Şizofreni'lerin fişlenmesine tepki!

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün şiddet eğitimli şizofreni hastalarını takibe almasına uzmanlık derneklerinden tepki geldi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Emniyet Genel Müdürlüğü'nün şiddet eğitimli şizofreni hastalarının polis kontrolünde tutulması için başlattığı çalışmaya uzmanlık dernekleri tepki gösterdi.
 
Türkiye Psikiyatri Derneği ve Türkiye Şizofreni Dernekleri Federasyonu'nun ortak açıklamasında, tüm zihinsel engelli ve psikiyatrik tanı almış bireylerin özel yaşamlarının da "herkesinki" kadar kutsal olduğu ve dokunulamayacağı belirtildi.
 
Türkiye Psikiyatri Derneği ve Türkiye Şizofreni Dernekleri Federasyonu'ndan, suç işlemelerinin engellenmesi amacıyla şizofreni hastalarının kayıt altına alınacağı iddiasının yer aldığı "Şizofreni hastalarına polis takibi" haberiyle ilgili ortak açıklama yapıldı.
 
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 6 ay kadar önce de benzer bir girişimde bulunduğu, sağlık kurumlarından şizofreni hastaları ile alkol ve madde bağımlılarının kimlik ve adreslerinin istendiği öne sürülen açıklamada, bu girişimin engellendiği kaydedildi.
 
Açıklamada, "Tüm zihinsel engelli ve psikiyatrik tanı almış bireylerin özel yaşamları da 'herkesinki' kadar kutsaldır ve dokunulamaz" ifadesine yer verildi.
 
Saldırgan davranışlar onda birinde görülüyor
"Türkiye'de cinayetlerin yaklaşık yüzde 3'ünün, ABD'de ise yüzde 5'inin şizofreni hastaları tarafından işlendiği" iddiasına değinilen açıklamada, "Rakamlara madalyonun öbür yüzünden baktığımızda cinayetlerin yüzde 95-97 oranında 'normal insanlar' tarafından işlendiği görülmektedir" denildi.
 
Saldırgan davranışa 10 şizofreni hastasından sadece 1'inde rastlandığı belirtilerek, şizofreni hastalarının "potansiyel suçlular" gibi değerlendirilmesinin büyük bir haksızlık olduğu vurgulandı.
 
Açıklamada, "Bu uygulamanın hiçbir şekilde kabul edilemez olduğunu, şizofreni hastalarının kanun önünde eşitlik, ayrımcılığa uğramama, bağımsız yaşam hakkı, özel hayatın dokunulmazlığı gibi temel haklarını ayaklar altına alındığını, bu uygulamanın başta Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olmak üzere konuyla ilgili tüm ulusal mevzuata ve başta İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi olmak üzere tüm uluslararası hukuka aykırı olduğunu kamuoyuna duyurmayı görev biliyoruz" ifadesine yer verildi.