1.5 milyar nüfuslu pazarın ortasındaki Türkiye, iyi bir partner

TÜSİAD Başkanı Yılmaz, Çin ile Türkiye arasındaki ilişkilere sadece iş olarak değil, stratejik olarak da bakılması gerektiğini vurguladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

PEKİN - Muharrem Yılmaz başkanlığındaki TÜSİAD heyeti, Çin'de resmi temaslarına başlıyor.

Bir grup Çinli gazeteci ile bir araya gelen TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz, Çin ile Türkiye arasında köklü ilişkiler olduğunu, bu ilişkilerin ekonomik anlamda gelişmesine önem verdiklerini, bu nedenle de Pekin'de bir ofisleri bulunduğunu söyledi.

Yılmaz, Çin ile Türkiye arasındaki ilişkilere sadece iş olarak değil, stratejik olarak da bakılması gerektiğini ifade etti.  

Türkiye'nin global dünyaya açılmak isteyen Çin şirketleri için önemli olduğunun altını çizen Yılmaz, Türkiye'nin 1,5 milyar nüfuslu bir pazarın ortasında bulunduğunu, Türkiye'deki altyapının yatırımları destekleyecek seviyede olduğunu kaydetti.

Türkiye'deki insan kaynağının da çok iyi olduğunu ve modern teknolojileri kullanabildiğinin altını çizen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye, yabancı yatırımcılar için önemli imkanlar sağlıyor. Bu imkanlardan Çinli dostalarımızın da yararlanarak Türkiye ekonomisinde yer alabileceklerini düşünüyorum. Diğer taraftan Çin büyük bir pazar ve yaptığı reformlarla, istikrarla büyüyen, gelişen bir ülke. Üyelerimizin Çin'de yatırım yaparak, Çin ekonomisi içerisinde yer almasını istiyoruz. Temsilciliğimiz vasıtasıyla sürdürdüğümüz faaliyetlerle her yıl Türkiye'de Çin'i anlamak için konferanslar yapıyoruz."

"Turizim önemli bir fırsat"

Türkiye ile Çin arasındaki iş ilişkilerinin gelişmesinde turizmi önemli bir fırsat olarak gördüklerini vurgulayan Yılmaz, Türkiye'nin üçüncü ülkelerde iş yapmak adına Çinli firmalar için iyi bir partner olabileceğini, iş yapılabilecek üçüncü ülkelerin Ortadoğu, Rusya, Balkan ülkeleri, Kafkasya ve Afrika olabileceğini söyledi.

Türkiye'nin bu ülkelerle geçmişten bu yana gelen iyi iş ilişkileri olduğunu bildiren Yılmaz, Türk iş adamlarının tecrübelerinden dolayı bu pazarları çok iyi bildiğini, burada iş yapma konusunda iyi bir ortak olabileceğini ifade etti.

"Çinli şirketler doğru bir tercih yapmış olur"

Türkiye'nin stratejik önemine de değinen Yılmaz, Türkiye'nin 3 saatlik uçuş mesafesiyle büyük bir coğrafyaya hitap ettiğini, bu nedenle burayı merkez seçecek olan Çinli şirketlerin doğru bir tercih yapmış olacağının altını çizdi.

Yılmaz, Çinli şirketlerin Türkiye'deki altyapı yatırımlarının yanı sıra finans sektöründe de faaliyet gösterebileceğini bildirdi.  

İki ülke arasındaki ilişkilerin dengeli olması gerektiğini işaret eden Yılmaz, iki ülke arasındaki dış ticaret hacminde Türkiye'nin Çin'den yaptığı ithalatın çok daha fazla olduğunu söyledi.

Gıda güvenliği ile ilgili yürütülen çalışmaların tamamlanmasının ticaretin bir an önce başlaması için önemli olduğunu belirten Yılmaz, "Bank of China'nın Türkiye'de temsilcilik açması çok önemliydi, ICBC'nin Tekstil Bank'ın hisselerini alması da önemli bir iş. Türkiye'nin önemli bankaları da Pekin'de, Şangay'da temsilcilik açtı. Dolayısıyla finans anlamında altyapı hazır. Yatırım fonlarının da adım atarak şirketlere cesaret vermesi gerekli. Biz de TÜSİAD olarak ilişkilerin gelişmesini yakından takip edeceğiz" diye konuştu.

"Bazı projelere devlet garantisi var"

Yılmaz, genç bir ülke olan Türkiye'de yüzde 12 seviyesindeki tasarruf oranına işaret ederek, Türkiye'nin tasarruf açığın bulunduğunu söyledi.

Tasarruf fazlası bulunan Çin'de tasarruf oranının yüzde 40-50 olduğunu dile getiren Yılmaz, dolayısıyla Çin'in fazla tasarrufu ile Türkiye'de yatırım yapabileceğini kaydetti.

Türk ekonomisinin her yıl yüzde 6 cari açık verdiğini kaydeden Yılmaz, "Bu, yıl da 50 milyar dolar kaynak ihtiyacı demek. Bu kaynağı dış piyasalardan temin ediyoruz. O yüzden Çin'in finansman imkanlarıyla kaynakların Türkiye'ye gelmesi çok iyi olur" ifadelerini kullandı.

Yılmaz, Türkiye'de bazı projelere devlet garantisi geldiği için Çinli firmaların Türkiye'ye yatırım yapma konusunda daha rahat olabileceklerini söyledi.

İpek Yolu'nun yeniden canlandırılması için hem Türkiye'de, hem de Çin'de bir niyet olduğunu bildikleri ve bundan memnuniyet duyduklarını aktaran Yılmaz, bu çerçevede Türkiye'nin doğusundan batısına kadar yapılacak hızlı tren projesinde Çinli firmalar ile çalışmanın İpek Yolu Projesi'ne daha fazla anlam katacağını dile getirdi. Yılmaz, bu konuda iki ülke tecrübe yaşarsa bütün yolun Türkiye ve Çin tarafından yapılabileceğini ifade etti.

Türkiye'nin geçen yılki yüzde 4'lük büyüme hızıyla dünyada en fazla büyüyen ülkelerden biri olduğunu bildiren Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu, Türk ekonomisinin istikrarı ile ilgili söyleyebileceğim en önemli veri. Türkiye, piyasa ekonomisini geliştirirken, aynı zamanda demokrasiyi de geliştirmeye çalışıyor. Muhalefetin zaman zaman oluşması Türk ekonomisine de Türk siyaset hayatına da uzun dönemli istikrarına da önemli bir katkı sağlayan gelişmedir diye düşünüyoruz."  

[PAGE]

"Artık Çin ucuz bir ülke olmaktan çıktı"

Yılmaz, TÜSİAD'ın Çin temasları kapsamında Avrupa Birliği (AB) Çin Ticaret Odası (EUCCC) Başkanı Jeorg Wuttke ve çalışma grupları başkan yardımcıları ile de bir araya geldi.  

EUCCC Başkanı Wuttke, Çin'i anlamanın zor olduğunu, ülkede gündemin 1 haftada bile değişebileceğini söyledi.

Ülkede olayların nereye gittiğini kestirmenin zor olduğunu anlatan Wuttke, uzun yıllardır yüzde 10 civarında büyüyen Çin'in bu yılki büyümesinin yüzde 7'inin altına inebileceğini kaydetti.  

Gelecek 1-2 yıl Çin için sorunlu görünse de, bunun Çin için küçük bir sorun olduğunu vurgulayan Wuttke, ülkede işçi ve girdi fiyatlarının arttığını, artık Çin'in ucuz bir ülke olmaktan çıktığını söyledi.  

Çin'deki bu maliyet yükselişinden Türkiye'nin faydalanabileceğini vurgulayan Wuttke, bazı ülkelerin Çin'deki faaliyetlerini Avrupa'ya, Türkiye'ye kaydırabileceğini ifade etti.

Wuttke, finansal krizden dolayı Çin'deki şirket birleşmelerinin daha fazla olmasını beklediklerinin altını çizdi.

Enerji alanında faaliyet gösteren ABB'nin Başkan Yardımcısı Alfredo Parres ise ülkede 2017 yılında kurulu güneş enerjisinin 70 gigavat'a ulaşmasını beklediklerini, ülkede istikrarlı bir şekilde büyüyen bir rüzgar enerjisi olduğunu söyledi.

Devletin bu konuda çok ciddi olduğunu, şirketlerini ödüllendirdiğini anlatan Parres, teknoloji konusunda Avrupalı şirketlerin Çin'de referans konumunda olduğunu kaydetti.

Çinlilerin rüzgar ve ısı üretimini birbirine bağlamak için Avrupalılar'dan bilgi aldığını bildiren Parres, Çin pazarının halen çok büyüdüğünü, ancak ülkedeki sorunların vergiler olduğunu anlattı.

Bankacılık alanında faaliyet gösteren SEB Pekin Temsilcisi Fedrik Ektander da Çin'de banka satın alınamadığını, sadece yerel bir bankada yüzde 20'lik hisse sahibi olunabildiğini dile getirdi.

Ülkeden kasım ayında açıklanan son pakete göre ekonomik reformlara yönelindiğini vurgulayan Ektander, ülkedeki faiz oranlarının gittikçe serbestleşmesini beklediklerini ifade etti.

Bu arada Yılmaz, Çin Uluslararası Ticareti Destekleme Konseyi (CCPIT) Uluslararası İlişkiler Bölümü Genel Müdür Yardımcısı Han Meiqing ile de bir araya geldi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir