Geçici işçi bireye ve ekonomiye zarar veriyor

OECD, 2014 İstihdam Görünümü Raporu'nun büyük kısmını geçici işçilere yönelik tartışmalara ayırdı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MEHMET KAYA

ANKARA - Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), geçici işçi çalıştırma yöntemlerinin kriz döneminde arttığını ancak bu yöntemin her türlü avantajına rağmen, bireyleri ve ekonomiyi olumsuz etkilediği belirtildi. OECD, 2014 İstihdam Görünümü Raporu’nda küresel kriz sonrası geçici- belirli süreli işlerin yaygınlaştığına dikkat çekildi. Ana tespit olarak, belirli süreli ve geçici istihdamın, şirketlere esnek sağlasa da bireylere ve genel ekonomiye zarar verdiği belirlendi. Yöntemin işçiler için seçenek olarak sunulmasının genel istihdam piyasasında kabul görebileceği belirtilen raporda, buna karşılık yaygın olarak şirketlerin bu tür çalışmayı tercih etmesinin hem insan kaynakları- insan sermayesi, hem de verimliliğe olumsuz yansıdığı vurgulandı. Raporda, “Bu türden sözleşmeler, düzenli çalışanlara göre işçilerin daha güvensiz hissetmesine yol açması yanında, firmaların da insan kaynaklarına (eğitim gibi) daha az yatırım yapmasına yol açıyor” tespiti yapıldı. 

Kriz döneminde aşırı hızla artan işsizlikle mücadele için hükümetlerin geçici istihdam türlerini destekleme eğilimine girdiği belirtilen raporda, göreli iyileşme döneminde belirsiz süreli (kalıcı) iş sözleşmelerini destekleyici adımlar atılması önerildi. OECD raporunda, belirli süreli (düzensiz, geçici) istihdamın zararlarının, bireylerin düşük kazanç elde etmesi, iş güvencesi kayıpları, çalışan açısından iş kalitesinin düşmesi, verimlilik kaybı ve yüksek işsizlik riski olarak sıralandı. Raporda, geçici işçilerin, çalışma ortamı kalitesinin de düşük olduğu, daha bağımlı, iş öğrenme imkanı daha az ve düzenli çalışanlar tarafından fazlaca dikkate alınmayan kişiler olarak çalışmak zorunda kaldıkları kaydedildi. 

Part-time’da da şartlar kötü 

Raporda, part-time çalışmalar için de ücret düşüklüğü yanında bazı diğer sorunların da ortaya çıktığı vurgulandı. Part-time çalışmanın, diğer düzensiz, geçici işlerde olduğu gibi düşük ücret ve güvensizlik yanında, sosyal güvenlik açısından da daha kötü şartlar doğurduğu belirtildi.

Diplomalı işsiz ordusu 500 bine yaklaştı 

Bağımsız Eğitim-Sen’in araştırmasına göre, Türkiye’deki mevcut 2 milyon 551 bin işsizin 484 bini yükseköğretim mezunlarından oluşuyor. Aralarında yüksek lisans, master ve doktora gibi üst öğrenimi de bulunan diplomalı işsizlerin 272 bini kadın, 212 bini de erkek. Diplomalı işsizler ordusunda mesleki sıralamada ise başı, sayıları 300 bine ulaşan atanamayan öğretmenler çekti. Araştırmada, okur-yazar olmayan nüfusta yer alan işsiz sayısının sadece 68 bin kişi olduğu belirtildi. Bağımsız Eğitim-Sen Genel Başkanı Abdullah Soy, devletin istihdamı artırmak için üniversite mezunu istihdam eden şirketlere belli oranlarda teşvik verebileceğini ve işveren SSK primlerinde düzeltmeye giderek konuya çözüm bulabileceğini ifade etti.

Bu konularda ilginizi çekebilir