Türkiye, anlaşmayı şubata yetiştirmeye çalışıyor, miktar herkesi rahatlatacak
Bakan Mehmet Şimşek, IMF'den gelecek kaynağın reel sektörü dolaylı olarak destekleyeceğini söyledi
Ece CEYHUN - BORSA / FİNANS SERVİSİ
Türkiye, IMF (Uluslararası Para Fonu) ile olan anlaşmasını şubatta tamamlamaya çalışacak. Oluşturulan tedbir paketinin büyüklüğü ise finansman endişelerini giderecek düzeyde olacak. Paket bir taraftan mali disiplini bozmayacak ama diğer tarafı ile reel sektörü desteleyici nitelikleri bulunacak. Program, küresel gelişmeler nedeniyle klasik IMF anlaşmalarından farklı özellikleri bünyesinde barındıracak.
DÜNYA'ya açıklamalarda bulunan Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ile yapılacak anlaşmanın klasik programlardan farklı ve güncel ihtiyaçlara cevap verecek şekilde dizayn edildiğini söyledi. Ekonomi dinamikleri açısından 2000'li yılların başındaki Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında çok büyük farklar olduğunu, küresel gelişmelerin geleneksel yaklaşımları devreden çıkarttığını farklı çözümler gerektirdiğini anlatan Bakan Şimşek, Para Fonu ile en kısa sürede anlaşmayı imzalamak istediklerini belirtti. Şimşek, "Ama bu sadece bir tarafın iradesine bağlı değil. Her yeni gelişme büyük resimde değişiklik çıkartabiliyor. Bu bütçe büyüklükleri ile devam edersek o zaman ilk üç ay içinde hatta daha erken biter ama yeni gelişmeler çıkabiliyor. Biz anlaşmayı nihai görüşmelerin başladığı şubat ayında bitirmeye çalışacağız" diye konuştu.
Türkiye'nin IMF'den ne kadar kaynak kullanacağı ve programın süresi gibi noktaları görüşmelerin son aşamasına bıraktıklarını ve son aşamanın da gelmediğine dikkat çeken Şimşek, "IMF hiç bir ülkenin özel sektörünü kurtarmak için başka ülke vatandaşlarının vergi gelirleri ile elde ettiği kaynağı kullanmaz" uyarısını yaparak "Biz bu defa IMF programını krizin yansımalarından reel sektörü korumak için yapıyoruz ama kaynak reel sektörü dolaylı olarak destekleyecek. Program Türkiye'nin finansman ihtiyacını karşılamak üzere hazırlanıyor" dedi.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ile 2008 yılını, 2009 beklentilerini, piyasaların merakla beklediği IMF anlaşmasını konuştuk. Türkiye'nin küresel krizden etkilenme derecesini rakamlarla anlatan Şimşek, bu yıl yapılacak yerel seçimlerde ise popülizm tuzağına düşülmeyeceğini kaydediyor.
2008 yılının dünya vatandaşlarının bir daha hatırlamak istemeyeceği bir yıl olarak değerlendiren Şimşek, 2009 yılı için çok kötümser değil. Şimşek, finans piyasalarında en kötü günlerin atlatıldığını ama reel ekonomideki toparlanmanın muhtemelen yılın dördüncü çeyreğini bulacağını düşünüyor.
Haberin ayrıntıları, bugünkü DÜNYA Gazetesi'nde