Şirket içi yolsuzluk!
Yolsuzluğu önlemek hiç de kolay değildir. Ancak, işverenlerin işe alımdan görev - yetki dağılımına ve denetim alanında bağımsız firmalarla iş yapmaya kadar her alanda titizlikle çalışma gerektirir.
Bundan yüzyıllar önce okulunda başarısız bir öğrenci varmış. Öğrencinin ailesi bu duruma çok üzülüyor, çocuğun derslerinde başarılı olmasını istiyormuş. Bu amaçla, çocuğun öğretmenini eve davet etmişler. Mükellef bir sofra ile öğretmeni karşılamışlar, yedirmişler içirmişler, türlü türlü hediyeler vermişler.
O geceden sonra, öğrenci sınıfın en başarılı öğrencisi olmuş çıkmış.
Hatta sınıf başkanı bile seçilmiş.
Bu naif hikaye neredeyse insanlık tarihi kadar eski olan rüşvetin ilk yazılı belgesidir. 'Sümer Okul Günleri' adını taşıyan bu tablet M.Ö. 4000 yılına ait. Bugün İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde görebileceğimiz tablet Sümerolog Veysel Donbaz tarafından deşifre edilmiş.
Yolsuzluk, bireylerin ahlak anlayışlarının bozulmasıyla, toplumun her kademesinde ve çalışma hayatının içinde farklı formlarda karşımıza çıkmakta. Ancak, ilk etapta birçoğumuz yolsuzluğu ülkelerin sorunu olarak düşünürüz. Birçok gelişmekte olan ülkede yolsuzluk yüzünden yatırım veya ithalat ihracat yapmak sorunludur. Hiçbir iş yolu yordamına göre, kanunlar çerçevesinde yürümez. İşin başındaki kişileri tabir yerindeyse memnun etmek gerekir. Doğru dürüst denetlenmedikleri gibi, tüm güç bu kişilere aittir. Dolayısıyla, onlara uygun gördükleri rüşveti vermeden tüm dokümanlarınız eksiksiz de olsa, bir çivi çakamazsınız.
Yolsuzluğun formülü
Dünya Bankası yolsuzluğu kamu gücünün özel çıkarlar amacıyla kötüye kullanılması olarak tanımlar. Bu dar tanım yolsuzluğun sadece devlet kurumlarıyla ilgili kısmına değinir. Oysa, yolsuzluk özel sektörde de mevcuttur. Herhangi bir görevin özel çıkarlar doğrultusunda kötüye kullanılması yolsuzluğu daha geniş bir şekilde tanımlar.
Robert Klitgaard, Controlling Corruption adlı kitabında yolsuzluğu şu şekilde formüle döker:
Yolsuzluk = Tekelci yapılar + Tek başına karar verme yetkisi + Hesap vermeme
Kendi çıkarları için yolsuzluğa yönelen kişiler çoğu zaman karar verme yetkisine sahip ve zayıf bir kontrol mekanizması içinde görev yaparlar.
Özellikle ihale ve işe alım süreçlerinde özel sektörde de yolsuzluklara sıklıkla rastlanmakta. Yolsuzluk aslında bir nevi menfaat transferidir. Yani, en az iki tarafın da işine gelen bir durum olmalıdır. Karşılık esasına dayanan bu çıkar ya maddi ya da nüfus, prestij gibi manevi imtiyazlar içerebilir. Rüşvet ve zimmet gibi maddi çıkarlar veya nepotizm ve patronaj gibi belli kişileri diğerlerinin üzerinde tutan ilişkiler uğruna kişiler yolsuzluk çarkına dahil olur, kuralları hiçe sayar.
Şirketlerde yolsuzluk tırmanışta
2010 yılında yayınlanan Ernst & Young 11. Global Yolsuzluk Anketine göre, şirketlerde yolsuzluk artıyor. Ankete göre, dünya genelinde yöneticilerin %16'sı, Türkiye'de ise, yöneticilerin yüzde 14'ü, son 2 yılda şirketlerinde önemli bir yolsuzluk olayı yaşandığını bildirmiş. Yolsuzluğu engellemek için alınması gereken önlemler sorulduğunda, Türk yöneticilerin yüzde 90'ı güçlü bir iç denetim mekanizmasının etkili olabileceğini belirtmiş. İşin ilginç yanı halen yöneticilerin çoğunun yolsuzlukla karşı karşıya kaldığında ne tür adımlar atması gerektiğiyle ilgili net bir fikri bulunmaması. Bir yolsuzluk saptandığında hangi olayların yolsuzluğa bağlı olduğunun saptanması ve bu olayların dokümantasyonuyla ilgili az çalışma mevcut. Kısacası, yöneticilerin yolsuzluklara nasıl tepki vereceklerine dair herhangi bir planları yok.
Finansal krizlerin yolsuzlukların sayısını arttırdığı konusunda birçok yönetici birleşiyor. Bunun başlıca sebebi krizler sırasında kişisel ve çevresel etkenlerin yolsuzluğa uygun ortam hazırlaması. Genelde krizlerde bütçe kısıtlamaları sebebiyle kontroller minimuma iniyor. İşten çıkarmalar dolayısıyla, kişi başına düşen iş yoğunluğu artıyor. Kişi 8 saat çalışacağına günde 10-12 saat çalışmak zorunda kalabiliyor. Bu durumda da, çok az paraya çok iş yaptığını düşünerek çalışan kendi içinde yolsuzluğa mantıklı bir gerekçe buluyor, yolsuzluk sonucunda elde ettiği parayı kendi hakkı görüyor. Şirketim bana borçlu düşüncesine kapılıyor.
Yolsuzluk yapanların profili
Yolsuzluk yapan çalışanların profilini çizmek ne kadar doğru tartışılır ancak şüphe uyandıran davranışları tasvir etmek mümkün. Örneğin, çok çalışan, mesai bitimi, haftasonu, yaz tatili demeden kendini tam anlamıyla işine adamış kişilerin bir kısmı yolsuzlukların içinde oluyor. Sürekli işinin başında olarak yaptığı işlere kimseyi karıştırmak istemiyor ve kontrolü elinde tutuyor. Yolsuzluklar ülkeden ülkeye şirketten şirkete ve pozisyondan pozisyona şekil değiştirebiliyor. Örneğin, Amerika ve İngiltere'de finansal krize sebep olan spekülatif hareketler yatırımcıların paralarını riske ederken, birçok finansçının kişisel servetine katkıda bulundu. Türk şirketlerinde en sık rastlanılan yolsuzluk, dolandırıcılık, hırsızlık ve zimmete para geçirme. Yapılan dolandırıcılığın büyüklüğü çoğunlukla yapan kişinin kıdemiyle doğru orantılı oluyor. Bunun en önemli sebebi kişinin çok fazla yetkiye sahip olması. Tek bir kişi hem bankalara para transferini yapmak, hem işlemleri kontrol etmek, hem de bunları raporlandırmakla görevlendiriliyor. Böyle olunca durumun saptanması ve suistimalin farkedilmesinde çok geç kalınıyor.
Çalışanlar neden yolsuzluk yapar?
* Paraya ihtiyacı vardır – Kaptalist düzenin içinde herkes daha iyi şartlara sahip olmak istiyor. Daha çok mal varlığı olsun, ailesine daha iyi bir ev, araba, çocuklarına daha iyi okul… listenin sonu gelmiyor. Bir de borç içinde olan, sağlık problemi olan ve bir yerlerden para bulmak zorunda olan çaresiz insanlar var.
* Ahlak anlayışı zayıftır – Ne olursa olsun dürüst olan, alnının teriyle para kazanmaktan asla vazgeçmeyecek insanlar her zaman mevcut. Ancak, fırsatını buldu mu kendi çıkarlarını herşeyin üzerinde tutacak ve gerekirse şirketi veya diğerlerini yarı yolda bırakacak da birçok insan var. İşte, bu ikinci tipteki insanlar çoğu zaman parayı, nüfusu veya prestiji kısa yoldan elde etmenin cazipliğine kolaylıkla kapılabiliyorlar.
* Yolsuzluk yapmak için uygun ortam ve şartlar mevcuttur
* Denetim eksikliği yolsuzluk ve hataları kaçınılmaz hale getirir – Şirketlerin yolsuzluğu engellemek için çeşitli kontrol mekanizmalarını çalıştırması şarttır. Bir işin A'dan Z'ye aynı kişi tarafından yapılması, bir amir veya aynı seviyede bir çalışan tarafından iş bölümü ve kontrolüne tabi olmaması sakıncalıdır. Kimi zaman kötü niyet içermeyen hatalara, kimi zaman da kişinin kendine çıkar sağladığı faaliyetlere neden olur ve fark edilmesi zaman alacağı gibi, engellenmesi de neredeyse imkansız hale gelir.
* Fazla yetkiye sahip kişinin yolsuzluk yapma potansiyeli vardır.
Tek başına karar alma yetkisine sahip, birçok görevi kendi başına yürüten yöneticiler kendi çıkarlarını ön plana çıkaran tercihler yapabilirler. İşe alırken kendi memleketinden veya aile yakınlarından kişileri seçmek buna en basit örnektir. Yetki sahibi kişi, satın alımlarda tanıdığı veya çıkar sağladığı bir şirketi tercih etmek, ihalelerde rüşvet almak gibi birçok farklı şekilde hem doğrudan hem de dolaylı olarak maddi çıkarlar sağlayabilir.
* Düşük maaşa çok çalışan kişiler yolsuzluk yaparak edindikleri parayı hakları gibi görürler. Uzun saatler çalışıp büyük işler başaran ancak müdürleri veya patronları tarafından ne maddi ne de manevi herhangi bir takdir görmeyen kişiler yönetime ve şirkete karşı kin beslerler, haksızlığa uğradıklarını düşünürler. Yaptıkları hizmetin karşılığını almadıklarını düşünerek şirketten ne koparabilirim gibi bir yaklaşım geliştirirler. Bu yaklaşım şirketten özel telefonlarını etmekten, fotokopi makinesini kendi işleri için kullanmaya gibi son derece küçük şeylerden kişisel masraflarını şirket gideri olarak göstermeye müşterilerden ekstra komisyon almaya ve zimmetine para geçirmeye kadar hertürlü suistimali içerir.
Yetkiyi bölerek sınırlayın
Hiçbir çalışanınıza bir işin tüm etaplarında tek başına karar alacak yetki vermeyin. Yetki en az iki üç kişi arasında bölünsün. Böylelikle, birinin yaptığı işlemi diğeri kontrol edecek, ihmaller, hatalar ve tabii suistimaller ortaya çıkacaktır.
Şirketinizi denetlemeyi denetim firmasına bırakın
Yolsuzlukları ortaya çıkarmada bağımsız denetim firmaları şirket içindeki denetimcilerden daha başarılı olabilirler. İşlerini objektif bir şekilde yaparlar. Kafalarında 'Osman bey dürüst insandır asla rüşvet almaz kesin bir yanlışlık vardır' gibi düşünceler yoktur. Onlar rakkamlara konsantre olup problemin nerede olduğunu saptamaya çalışırlar. Amaçları, hataları, eksiklikleri ve suistimalleri ortaya çıkarmaktır.