Şantiyeden laboratuvara: Gramı binlerce dolar eden akrep zehri üretiyor
Diyarbakır’da yaşayan Abdullah Fidanten, inşaat ustalığını bırakarak dikkat çeken bir girişim başlattı. Lice’de 9 milyon TL yatırımla kurduğu tesiste akrep zehri üretimine yönelen Fidanten, ayda ortalama 8 gram üretim yapıyor. Türkiye’de gramı 12 bin dolara alıcı bulan akrep zehri, yüksek getirisiyle öne çıkıyor.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yaşayan 40 yaşındaki Abdullah Fidanten’in tehlikeli hayvanlara olan merakı çocuk yaşlarda başladı.
Çocukluğunu yılan ve akreplerin arasında geçiren Fidanten, ortaokuldan sonra eğitim hayatına son verip inşaatlarda çalışmaya başladı.
Bu sürede de yaban hayatından vazgeçmeyen Fidanten, belgesellerde tehlikeli hayvanları izleyip internet ortamında da araştırma yapmaya devam etti.
Akreplere çocuğu gibi bakıyor
2024 yılının başlarında izlediği bir belgeselde akrep zehrinin milattan önce hastalıklara şifa olduğunu öğrenen Fidanten, tüm odağını buna çevirdi. İşine ara verip akrep zehri ve üretimi ile ilgili ulaşabildiği tüm arşivi taramaya başlayan Fidanten, akrep zehri üretmek için tesis kurmaya karar verdi. Lice ilçesinde kendisine ait arazide yaklaşık 9 milyon lira harcayarak tesis kuran Fidanten, 300 akrep topladı.
Akreplerine tıpkı çocukları gibi bakıp tüm gün yanında olan Fidanten, sonunda emeklerinin karşılığını da almaya başladı. 300 akrepten 3 bin akrebe ulaşan girişimci, elde ettiği zehirleri eksi 200 derecede muhafaza ediyor.
Abdullah Fidanten, gramı piyasada 12 bin dolara alıcı bulan akrep zehrinden şimdiye kadar 100 gram toplamayı başardı. Hedefi aylık 2 litre zehir toplamak olan Fidanten, bu alanda Türkiye'yi Avrupa ile yarışır hale getirmeyi istiyor.

"Periyodik aylık sağımlar yapılıyor"
Şu anda 3 bine yakın akreplerinin olduğunu ifade eden Abdullah Fidanten, periyodik olarak aylık sağımlar yapıldığını şöyle anlattı:
‘'300-400 civarı akrep aldık. Yaklaşık 1 buçuk yıl içinde, yavru doğumu ile beraber şu anda 3 bine yakın akrebimiz var. Periyodik aylık sağımlar yapılıyor. Genel arsa bina yapımı, arsa, akreplerle beraber yaklaşık 9 milyon liraya yakın bir maliyetimiz oldu.
Bu kapasite ile ilgili, ileriki dönemlerde 50 bin akrep yetiştirecek kapasiteye ulaştığımızda sadece çiftlik alanında 100'den fazla kişiye istihdam sağlayabileceğiz. Tam kapasiteye ulaştığımızda yaklaşık 2 litreye yakın zehir elde edeceğiz, aynı zamanda 100'den fazla insana yerinde istihdam sağlayacağız."

1 gramı 12 bin dolar!
Bir akrepte, aylık 0,2 miligram zehir elde ettiklerini vurgulayan Fidanten, 1 gram elde edebilmek için 300 akrep sağdıklarını da kaydetti:
''1 gram elde edebilmemiz için yaklaşık 300-350 akrep sağıyoruz. Bunu da ortalama karşılığı, Türkiye piyasasında yaklaşık 12 bin dolar. Litre başına ise yaklaşık 10-12 milyon dolar elde edilebilir. Avrupa ya da diğer ülkelerde bunun gramının yaklaşık 30-40 bin dolar olduğunu biliyoruz. Avrupa'da ayrışımı yapıldığında yaklaşık 90-100 milyon dolar litresinin tekabül ettiğini biliyoruz.
Yapacağımız anlaşmalarla hem istihdam konusunda hem de yüksek katma değerli ürünü dünyaya pazarlama, diğer konuda da döviz girişini sağlamamız bizim için büyük bir mutluluk kaynağı olacak. Şu anda İsviçre, Almanya, Hollanda gibi ülkelerde bulunan ilaç şirketleri ile görüşme halindeyiz. Hatta yakın zamanda bir anlaşma yapma aşamasındayız. Şu anda aylık 6-10 gram arasında zehir elde edebiliyorum. Elimizde ise 100 grama yakın zehrimiz var, 200 derece soğuk nitrojenlerle muhafaza ediyoruz. Popülasyonu çok olan bir canlı. Bir doğumda 20-120 arasında doğum yapabiliyor. Bir iki yıl içinde bu sayısı 10-20 bin arasına yükseltme şansımız var. Tesisimizde 50 bin akrep bulundurabiliriz, o şekilde yaptık. Yapacağımız anlaşmalarla beraber, aylık 100-200 gram zehir çıkarma ihtimalimiz olacak''

Kanser tedavisinde de kullanılıyor
Akrep zehrinin birçok alanda kullanıldığını kaydeden Abdullah Fidanten, bunun kanser tedavisinde de yer bulduğunu şöyle anlattı:
''Özellikle sağlık alanında, kanser tümör tedavisinde kullanılıyor. Ağrı kesici ilaçların ham maddesi olarak kullanıldığını ve kozmetik ile botoks ürünleri olarak kullanılıyor. Savunma sanayi için de stratejik bir öneme sahip. Bunlarla ilgili çalışmalar var. Bizim en büyük çabamız yurtdışına hammadde olarak değil de ülkemizde milletimizin de milletimizin de faydalanacağı şekilde işlenip kendimizin bunu marka haline getirip dünyaya pazarlamamız gerekiyor.
Bakanlıkların bu konuya el atıp bunu devlet politikası haline getirmesi gerekiyor. bu konuda bizim de elimizden gelen katkıyı yapabileceğimizi belirtmek istiyorum. Bu konuda devletimize çağrıda da bulunuyoruz, bize ne kadar destek olurlarsa ön ayak olurlarsa biz hem ülke olarak hem bizim için avantajımız olacak. Bu savunma sanayisine ve sağlık sektörüne büyük katkılar sağlayacak. Sağlık konusunda yurtdışından ülkemize gelen çok fazla hastamız var. Devletimize çağrımızdır destek olmalarını istiyoruz.''