 800 dolar olan üretim-depolama maliyeti 2016'da 281 dolara düştü. Ve bu rakamın yılda yüzde 9 oranında düşmeye devam etmesi bekleniyor. Fiyatları aşağı çeken en önemli unsur elektrikli otomobil endüstrisindeki satışların artması oluyor. Elektrikli otomobillerin büyük kısmını Avrupa ve Çinli tüketiciler satın alıyor. ABD ise lityum iyon pillerin fiyatının düşmesinden faydalanıyor. Maliyet eğrilerinin aşağı yönlü hareketi hepimiz adına müşterilerin istediğini sunmak için büyük fırsatlar ortaya koyuyor" diyor.
Küresel güneş enerji sektöründe müşterilerin istediği en önemli şeylerin başında güneş enerjisi sistemi ile depolama alanı maliyetlerinin düşmesi geliyor. ABD'li güneş enerjisi yazılım şirketi Energy Toolbase'in Operasyon Şefi Adam Garza, Forbes'a verdiği mülakatta, "Ev sahipleri güneş enerjisi depolamanın kendilerine yeterli tasarrufu sağlamadan önce bile batarya geliştirmeyi destekliyordu. Ne yazık ki çoğu ev projesi henüz ekonomik anlamda büyük bir değer ortaya koyamıyor. Yatırım geri dönüşü perspektifinden hâlihazırda mantıklı değil gibi. Buna rağmen ABD'de alternatif enerjili ev projelerini yapmak isteyen oldukça büyük bir alt grup yer alıyor" diye görüş bildiriyor. S&C Electric'ten Troy Miller ise Adam Garza gibi düşünmüyor. S & C Elektric'in sistem çözümleri direktörü Miller, "Bence ekonomik açıdan bugün mantıklı olan durumlar var. Ve bu tip örnekler hızla artacak" diyor.
Çin 103 milyar dolarla zirvede
Küresel arenada Çin son yıllarda yenilenebilir enerjiye yaptığı 103 milyar dolarlık yatırımla başı çekerken onu 44.1 milyar dolarla ABD izliyor. ABD'nin hemen ardında ise 36.2 milyar dolarla Japonya yakın takipte. Son yıllarda Asya'nın parlayan yıldızı Hindistan'ın yenilenebilir enerji sektöründeki yeni yatırımları 10.2 milyar dolara ulaştı. Bu alanda İngiltere'nin 22.2 milyar Almanya'nın ise 8.5 milyar dolarlık yeni yatırımları dikkat çekiyor. Latin Amerika'nın en büyük ekonomisi Brezilya yenilenebilir enerjide 7.1 milyar dolarlık yatırımlarıyla bölgenin lideri iken Brezilya'yı 3.4 milyar dolar ile Şili takip ediyor. Kara Kıta Afrika'da ise Güney Afrika 4.5 milyar dolarlık yatırımlarıyla zirvede. Honduras, Fas, Pakistan, Filipinler ve Uruguay'da yenilenebilir enerji yatırımları 500 milyon doları aşmış durumda.
Yeşil dönüşümün yakıtı lityum
Küresel çapta fosil yakıtlardan uzaklaşıp yeşil enerjiye yönelimde hissedilir bir yükseliş görülüyor. Elektrikli otomobil ve güneş enerji sistemleri geliştirilirken enerji depolama (batarya) sistemleri yeterince ucuz ve kullanışlı değildi. Ta ki lityum-ion bataryalar ortaya çıkana kadar. Elektrokimyasal potansiyeli çok yüksek ve oldukça hafif bir metal olan lityumun 2015'ten beri ana kullanım alanını batarya (pil-akü) oluşturuyor. Lityum güneş, rüzgar gibi alternatif alanda elde edilen enerjinin depolanmasında da anahtar rol oynuyor. Dünyanın en büyük lityum üreticisi ise yüzde 37 ile Güney Amerika ülkesi Şili. Lityumu günlük hayatta akıllı telefon, elektrikli otomobil, powerwall, hybrid araç, dizüstü bilgisayar, tablet ve tamir aletlerine enerji sağlamak için sıkça kullanıyoruz. Deutche Bank'ın raporuna göre 2025'te lityum bazlı batarya piyasası, hâlihazırdaki tüm lityum pazarının iki katına ulaşacak. Dünya çapında üretilen lityumun yüzde 70'i elektrikli araçlar, e-bisiklet, geleneksek piller ve enerji depolamada tüketilecek. Şile, Arjantin, Bolivya, Çin ve Tibet dünya lityum üretiminin yüzde 66'sını elinde tutuyor.