Erdoğan: Bu arabanın yakıtı bitmek üzere
Başkanlık sistemine ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Artık motoru tekleyen, kaportası dökülen, her tarafından ses gelen bu arabayla yolumuza devam edemeyiz.Türkiye, şu an yakıtı bitmek üzere olan bir sistemle yoluna devam ediyor" dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da Ankara otobüs ve minibüsçü esnafı ile bir araya geldi. Erdoğan, otobüs ve minibüs esnafıyla buluşmasında "Ortada bir gerçek var, 400'ü vermeniz lazım. 400'ü verin yeni anayasanın kurulması lazım. Ben her partiye eşitim. Kime verecekseniz verin ama 400'ü verin" dedi.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları
"Başkanlık sistemi, Türkiye'nin akıntıya karşı kürek çekmeye çalışmak yerine, akıntının gücünü arkasına almasının adıdır" diyen Erdoğan, "Artık motoru tekleyen, kaportası dökülen, her tarafından ses gelen bu arabayla yolumuza devam edemeyiz. Hele bir de bu arabanın benzini, mazotu, gazı bitmek üzereyse onunla en fazla yakındaki bir akaryakıt istasyonuna gidebilirsiniz. Zorlarsanız yolda kalırsınız. Türkiye, şu anda her tarafı dökülen ve yakıtı da bitmek üzere olan bir sistemle yoluna devam etmeye çalışıyor." diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Milletimizi parçalamak isteyenlere, bayrağımızı maalesef yakmak isteyenlere, vatanımızı bölmek isteyenlere, devletimizin içine maalesef virüsler sokmak isteyenlere, paralel yapı gibi. İşte dün Milli Güvenlik Kurulu toplantısında artık Milli Güvenlik Siyaset Belgesinin içerisine girmesiyle ilgili tavsiye kararını aldık ve hükümete gönderdik. Artık asla bunlara taviz yok.''
"Kime verecekseniz verin ama 400'ü verin"
Parlamenter sistem artık miladını doldurdu, 10 Ağustos 2014 itibariyle, şahsımın doğrudan milletin oylarıyla cumhurbaşkanı olarak seçildiği günden itibaren Türkiye yeni bir günün kapısını aralamış oldu. Ortada bir gerçek var, 400'ü vermeniz lazım. 400'ü verin yeni anayasanın kurulması lazım. Ben her partiye eşitim. Kime verecekseniz verin ama 400'ü verin. Diyorum ki biz bir şeyi hedefledik, biz size sevdalıyız.
"Suriyeli kardeşlerimizi geri göndermekten bahsediyor"
Suriyeli misafirlerimizi zorla geri göndermekten bahsediyorlar. Hani Azeri kardeşlerimiz Iğdır'da esir düşmüşlerdi ya ve o zaman Stalin'in yönetimi ne yazık ki bunları Botan köprüsünün üzerinde kurşuna dizdi. Fakat o zamanki İnönü yönetimi bunları onlara teslim etti. Ne diyordu azeri kardeşlerimiz biliyor musunuz "bizi onlara teslim etmeyin siz öldürün"
Bak değişen bir şey yok, aynı zihniyet. Şimdi bunlar, biz zalim esed'e teslim edeceğiz, ve o da bildiği gibi yapsın. Ama biz buralarda olduğumuz sürece bu kardeşlerimiz bizim misafirimizdir. Ha bu arada asgari ücrette açık artırmaya çıkmış galiba. Çok değişik değişik rakamlar söylüyorlar. Ermeni iftiralarının sözcülüğünü yapıyorlar. Hele bir durun bakın, bu millet sahipsiz değil, 90'lı yılları unutmuş değil. Siz eski Türkiye'nin sevdalısı olabilirsiniz, ama milletimiz eski Türkiye'nin ne olduğunu biliyor.