Demir-çelik fiyatları durdurulamıyor, müteahhitler ‘paydos’a hazırlanıyor
Ocak ayından bu yana çelik üretiminin önemli girdi kalemlerinden olan elektrotta 10 kat, hurdada yüzde 15, refrakterde ise yüzde 60’a yakın fiyat artışı olduğunu belirten sektör temsilcileri, çelik fiyatlarının daha da artacağı uyarısında bulundu.
Aysel YÜCEL
Çelik üretiminde önemli girdi kalemleri olan elektrot, hurda ve refrakterdeki hızlı fiyat artışı, çelik fiyatlarını yukarı çekti. TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, özelikle elektrotun tedariğinde ciddi sıkıntılar yaşandığını dile getirerek, ocak ayından bu yana elektrot fiyatlarının 10 kat arttığını söyledi. Hurda fiyatlarında da bu süreçte yüzde 15’e yakın artış yaşandı. ÇİB Başkanı Namık Ekinci de diğer önemli bir girdi kalemi olan refrakterde de son 4 ayda yüzde 60’a yakın artış olduğunu dile getirdi. Çelik üreticileri, bu üç önemli girdinin maliyetlerindeki artıştan dolayı çelik fiyatlarının düşmesinin zor olduğunu, hatta daha da yukarı çıkabileceğini vurguluyor.
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, 2017 Ocak ayından bu yana, elektrot piyasasında arz miktarının ciddi oranda azaldığını ve fiyatların 10 mislinden daha fazla yükseldiğine dikkat çekerek, “Önceleri Japon üreticilerin kapasite daraltmaları, bilahare Çin hükümetinin yeni çevre standartları çerçevesinde bazı üreticileri kapatması ve bazılarını da üretimlerini kısmaya zorlaması sonrasında, fiyatlar hızla yükselmeye başladı ve dünyadaki diğer elektrot üreticileri de bu durumu fırsata dönüştürmeyi tercih ederek üretimlerini artırmama yoluna gitti. Üretimlerini artırmayan elektrot üreticileri, daha önce yapmış oldukları bağlantıları iptal ederek ve fiyatları her teklifte biraz daha yükselterek, piyasadaki gerilimi tırmandırmayı tercih etti” dedi.
Bu gelişmeler nedeniyle elektrot fiyatlarının 2017 başındaki 2.000 $/ ton seviyesinden, 25.000 $/ton seviyelerine ulaştığını belirten Yayan, “Yeni bağlantılarda tekliflerin, ton başına 30.000 $/tona kadar çıktığı ifade ediliyor” dedi. Yayan, “Sözkonusu fiyat artışları neticesinde, grafit elektrotun 1 ton çelik üretimdeki maliyeti, yılbaşındaki 2-3 $/ ton seviyesinden, 40 $/ton civarına çıktı” diye konuştu.
Hurda maliyeti ton başına 75 dolar arttı
Benzer şekilde aynı dönemde çelik üretiminin ana girdisi konumunda bulunan hurda fiyatlarının da, global düzeyde 290 $/ton seviyesinden, 355 $/tona yükseldiğine dikkat çeken Yayan, “Bu çerçevede, yılbaşındaki seviyesine kıyasla, 1 ton çelik üretiminde, elektrot maliyeti 35 $/ ton hurda maliyeti ise 75 $/ton civarında artış gösterdi. Aynı dönemde, inşaat demiri fiyatları da KDV hariç 433 $/ton seviyesinden, 533 $/ton seviyesine çıktı ve henüz sadece bahsi geçen 2 girdinin maliyetlerindeki artışlar dahi fiyatlara henüz tam olarak yansıtılamadı.
Diğer taraftan, son haftalarda refrakterde de benzer gelişmelerin yaşanmasından endişe duyuluyor” şeklinde konuştu. Yayan, inşaat demiri fiyatlarının, önümüzdeki dönemde söz konusu girdilerdeki ve diğer girdilerde yaşanan maliyet artışlarını tam olarak yansıtacak şekilde yükselmeye devam edeceğini vurguladı. Yayan, inşaat çeliği ithalatında gümrük vergilerinin düşürülmesinin satış fiyatlarını aşağı çekmeyeceğini ifade etti.
İhracat ve üretim düşüşe geçti
Çelik üretimi ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11.4 artarak 18 milyon 215 bin tona, ihracatın ise miktar bazında yüzde 17.6 artışla 9 milyon 928 bin tona yükselmişti. Haziran ayında ise ihracat 2016’nın aynı ayına göre yüzde 3.9 gerilemişti. Yayan, “İlk 5 aydaki göstergelerin iyi olması haziran ayındaki düşüşü dengeledi, ancak hazirandaki ihracat ve üretim düşüşü geçici olmayabilir. Çünkü uluslararası piyasalarda daralma var” dedi. Yayan, ihracattaki gerilemenin sürmesinin, özellikle hurdadan çelik üretiminde kullanılan elektrodun fiyatının yıl başından bu yana artış göstermesinin de üretim ve ihracatı geriletebileceğini kaydetti.
Hammadde fiyatları inşaatta işleri azalttı
İnşaat sektöründe işlerin durgunlaştığını gözlemlediklerini kaydeden MTN Hukuk Bürosu Ortağı Arabulucu Avukat Umut Metin, bunun işlerin yavaşlaması ve hammadde fiyatlarının yükselmesiyle ilgili olduğunu belirtti. Kentsel dönüşümün durma noktasına geldiğini savunan Metin, “Mülk sahipleri küçük şirketlerin inşaatı biteremeyebileceğinden şüpheleniyorlar. Bu yüzden dönüşümde bu firmaları tercih etmiyorlar. Büyükler ise yükselen hammadde fiyatları nedeniyle her işe girmiyorlar, seçici davranıyorlar” dedi.
Ekinci: Fiyatları düşürmek istiyoruz ama olmuyor
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Namık Ekinci, çelik fiyatlarının düşmeyeceğini, hatta hammade fiyatlarındaki artıştan dolayı yukarı çıkmasını beklediklerini ifade ederek şu açıklamayı yaptı: “Fiyatlar aratacak çünkü imalat girdisi olan önemli üç üründe çok ciddi fiyat artışları oldu. Mesela hurdada 4 ay içerisinde yüzde 31 artış oldu. Elektrotta ise son 4 ayda yüzde 1000 artış oldu. Refrakterde yüzde 62 artış oldu. Zaten dünyada da fiyatlar artıyor. Bu da Türkiye pazarına yansıyor.
Bu bahsettiğim üç kalemin bir kısmı stoklardan kullanılmıştı. Ancak pahalanmış yeni mallardan geldikçe fiyatlar gittikçe aratacak. Aslında biz çelik fiyatlarının artması taraftarı değiliz. Düşmesini istiyoruz ama olmuyor. Çünkü fiyatlar yükseldiği zaman ani bir düşüş olur, ve bu da ciddi bir zarar anlamına gelir. Ayrıca fiyat artınca finanasman konusunda da sorunlar yaşanıyor. Bunu Türkiye 2008 yılında yaşamıştı. Ayrıca araştırdık dünya inşaat sektöründe kar marjları yüzde 5’lerdeyken bizde bu oran minimum yüzde 40 ki bu yüzde 100’lere kadar çıkabiliyor projesine göre.”
Vergi indirimi yeterli olmadı
Dünyanın en büyük ikinci inşaat demiri ihracatçısı konumundaki Türkiye’de, inşaat demiri ithalatına uygulanan yüzde 30 gümrük vergisi oranı 28 Temmuz’da tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan kararla yüzde 10’a düşürülmüştü. Bazı sektör temsilcileri, inşaat çeliğinde gümrük vergisinin sıfırlanması gerektiği görüşünde. Türkiye Çelik Üreticileri Genel Sekreteri Veysel Yayan ise inşaat çeliği ithalatında gümrük vergilerinin düşürülmesinin satış fiyatlarını düşürmeyeceğini vurguladı.
Tellioğlu: Demir/çeliği kontrol edemeyen; ekonomisini de büyütemez
TOBB Türkiye İnşaat Müteahhitleri Meclis Başkanı ve İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, inşaat müteahhitleri konfederasyonunun 120 bin üyesiyle “yeniden paydos çağrısı”na hazırlandığını, ancak konfederasyonun şimdilik buna izin vermediğini açıkladı. Hükümetin çözümde geciktiğini kaydeden Tellioğlu, Cumhurbaşkanına “lütfen sektöre kulak verin” sözleriyle seslendi. Dünyada biraz artan demir/çelik fiyatlarının, kendilerine daha fahiş fi yatlarla yansıtıldığını vurgulayan Tellioğlu, “Türkiye ekonomisinin lokomotifi inşaat sektörüyse; inşaat sektörünün lokomotifi de demir/çeliktir. Demir/çeliği kontrol edemeyen; ekonomisini de büyütemez” dedi.
Artan demir fi yatlarına yönelik açıklamalarda bulunan Tellioğlu, “Ülkemizin dünyada demir/çelik üreticisi olarak ilk 5’e girmesine ve iç tüketimimizin yaklaşık 2 katından fazla üretim yapmasına rağmen, demir/çelik fiyatları yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 50 fiyat artışıyla inşaat sektörünü zor duruma sokmuştur” dedi. İnşaat sektörünün ciddi bir dar boğazla karşı karşıya kaldığını kaydeden Tellioğlu, “Hükümet kendi takdir enstrümanlarıyla demir/çelik fiyatlarını muhakkak düşürmelidir, aksi takdirde sektör krize sürüklenmektedir” diye konuştu.
Anadolu’daki Konfederasyonlarına bağlı 5 federasyon ve 120 bin üyelerinin önemli bir kısmının “iş durdurma ve paydos çağrısı”na konfederasyondan izin istediklerini, fakat ekonomik gelişme ve istihdam sürecini olumsuz etkileyebileceği gerekçesiyle; iş durdurma çağrısına şimdilik izin verilmediğini açıklayan Tellioğlu, “Fakat Anadolu’dan hala baskın bir şekilde bu talep devam etmekte; kısmen sessizce piyasa şartları açısından da işler yavaşlatılmıştır. Nihayetinde süreç bu şekilde devam edemez.
Hükümetimiz ve ilgili Bakanlıklardan konuya taleplerimiz doğrultusunda olumlu manada müdahale yapılmadığı, çözüm yollarının bulunamadığı takdirde; “iş bırakma çağrısına” kulak verilecek ve daha geniş kitleleri de kapsayacak şekilde son çare olarak konfederasyon öncülüğünde bu çağrı yapılacaktır” dedi.
İMKON’dan 5 maddelik çözüm önerisi:
● Yüzde 40 olan ithalat vergisi yüzde 10’a düşürülse de yetersiz kalmıştır. İthalat vergisinin sıfırlanması, ihracata yüzde 10 vergi konulması.
● Demirdeki KDV’nin yüzde 18’den geçici olarak da olsa sıfırlanması veya yüzde 9’a indirilmesi.
● Demir üretim kapasitemizin yüzde 80’inin hurdadan üretilmesi, hammaddesi hurda olan fi yat artışları açısından bağımlı olmamız, hem de hurdadan üretilen demir kalitesinin düşük olması sebebiyle demirin; demir cevherinden üretilmesinin teşvik kapsamında desteklenmesi.
● Yurtdışına bağımlılık açısından inşaatın 2 önemli ana maddesinden biri olan demir/çelik üretim ve istihdam alanımızın kurtarılarak, bağımsız ve kontrol edilebilir hale getirilerek, demir/ çelik sektörünün bu tür fi yat manipülasyonlarından korunması.
● Kamu müteahhitlerinin demirdeki aşırı fi yat artışından dolayı oluşan zararlarının fi yat farkı ödenerek giderilmesi.