Petrolün birim fiyatı kaç dolar bilen var mı?
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Prof. Dr. Havva TUNÇ / İÜ İktisat Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim üyesi
Petrolün birim fiyatı piyasa içi dinamikler olan petrol arz ve talebi tarafından belirlenir. Petrol arz ve talebini birbirine eşitleyen fiyat piyasa denge fiyatıdır. Petrolün birim fiyatını belirleyen petrol arz ve talebi yaşanılan ekonomik ve siyası konjonktüre bağlı olarak değişim gösterir. Petrol bir emtia gibi alternatif yatırım aracı olarak değerlendirildiğinde petrolün birim fiyatı, piyasa içi dinamikler yanı sıra piyasa dışı faktörler, spekülatif eğilimler ve beklentiler belirlemekte ya da belirlenen fiyatın yeniden değerlenmesine yol açmaktadır.
Petrol fiyatındaki istikrarsızlığın (artış ya da azalışın) temel nedeni petrol arz- talep elastikiyetinin kısa dönemde inelastik olmasıdır. Daha açıkça ifade edersek petrol üretimi kısa dönemde kolayca artırılamadığı için arzı inelastiktir. Bunun yanı sıra petrol tüketimi, tüketim alışkanlıkları kısa dönemde hemen değiştirilemediği için, talep de inelastikdir. Uzun dönemde ise petrol arz ve talep eğrileri elastiktir. Ancak petrolün doğada bulunan bir ürün olduğu ve rezervi doğanın bize sunduğuyla sınırlı olduğu düşünülünce petrolün arz ve talep elastikiyeti, piyasada belirlenen fiyatı ya da oluşan fiyatı açıklamada yetersiz kalmaktadır.
Petrolün birim fiyatındaki artışı belirleyen faktörler aşağıdaki şeklide sıralanabilir:
1. Artan ürün talebi, Çin ekonomisinde büyümenin yarattığı talep baskısı yanı sıra krizden çıkış eğilimlerin yarattığı talebin artacağı beklentisi.
2. Artan ürün talebi karşısında dünya üzerindeki rafinaj kapasitesinin talebi karşılamada yetersiz kalacağı bir tahmin olmaktan çıkmıştır. Bunun yanı sıra petrol talebini karşılamak amacıyla yeni rafinelerin kurulması kısa dönemde olası değildir. Çünkü yeni bir rafinerinin inşası ve kullanıma açılması hem 3-5 yıllık bir zaman istemesi hem de 3-6 milyar Dolarlık yatırım maliyeti gerektirmesi rafineri yatırımının yapılmasını ertelemektedir.
3.Güz ve kış dönemlerinde yaşanan kasırga, fırtına gibi olayların üretimde yarattığı daralmalar ve hatta üretimin tamamen durması fiyatı artış yönünde etkiler. Yaz dönemlerinde bireysel tüketimin artması da fiyat üzerinde baskı oluşturur.
4. Ortadoğu'da yaşanan savaş, ABD'nin Irak'taki konumu ve uyguladığı Irak politikası ve Irak'ın terör örgütü olan PKK ile ilişkisi ve PKK'nın Türkiye'de yaptığı terör eylemleri ve keza, Türkiye'nin bu duruma son vermek amacıyla, PKK'nın Irak'ta bulunması nedeniyle, Irak'a yapmayı planladığı saldırının gerçekleşeceği beklentisi petrolün birim fiyatına artış yönünde ivme vermektedir.
5. Arap Baharı denilen, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Hazar Denizi Bölgesi'nde bulunan 22 ülkede yaşanan özgürlük rüzgarları arz üzerinde baskı oluşturmaktadır. Ve keza Arap Baharı'nın Suriye'deki yansımasına doğrudan ya da dolaylı olarak İran, Rusya, Çin, ABD, AB ve Türkiye'nin dahil olması ve bunun petrol arzı ve dağıtımı üzerindeki olumsuzluğun fiyat üzerindeki baskısı.
6. Son 30 yılın en şiddetli geçeceği kış mevsiminin yarattığı talep artışı ve yaz aylarında ABD'deki tüketicilerin seyahat etme gibi nedenlerle talepte ortaya çıkan artış.
7. Gelişen ve Gelişmekte olan para piyasalarında yaşanan krizler, petrolü altın gibi alternatif ve güvenilir bir yatırım aracı olarak değerlendirilmekte ve bu konumun petrolün birim fiyatını artış yönünde etkilemektedir.
8. Petrol üreticisi ülkelerin piyasada oluşturdukları oligopol yapı, fiyattaki artışın şiddetini hızlandırmaktadır. Örneğin, OPEC'in varlığı fiyata, artış yönünde ivme vermektedir.
9. "Kuzey Buz Denizinde" gerçekleşen kasırga ve ABD'nin petrol stoklarının azalması petrol fiyatına artış yönünde hareket vermektedir.
10. Doların uluslararası piyasada euro ve yen gibi konvertibli paralar karşısında yaşadığı değer kaybı ve piyasalarda bu değer kaybın süreceği beklentisi petrol fiyatındaki artışı hızlandırmaktadır.
11. İran'ın Hürmüz Boğazını kapatma tehdidi ve İran'ın nükleer programdaki ısrarı ve vurdumduymazlığı karşısında İran'a karşı uygulanan boykotun arz tedarikinde yaratacağı düşüş beklentisi, fiyat artışındaki beklentiyi güçlendirmektedir.
12. Küresel durgunlukla beraber uluslararası sermayenin yatırım aracı olarak petrole yönelmesi fiyatı yukarı yönde ivme vermektedir.
Önceki satırlarda belirtilen olayların doğrudan etkileri yanı sıra bu olayların spekülatörleri harekete geçiren etkisi de devreye girince petrolün birim fiyatındaki artış kat be kat olmaktadır. Ve 2030?da dünya petrol rezervlerin tükenecek olacağı fiyattaki artışı hızlandırmakta ve/veya hızlandıracaktır.
Bütün bu açıklamaları unutmamak koşulu ile petrol piyasasında olan bitene bakıldığında, Brent petrolün birim fiyatı yıllar itibarıyla dalgalanmakta olduğunu görüyoruz. Örnekleme yaparsak, 2004'de 35 dolar iken 2005'de 60 dolara 2006?da 70 dolara, Kasım 2007?de 98 dolara ulaşmıştır. Başka bir deyişle, 2006 yılının Ağustos ayında petrolün birim fiyat 100 dolar olacak derken 2007'nin Ocak ayında yani kış mevsiminin ortasında, OPEC'in üretimi kısma tehditlerine rağmen, petrolün birim fiyat 52 dolara inmiştir. Ve 30-40 gün öncesinde, petrolün birim fiyatının 100 dolar olacağına dair piyasa beklentileri dikkatleri petrol üreticisi ülkeler olan OPEC'e çevirdi. Zaman zaman petrol üretiminde bir artış yapmayacaklarını söyleyen OPEC ülkeleri toplam dünya petrol arzının 82 milyar varil buna karşılık dünya petrol talebinin 84 milyar varil olduğunu belirterek petrol üretiminde bir değişiklik, artışı yönünde, düşünmediklerini ifade etmişlerdir.
OPEC ülkeleri petrolün birim fiyatındaki bu dalgalanmaları değerlendirmek üzere zaman zaman toplanarak piyasadaki petrol fiyatındaki dalgalanmaların durum değerlendirmesi yapmaktadırlar. Yapılan toplantılar sonucunda üretimde bir değişiklik olmayacağını petrolün birim fiyatındaki artışın Amerikan Dolarının zayıflığından kaynaklandığını ve hatta petrolün birim fiyatının düşük olduğunu, artması gerektiği gibi açıklamalar yapmaktadırlar.
2008 küresel finansal krizi ile bu beklenti azalış yönünde seyretmiştir. Yaklaşık 4 yıl boyunca 70 doların altında seyretmiştir. 2012 Haziran ayının hafta başı itibarıyla Amerikan ham petrolün varili 95 dolar, brend petrolün varili ise 92 dolardı. Ve bu fiyatın artış yönünde olacağına dair piyasa beklentisi oluşmuş olup 2012 Ağustos sonlarında fiyat 114 dolar civarında gezinmektedir ve dalgalanma devam edecek gibi gözükmektedir.
Dikkat edilmesi ve bilinmesi gereken durum uluslararası piyasada 7 dolara mal olan bir ürünün birim fiyatı 100 doların üstüne çıkıyorsa bu oluşan piyasa fiyatının gerçek fiyat olmadığıdır. Büyük bir kartel olan OPEC, kurulduğu dönemden bugüne kadar petrolün birim fiyatını yüksek seviyede ve stabil tutmaya uğraşmasına rağmen bunu başaramamaktadır ki kuruluş amacının bu olmasına rağmen. Ancak piyasa dışı dinamikler bu konuda oldukça başarılıdır.
Piyasa dinamikleri, spekülatif eğilimler, para ve finans piyasalarında yaşanan çalkantılar petrolün birim fiyatının yüksek seviyelere gelmesine yol açmaktadır. Petrol üretim tesisleri, rafineri yatırımlarının yüksek maliyetli olması yanı sıra petrolün şu anki piyasa fiyatının istikrarlı ve kalıcı olmadığından piyasada petrol üreticisi konumunda olan ülkeler fiyattaki artışları göz önüne alıp petrol üretim kapasitesini artırma durumuna geçmemektedirler ya da geçmekte tereddüt etmektedirler. Bütün bu yaşananlar itibarıyla kısa bir dönem sonra petrolün birim fiyatı 100 doların altına inmeyecektir. Kanımca, önümüzdeki günlerde petrolün birim fiyatı 120 dolara gelecek, belki de aşacaktır. Ancak belli bir süre sonra istikrarlı seviyesi olan 99-100 dolar civarında kalacaktır
Daha açıkça ifade edilirse,7 Mayıs 2008 tarihi itibarıyla petrolün birim fiyatı 125 dolar olmuştur. Petrolün birim fiyatındaki artışın devam edeceği ve bu yükselişin 200 dolara bulacağı daha da önemlisi 200 dolara gelecek olan fiyatın burada yerleşeceği idi, ama olmamış finansal kriz ile 70 doların altına inmiştir. Ve yaklaşık dört yıllık bir bekleyişin arkasından 2012 Ağustos sonlarında fiyat 114 dolara fırlamıştır. Ancak, 2013'e girmeye sayılı günler kala fiyat 110 dolar seviyesinde gezinmektedir.
Dünya ekonomisinin durgunluk sürecinde olması yanı sıra petrol arz ve talebinin değişmemesine rağmen Petrolun birim fiyatındaki artış kuramsal olarak açıklanamasa da jeopolitik, spekülatif ve siyasi olarak açıklanabilmektedir.