Türkiye'ye 'doğru yatırım' için 'uygun iş modeli' şart
Ernst&Young'ın Global Risk Raporu'nda, iş dünyasını tehdit eden tehlikelere dikkat çekildi.
İSTANBUL - Ernst&Young'ın Global Risk Raporu'na göre, ''Yasal düzenlemeler ve uyum'', ''Kredi temini'', ''Ekonomideki yavaş toparlanma'' en önemli ilk 3 risk olarak yerini korurken, ''Toplumsal kabul riski ve kurumsal sosyal sorumluluk'' listede ilk kez yer aldı. Raporda göre, Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalara doğru ve uygun iş modelleri kurarak şekilde yatırım yapmanın önemine vurgu yapılıyor.
Ernst&Young'ın, global krizin ardından oluşan yeni koşullar ve iş modellerinin getirdiği zorluklar dolayısıyla şirketlerin gündeminde üst sıralarda yer alan riskleri ele aldığı ve bu yıl üçüncüsü hazırlanan ''Global Risk Raporu'' yayımlandı.
Dünya çapında, iş dünyasının 2010 yılı boyunca içinde bulunduğu ortamın her açıdan karşılaşacağı riskleri belirleyen rapor için hem farklı sektör yöneticilerinin hem de akademisyenlerin görüşleri alındı.
Raporda, bu yıl gözden kaçırılmaması ve takip edilmesi gereken başlıca risk konuları; ''Yasal düzenlemeler ve uyum riskleri'', ''Kredi temini'', ''Ekonomideki yavaş toparlanma/çift dipli resesyon'', ''Yetenek yönetimi'', ''Gelişmekte olan piyasalar'', ''Maliyet tasarrufu'', ''Yeni ve farklı rakipler'', ''Radikal çevreci hareket'', ''Toplumsal kabul riski ve kurumsal sosyal sorumluluk'', ''Stratejik işlem ve işbirliklerinin yönetimi'' olarak sıralandı.
Bu yılki sıralama, geçen yılın sonuçlarıyla karşılaştırıldığında ''Yasal düzenlemeler ve uyum riskleri'', ''Kredi temini'' ve ''Ekonomideki yavaş toparlanma'' geçen yılki önemini korurken, bu sene dikkati çekici hale gelen riskler, ''Yetenek yönetimi'' ve ''Gelişmekte olan piyasalar'' oldu.
Listeye giren yeni risk
İlk 10'a yeni giriş yapan bir risk başlığı olan ''Toplumsal kabul riski ve kurumsal sosyal sorumluluk'' konusunun, son 10 yılda kazandığı öneme işaret edilen raporda, bu nedenle, söz konusu riskin ilk 10 arasında yer almasının sürpriz olmadığı kaydedildi. Rapora göre, şirket itibarını sarsabilecek tehditlerin varlığını koruduğu ve siyasi tepkilerin yükseldiği günümüz koşullarında toplumun desteğini korumak veya kazanmak için çok titizlikle hareket edilmesi gerektiği ortaya çıkıyor.
Ernst & Young Türkiye Risk Danışmanlık Hizmetleri Bölümü ortaklarından Arzu Pişkinoğlu, rapora ilişkin değerlendirmesinde şunları kaydetti:
''Şu an tüm dünyada ekonomik krizin etkileri hafiflerken hala belirsiz bir ortam olması nedeniyle, çoğu sektörde yasal düzenlemelerin iyice sıkılaştığı ve bu durumun da iş dünyasında karar alma ve harekete geçme hızını yavaşlattığı düşünülüyor. Global Risk Raporunda dikkati çeken konulardan biri de Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalarla ilgili riskin ön plana çıkması. Günümüzde ve ileriki yıllarda gelişmekte olan ekonomilerin global büyümenin öncüsü olması beklendiğinden bu piyasalarda doğru şekilde yatırım yapmak ve uygun iş modelleri kurarak başarılı olmak ön plana çıkıyor.''