”Çıkar cübbeni gel”

Erdoğan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'yı eleştirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

GÖNEN - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'yı eleştirdi, "Sana bu millet bir şey söyler, 'Güveniyorsan kendine, gelecekteki makam hesaplarını yapma, çıkar cübbeni gel siyaset meydanında bu mücadeleye gir', adama bunu söylerler" dedi.

Erdoğan, Gönen Belediyesi'nin yeni hizmet binasının açılışı sırasında belediye binasının önündeki alanda toplanan vatandaşlara  seslendi.

Halk oylaması sonucu, "Türkiye'de artık üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü geçerli olacak" sözünü verdiklerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"'Hukuk belli bir zümrenin, belli bir kitlenin, belli siyasi görüşlerin arka bahçesi değil Türkiye'nin bahçesi olacak, milletin bahçesi olacak' dedik. Bundan rahatsız oldular. Milletimiz de dedi ki, 'evet hukuk milletin bahçesi olacak', yüzde 58 böyle dedi. Yüzde 42 buna hayır diyor. İşte bu milletin bu kararını hazmedemeyenler, değişimi dönüşümü içlerine sindiremeyenler, cübbeleri üzerinde olduğu halde siyaset yapmaya devam ediyorlar. Bizi yargıyı siyasallaştırmakla itham edenler, şu anda kendi oturdukları makamları bir siyasi partinin il başkanları gibi kullanabilme cüretini gösteriyorlar.

Bunlar kendilerini Cumhuriyetin tek ve yegane sahibi sanıyorlar. TBMM'nin üzerinde kendisini görme gayreti içinde olanlar var. Eğer kendini o seviyede görmek istiyorsan, sana bu millet bir şey söyler, 'Güveniyorsan kendine, gelecekteki makam hesaplarını yapma, çıkar cübbeni gel siyaset meydanında bu mücadeleye gir', adama bunu söylerler.

Önümüzdeki hafta 87. kuruluş yıldönümünü kutlayacağımız Cumhuriyet adı üstünde Cumhur'un rejimidir. Yani sizin rejiminizdir, milletin rejimidir. Cumhuriyetin sahibi millettir. Hiç kimse kendisini milletin hür iradesiyle seçtiği egemenliği kalkıp ta kendi eline alamaz. Orada egemenlik milletin.

TBMM'ye, milletvekillerine, siyasi partilere, kimse kalkıp da emir veremez, talimat veremez onları korkutamaz, tehdit edemez. Hiç kimsenin kendisini yasama ve yürütme erklerinin üzerinde görme, onlara istikamet çizme yetkisi yoktur ve olamaz.

Ortada demokrasiye yönelik ciddi bir üslup hatası var, ortada TBMM'ye yönelik çok ciddi tehdit var. Aynı zamanda yürütmeye yönelik de bir tehdit var. Zira parlamentoda yüzde 65 çoğunluğa sahip bir iktidar partisini sürekli bazı kullandıkları ifadelerde tehdit etme gayreti içinde olanlar var. Ortada milletin takdirine, milletin teveccühüne ciddi bir hazımsızlık var.

TBMM, başkanı aracılığıyla gereken cevap vermiştir. Siyasi partiler gereken cevabı vermiştir. Ancak CHP, kendisini de ve kendi varlığını da kendi yetkisini de hedef alan bu tavır karşısında ne yazık ki her zaman yaptığını yapmış, statükodan yana tavır almıştır.

Demokrasinin en önemli parçası olan partilerden ve özellikle ana muhalefet partisi CHP'den bu olayda demokratik iradeye gölge düşüren bu yanlışlık karşısında millet lehine bir duruş beklerdik. CHP, her zaman olduğu gibi demokrasi ve sivil siyaset tarafında pozisyon alamamıştır. CHP, herşeyin eskisi gibi olduğunu zihniyetin değişmediğini bir kez daha ispat etti. Yani CHP'de eski hamam eski tas."

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir