Sıra 2'nci üniversitede ama...
KAYSERİ'den / Mahmut SABAH
Burç Vakfı'nca kurulan Melikşah Üniversitesi, akademik kariyerine bilimsel rekabet bahsinde hayli iddialı söylemlerle geçen hafta eğitime resmen başladı. Kayseri günlerden beri, bilim dünyasına çağdaş çizgiler taşıyan yeni bir üniversite armağan etmenin sevincini yaşıyor.
Melikşah Üniversitesi, bölgenin ilk vakıf üniversitesi. Temeli bir yıl önce atıldı. Hızlı bir çalışma ile Talas'ın Keçitepesi'nde 45 bin metrekarelik alan üzerinde kuruldu. Melikşah'ta öğrenim, iktisadi ve idari bilimler, fen-edebiyat, mühendislik- mimarlık ve hukuk anabilim dallarına odaklanıyor. Melikşah'ın kampüsü de tıpkı Erciyes Üniversitesi gibi hayırsever işadamlarının bağış yarışına sahne oluyor. Hukuk Fakültesi ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'ni Boydaklar, Fen-Edebiyat Fakültesi'nin binasını Kumtel'in sahibi Mustafa Köseoğlu yaptırmış. Sosyal tesislerin yapımını Süleyman Çetinsaya, spor salonunu Recep Mamur, kütüphane binasını Ahmet Türkmen üstlenmiş. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi'ni, yine hayırsever katkısı ile vakıf yaptırıyormuş. Doğrusu bunlar gurur verici, içtenlikle kutlanması gereken örnek davranışlar.
Adını Selçuklu Türkleri'nden alan Melikşah Üniversitesi'nde öğrenim İngilizce ağırlıklı. Burç Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Memduh Boydak, "Üniversitemiz iddialı bir misyonun ürünü!" diyor ve ekliyor; "Biz dört fakülte ve bunlara bağlı bölümlerden, liderlik vasıflarıyla donanmış, girişimci ve eleştirel düşünebilen, her konuda çağdaşlarıyla eşdeğer, inovatif, paydaşlarının ihtiyaç duyduğu niteliklere haiz öğrenciler yetiştirerek, özgün araştırmalarla bilime katkıda bulunacak mezunlar vereceğiz. Vizyonumuz, evrensel düzeyde kaliteli eğitim ve öğretim, bilimsel araştırmalarla topluma ve çevresine öncülük edebilen, Türkiye'de ve dünyada adından söz edilebilen seçkin bir yüksek öğretim kurumu olmaktır."
Neden olmasın?...
Çiçeği burnunda Melikşah Üniversitesi'nde durum vaziyeti böyle. Nuh Naci Yazgan Vakıf Üniversitesi de 2011'de öğrenime açılacak. Gelelim şimdi, Kayseri'nin gündeminden hiç düşmeyen 2'nci devlet üniversitesine…
Kayseri, kaynaksal zenginlikleri ve de şehircilikteki kazanımları ile yeni bir devlet üniversitesini çoktan hak etmiş bir il. Bu gereksinim, yıllardan beri hem özel sektör, hem sivil toplum kuruluşları, hem de akademik çevrelerce sürekli dile getiriliyor. Ne var ki yerinin ayrılmış, fakülte binalarının yapımı işadamlarınca üstlenilmiş olmasına karşın, öngörülen üniversiteyi kuvveden fiile çıkarmak mümkün olmuyor.
Girişimci iş gücü, kadim ticari dokusu ve bölgesel konumu ile Kayseri, kendine özgü bir cazibe merkezi. Sınai üretimde dinamik bir yapılanma var. Fiziki gelişimini tamamlamış, bir de devlet üniversitesine sahip. Kısacası; ekonomik büyümenin önünü açacak her türlü altyapı mevcut. Ancak, kalkınma için gerekli bu dinamiklerden biri, örneğin yeni üniversite savsaklandığı için, kentin ufkunu açmak kolay olmuyor.
Eğitim ve öğretimden yoksun insan yapısıyla başarıya ulaşılamayacağı bir gerçek. O nedenle arsası ayrılan, finansal kaynakları çoktan hazırlanmış 2'nci devlet üniversitesi için artık herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor.