ABD'den 'basın özgürlüğü' eleştirisi
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Frantz, Türkiye son 12 yılda önemli gelişmeler olduğunu ancak özellikle basın özgürlüğü konusunda gerilemeler yaşandığına dikkat çekti
WASHINGTON - ABD Dışişleri Bakanlığı Halka İlişkilerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Doug Frantz, Türkiye'de son 12 yılda ekonomi ve özgürlükler alanında çok olumlu gelişmeler kaydedildiğini ancak 2013'ün sonundan itibaren özellikle basın özgürlükleri konusunda bir gerileme olduğunu savundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Halka İlişkilerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Frantz, Freedom House tarafından açıklanan basın özgürlüğüyle ilgili rapor için başkent Washington'daki Yabancı Basın Merkezi'nde verilen brifinge katıldı.
Konuşmasında, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkeleri geçtiğimiz haftalarda ziyaret ettiği bilgisini veren Frantz, İstanbul'da bazı köşe yazarlarıyla buluştuğunu, temaslarıyla Türkiye'deki basın özgürlüğüne yönelik fikirler edinme imkanı bulduğunu anlattı. Yaklaşık 6 yıl Türkiye'de yaşadığını belirten Frantz, "Hayatımın en iyi 6 yılı diyebilirim. Eşimle birlikte sürekli gideriz ve orada geçirdiğim dönemleri özel ve iş hayatımın en güzel zaman dilimleri olarak hatırlarız. Birkaç hafta önce tekrar gittiğimde ve medya sektöründe neler oluyor diye derinlemesine baktığımda, onların bazı endişelere neden olduğunu gördüm. Bunlar bir sonraki atılacak adımın ne olduğuna yönelik endişeleri de artıyor" diye konuştu.
Frantz, Türkiye'de son 12 yılda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde birçok olumlu ilerlemenin kaydedildiğinin altını çizdi. Ekonominin güçlendiğini, ortalama gelirin yükseldiğini, kişi başına düşen milli gelirin üç katıdan daha fazla bir seviyeye ulaştığını ve son dönemde Ermenistan'la ve Kürtlerle ilgili tabuların yıkıldığını hatırlatan Frantz, şunları söyledi:
"Bunlara bakıldığında iyi gelişmeler olduğunu görüyoruz, Avrupa Birliği sürecinde olduğu gibi. Ama beni endişelendiren, Türkiye'nin eski tabularının, yenileriyle yer değiştirmesi, bunu görmek istemiyoruz. Bir zamanlar olduğu gibi yine kuvvetli, hareketli ve bağımsız bir medyanın olması gerekiyor Türkiye'de. Demokrasilerin en iyi çalışma şekli, bağımsız ve özgür basının olduğu, ifade özgürlüğünün, siyasi düşünceye ve etnik kökenine dikkat etmeksizin herkese ulaştığında hayat bulur."
"17 Aralık'tan beri bir gerileme var"
Türkiye'de 2013'ün sonundan itibaren geriye doğru bir gidişin bulunduğunu ileri süren Frantz, "Son dönemde, özellikle 17 Aralık'tan itibaren Türkiye'de bir gerileme görüyoruz ve bu gerileme endişeleri de beraberinde getiriyor. Bu da Washington'da, Obama yönetiminde endişe duymasına neden olmakta ki bu benim birkaç hafta önce Türkiye'ye gitmemin ve orada bazı köşe yazarlarıyla oturup bu konuları konuşunlar yayınlanabilecek şekilde görüşmemin nedenlerinden biridir" ifadelerini kullandı.
"Twitter ve youtube yasakları geçmişte kalmalı"
Doug Frantz, Türkiye'de "basın özgürlüğünün aleyhine atılan adımların" sonunda hem Türkiye'ye hem de halkına zarar vereceğini savunarak, "Twitter'ı engelleme teşebbüslerinin ve daha başarılı şekilde Youtube'u bloke etme çabalarının yakında Türkiye'de geçmişin bir parçası olmasını umuyorum" açıklamasında bulundu.
Türk medyası içinde kuruluşların mülkiyet sahipliğine ilişkin yapısal değişikliklere de eleştiriler getiren Frantz, kendisinin Türkiye'de görev yaptığı dönemlerde böyle bir şeyi görmediğini anlattı. Frantz, "Türk medyasında bulunan birçok diğer arkadaşımda olduğu gibi, sadece işlerini yaptığı için işlerini kaybetmeleri rahatsız edici, bu yanlış. Bu, kesinlikle Türkiye'ye bir dost ve ortak olarak, sorumluluğumuzun bir parçası olarak ilettiğimiz bir mesele. Yanlış gördüğümüzde söylemek bizim görevimiz" dedi.
Frantz, Türkiye'de demokrasinin gelişmeye devam etmesinin gerekli olduğunu kaydetti.