Hipp'i Gürcistan kaptı

Organik bebek maması üretiminde dünya devi olan İsviçre merkezli Hipp, Türkiye'deki bürokrasiden bıktığı gerekçesiyle yatırımını Gürcistan'a kaydırdı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sedat ALP

İZMİR - Organik bebek maması üretiminde dünyanın önde gelen markaları arasında yer alan İsviçre merkezli Hipp, Türkiye'de organik faaliyet konusunda karşısına çıkan bürokrasiden bıktığı için Kastamonu'da 7 milyon Euro harcayarak kurmayı planladığı organik elma işleme fabrikasını Gürcistan'a kaydırdı.

Bebek maması sektöründe Almanya ve İngiltere'de pazar lideri, Rusya ve Fransa'da ise hızla büyüyen Hipp, Anadolu'daki organik üretim potansiyelini değerlendirerek Avrupa'daki fabrikalarına yarı mamul ürünler sağlamak amacıyla Türkiye'de 2000 yılında şirket kurdu. Kastamonu, Çankırı, Polatlı, Ilgaz, Erzurum ve Gümüşhane'de sözleşmeli tarım yöntemiyle organik ürünler yetiştiren Hipp, ürün bulduğu zaman düşük asitli organik elma ve organik soğan ihtiyacının tamamını Türkiye'den karşılıyor.

Organikte lokomotif ürünleri olan armut, erik, kayısıda da sözleşmeli üretim yaptıran Hipp, Avrupa'daki fabrikalarında işlenmek üzere Türkiye'den yılda 8 bin ton organik ürün alıyor. Hipp, elma işleme tesisinin yanı sıra Türkiye'den alacağı ürün miktarını 50 bin tona çıkaracak projeyi de bürokrasi yüzünden gerçekleştirmekten vazgeçti.

Bürokrasi yüzünden projelerin çoğunu kaybettik

Türkiye'de organik tarım konusunda uygulanan yönetmelik ve prosedürlerle uğraşmaktan işin teknik boyutundan çok evrak boyutu ile uğraşır hale geldiklerini belirten Hipp Dış Ticaret Limited Şirketi Genel Müdürü Fehmi Algün, "Bazen o kadar garip evraklar isteniyor ki bizden. Bu belgeleri müstahsilden almak zorundasınız. Müstahsil de bu evrakları vermeye yanaşmıyor.

Bazen kamu kuruluşlarından almamız gerekiyor. Kamu kuruluşları bu süreçte sakıncalı duruma düşüyor. Pafta bile isteniyor. Paftayı, Tapu Kadastro'dan almak zorundasınız. Tapu Kadarstro ise yasak deyip belgeyi vermiyor. Yönetmelik gereği ise kontrol sertifikasyon için ben bu belgeyi almak zorundayım.

Tapu'nun fotokopisini istiyor. 10 tane ağacı olan 70 yaşında birisini düşünün. Daha önce bir kağıt imzalamış ve bedelini çok ağır ödemiş, bu nedenle tapusunu getirmiyor. Adam neden tapusunu bize getirsin" diyerek, bu tür bürokratik uygulamalar yüzünden Türkiye'deki projelerinin dörtte üçünü kaybettiklerini açıkladı.

DİR de etkili oldu

Bürokrasi yüzünden en önemli projeyi Gürcistan'a kaptırdıklarını söyleyen Algün, "Hipp, Kastamonu'ya da İç Anadolu Bölgesi' ne organik elma işleme fabrikası kuracaktı. Ancak, bürokrasi yüzünden Türkiye için projelendirilmiş bu yatırım Gürcistan'a kaydırıldı. Projenin kaçmasında DİR kapsamında organik ürün ithalatına izin verilmemesi de etkili oldu.

Çünkü, bazen iklim şartlarından dolayı Türkiye'de ürün sıkıntısı yaşandığında, yurtdışından getirip tesiste işlemek gerekecekti. Gürcistan'da 2009 yılında üretime başlayan bu fabrikada şu anda 150 kişi çalışıyor. Bu 7 milyon Euro tutarında bir yatırımdı. Projenin içinde en az 2 bin dönümlük elma plantasyonunun oluşturulması da vardı.

Bunun yanında üreticilerin de teşvik edilmesi ile bölgede elma üretimi daha da yaygınlaştırılacaktı. Projenin yaratacağı değer sadece 7 milyon Euro olmayacaktı. Şu anda yıllık 8 bin ton olan ürün alışımız, 50 bin tona çıkacaktı. Daha modern bir üretim alanı yaratacaktık" dedi.

Organik tarım yapanların cezalandırıldığını ileri süren Algün, "Yeter artık noktasına geldik" diye yakındı. Algül, buna rağmen Türkiye'de yatırım yapmak için mücadeleye devam ettiklerini belirterek, kendi plantasyonlarını kurmak için 2005 yılında gerçekleştirmek istedikleri projeyi şimdi yeniden hayata geçirmek istediklerini belirterek, arazi arama çalışmalarına başladıklarını söyledi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir