"Çıkış yolu, yatırımları artırmak"

Devlet Bakanı Ekren, yeni bir 'tedbir' hazırlığının sinyallerini verdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Türkiye'nin içinde bulunduğu konjonktürden çıkışı için olmazsa olmaz koşulun, mali disiplin içinde kalmak şartıyla yatırımları artırmak olduğunu söyledi. Bu arada Ekren, "Politika tedbir ve önceliklerini adım adım açıklıyoruz. Yakın zamanda farklı bir tercih ve önceliğimizi de sizlerle paylaşacağız" dedi.

Ekren, TBMM Plan Bütçe Komisyonunda Devlet Planlama Teşkilatı, Türkiye İstatistik Kurumu, GAP Bölge İdaresi Başkanlığı ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun 2009 bütçeleri üzerine milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Türkiye'nin şu anda ilgilenmesi gereken 3 ana blok bulunduğunu belirten Ekren, bunlardan ilkinin, küresel mali krizden etkilenmeyi en aza indirmek, ikincisinin de kendine has konjonktürün farklı sinyaller vermesine dikkat etmek olduğunu kaydetti.

Bakan Ekren, üçüncü blok olarak da kriz bir şekilde geçtiğinde yeni mimari arayışlar döneminde Türkiye'nin nerede olacağına bakmak gerektiğini söyledi.

OVP'de net mesajlar

Orta Vadeli Programın (OVP) her şeyden önce 2009-2011 dönemi için "bir politika ve iktisat politikası setlerinin neler olacağı konusunda çok net mesajlar verdiğine" işaret eden Ekren, OVP ve 2009 Yılı Programının hükümetin genel bir çerçeve içinde krize bakışını ele aldığını gösteren somut politika dokümanları olduğunu kaydetti.

Ekren, bütçelerin bu politika dokümanlarının hazırlandığı tarihteki veri ve bilgi setine göre ortaya konulduğunu belirterek, bunların, zamanı geldiğinde gerekli revizyonlar yapıldığı için kendi içinde son derece tutarlı dokümanlar olduğunu söyledi.

Bakan Ekren, "Gerektiğinde revizyon yapabileceğimizi OVP'de çok net ifade ettik ve 'gelişmelere bağlı olarak bütçenin kritik kalemlerine yönelik gerekli inisiyatifleri kullanacağız' dedik" diye konuştu.

Gelir, yatırım ve borçlar

Gelir, yatırım ve borçlardaki tabloyu da değerlendiren Ekren, 2002-2007 döneminde kişi başına gelirde yüzde 143,3 artış olduğunu, aynı dönemde kişi başına toplam borcun artışının da yüzde 47,50 olarak hesaplandığını bildirdi.

Kişi başına sabit sermaye yatırımlarındaki artış oranının aynı dönemde yüzde 209,9 olduğunu belirten Ekren, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kişi başına gelir artarken kişi başına her türlü borç stoku azalmıştır. Kişi başına sabit yatırımlar da artmaktadır. Kamu sabit sermaye yatırımları 15,2'den 28,7 milyon YTL'ye gelmiş, özel tasarruflar 69,9'dan 56,5'e düşmüş, kamu tasarrufu da eksi 16,9'dan 35,8'e çıkmış. Bu çerçeve içinde Türkiye'de farklı bir sürecin başladığını söyleyebiliriz. Sosyal gelişmelere bakıldığında; eğitim harcamaları 2002'de 12,3 milyar YTL iken 2008 yılında beklenen tahmini değer 30 milyar YTL'dir. Sağlık harcamaları 13,1'den 38,9'a sosyal koruma harcamaları da 22,0'dan 69,8'e yükselecektir. Dolayısıyla sosyal bakımdan herhangi bir gelişmenin olmadığını söylemek doğru değildir."

'Farklı bir tercih ve öncelik'

Ekren, reel sektöre de ciddi kaynaklar aktarıldığını ifade etti.

"Ekonomi yönetiminin krizle ilgili politika önceliği olmadığı" şeklindeki eleştiriyi yanıtlayan Bakan Ekren, "Türkiye'nin bu konjonktürden çıkışı için olmazsa olmaz koşul mali disiplin içinde kalmak koşuluşla yatırımları artırmaktan geçiyor" dedi.

İçinde bulunulan konjonktürde reform olarak düşündükleri en önemli hususun, piyasa gözetim ve denetimiyle diğer denetim kurumlarının konsolidasyonu olduğunu anlatan Ekren, bunun hem iç piyasada hem de ithalat ve ihracat ilişkilerindeki önemli sızıntıları ortadan kaldıracak son derece kritik bir kaynak olduğuna işaret etti. Ekren, bir diğer hususun da kamu kaynak ve harcama dengesinin hedeflere odaklı olması olduğunu söyledi.

Ekren, "Politika tedbir ve önceliklerini adım adım açıklıyoruz. Yakın zamanda farklı bir tercih ve önceliğimizi de sizlerle paylaşacağız" dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ekren, Ekonomi Koordinasyon Kurulunun kurumsallaşmasıyla ilgili soruyu da "Kurulu, Para Kredi Koordinasyon Kurulu kaldırılarak koyuyoruz. Burada amaç bundan sonra ekonomi yönetiminin daha da kurumsallaşarak daha düzgün daha rasyonel şekilde yürütülmesini sağlamaktır" şeklinde yanıtladı.  

Kalkınma ajansları

Bakan Ekren kalkınma ajanslarıyla ilgili soruları yanıtlarken de şu bilgileri verdi:

"Konya, Van, Erzurum, Samsun ve İstanbul'da yıl bitmeden ilgili valiliklere yazılar yazılacak ve ilk adım atılacak. Bu sene için kendilerine vereceğimiz paranın da ay bazında düşen kısmını göndermiş olacağız. Önümüzdeki sene içinde geri kalan kalkınma ajanslarının tümünü açmış olacağız."

Ekren, GAP Bölge İdaresi Başkanlığının Şanlıurfa'ya taşınmasına ilişkin soruya karşılık da bu kararın politik bir karar olmadığını söyledi. Ekren, "Oraya gidecek personelle ilgili hiçbir önyargımız yok. Tamamıyla ilgili kurumun kendi içinde oluşturacağı strateji ve politika çerçevesinde yapılabilecekler neyse onu da yapmaya çalışacağız" diye konuştu.