Ortam önümüzü kesiyor mevzi kaybediyoruz
Ortam önümüzü kesiyor mevzi kaybediyoruz
İSTANBUL - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Biz siyasilerin işine karışmıyoruz ama bu istikrar ortamı Türkiye'nin önünü kesiyor, mevzi kaybediyoruz" dedi. İktisadi Kalkınma Vakfı'nın (İKV) 46. Olağan Genel Kurulu dün İstanbul TOBB Plaza'da yapıldı. Genel kurulda konuşan İKV Başkanı Haluk Kabaalioğlu da, İrlan'daki referendumun ardından, AB'de geleceğe ilişkin bir belirsizliğin söz konusu olduğunu söyledi. Türkiye'de de siyasi açıdan sorunlu bir sürece girildiğini hatırlatan Kabaalioğlu, "Bu süreçte ciddi çalışmalar yapılması gerekirken, ilerleme sağlanamaması esef vericidir. Sarkozy'ler, Merkel'ler seçilmeden önce büyük bir fırsat değerlendirilemedi" diye konuştu. Müzakere sürecinde 'tarım' gibi bir başlığın henüz açılamadığının altını çizen Kabaalioğlu, Kıbrıs sorununun da çözüm yerinin AB değil, BM olduğunu savundu. çok eleştirilen "Gümrük Birliği Anlaşması' sayesinde, Avrupa ile Türkiye'nin dış ticaret açığı her geçen gün gerilemekte olduğunu savunan Kabaalioğlu, şunları kaydetti: "Gümrük Birliği dış ticaret açığını artırmamış, Avrupa'da rekabet gücü yaratmıştır. Ancak burada ciddi sorunlarımız var. 1996'dan bu yana AB başka ülkelerle de dış ticaret anlaşmaları imzaladı ve Türkiye'nin hassas ürünleri nedir diye sorulmadı. AB'nin anlaşma imzaladığı ülkeler, Avrupa'ya verdiği tavizleri Türkiye'ye verilmemiştir. AB'nin Kore ile imzalamak üzere olduğu anlaşma çok büyük risk taşımaktadır. Kürşat Tüzmen'in bunu AB'de yoğun bir ısrarla savunması şarttır." Hırvatistan'a karşı 20-8 mağlubuz Kabaalioğlu, AB'nin tarihinde bu kadar uzun züren bir müzakere süreci daha yaşanmadığına dikkat çekerek, geçtiğimiz gün 3-1 yendiğimiz Hırvatistan, 20 müzakere başlığıyla devam ederken, biz ise halen 8 başlıktayız. Yani bu ülkeyle skor 20'ye 8" ifadelerini kullandı. Avrupa pazarında iş yapan Türk sanayicisi ve işadamının günlerce vize kuyruklarında beklediğini de hatırlatan Kabaalioğlu, Anadolu sanayicisinin ise yüzlerce kilometre gelerek konsolosluk önlerinde sıraya girdiklerini ve istenilen belgelerle ticari sırlarını da ibraz etmek zorunda kaldıklarını belirterek, bunun ortaklık anlaşması ve Katma Protokol'ün bağlayacı hükümleriyle ters düştüğünü savundu. Kabaalioğlu, "Biz şu an sessiz ve hukuki çalışmalar içindeyiz. Ama şu bilinmeli ki, "Binlerce kişiyi uçaklara doldurup, sınırlara yığılırız" şeklindeki söylemler çok büyük tedirginlik yaratmaktadır" diye konuştu. İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, da, AB'nin çok taraflı ticareti gözden çıkarıp, ikili, tercihli ticaret ilişkilerine ağırlık vermekte olduğunu hatırlatarak, Bunun birçok sektör için sorunları beraberinde getireceğini savundu. "Son dönemde yapılan serbest ticaret anlaşmaları (STA) ile Türkiye kendi rakiplerine tercihli ticaret politikaları uygular hale geldi" diyen Orakçıoğlu. AB'den, başta tekstil ve hazır giyim olmak üzere birçok sektörün sesine kulak vermesini isteyerek, "AB'nin artık Türkiye'yi masanın karşı tarafı değil, kendi tarafı olarak görmesi gerekir" şeklinde konuştu. Satıcı: Artık hep birlikte AB üzerinde baskı kuralım Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı da, AB'nin, Türkiye gündemimizdeki yerini kaybettiğini savundu. Türkiye'nin son 2 yıldır zamanı iyi kullanamadığını iddia eden Satıcı, "Bu hızla hesap edersek, müzakereler 2021 yılında tamamlanacak" diye konuştu. Satıcı, AB'nin Kore ile yapılacak ve Türkiye'nin içinde olmadığı bir STA'nın, sanayiciyi mevcut sorunlarından bile çok daha fazla etkileyeceğini ve bundan ilk etapta otomotiv ve tekstilin derin zarar göreceğini söyledi. Satıcı, "Bu konu Ortaklık Konseyi'nde tekrar göreşmeye açılmalı. Bunun için de siyasi irade baskısına ihtiyacımız var. Mutlaka Türkiye'nin bu rekabetçi gücü elinde tutulmalı. İktidar ve muhalefetiyle tek yumruk olunması gerekir" ifadelerini kullandı. Tanıl Küçük: İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük ise Türkiye'nin mevcut durumu ile 'rotasız' kaldığını savundu. Türkiye'nin elindeki çipalara sahip çıkılmasını isteyen Küçük, "Çıpalarımıza sahip çıkmalıyız. En önemli çıpamız da, AB çıpasıdır. Türkiye'nin tam üyeliğinin, birliğe katacağı zenginliğin çok iyi anlatılması gerekir" diye konuştu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Biz siyasilerin işine karışmıyoruz ama, bu istikrar ortamı Türkiye'nin önünü kesiyor, mevzi kaybediyoruz" dedi. Türkiye'nin AB sürecini temeli sağlam, inşaatı yavaş ilerleyen bir yapıya benzeten Hisarcıklıoğlu, "Bunun adı, 'yavaşlatılmış katılım süreci." Geçtiğimiz aylarda AB yetkililerinin yaptığı ziyaret bizi biraz olsun umutlandırmıştı ancak, Fikri Mülkiyet Hukuku ile Şirketler Hukuku konularının ele alınması dışında ciddi bir gelişme olmadı" dedi. Şu an Türkiye'nin tek gündeminin AB olması gerektiğinin altını çizen Hisarıklıoğlu, ancak ülkenin iç gündeme fazlasıyla yoğunlaşmaya başladığını, bu nedenle AB'nin gündemde tutulmasının çok zor hale geldiğini savundu. 2013'te bu iş bitmezse bedel ödemeye hazır olun Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti: Dünyada herkes mali krize çözüm arıyor. Petrol fiyatları 150 doların üzerine çıktı. Dünya giderek derinleşen enerji sorunu, gıda fiyatlarını konuşuyor. Ama biz bunları bıraktık, iç siyasi sorunlarla vakit kaybediyoruz. Hâlâ sağduyuğu, ortak akıl ve huzuru arıyoruz. İrlanda ile AB geleceğini gözden geçirmeye başladı. Bu arada ABD'de Ermeni soykırım için ciddi hazırlıklar var. Bunların gündeme getirilmesi durumunda ciddi sıkıntılar olacak. Ama sanki bunlar bizi hiç ilgilendirmiyor. Biz siyasilerin işine karışmıyoruz ama bu istikrar ortamı Türkiye'nin önünü kesiyor, mevzi kaybediyoruz." AB sürecine bir an önce sivil toplum kuruluşlarının kurumsal olarak dahil edilmesini isteyen Hisarcıklıoğlu, "Sizler bilmezsiniz, bizler biliriz' mantığıyla dahil edilmiyoruz. Ama faturayı ödeyecek olan biziz. Türkiye, tam üyelik dışında hiçbir seçeneği kabul edemez. 2013'te bu iş bitmeli. Bunu 2020'lere kim taşıyorsa, bedelini ödemeye hazır olsun" ifadelerini kullandı.