Gelecekte rekabetin anası 'ileri uzmanlık birikimi' olacak

Bir insanın herhangi bir alanda "uzmanım" diyebilmesi için 10 bin saat pratik yapması gerekiyor. M.L. Cumming, “Uzmanlık; muhakeme ve sezginin yanısıra, zamanla yarışan bir ortamda hızlı durum değiştirmesi ihtiyacı olunca, koz oluşturuyor" diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

RÜŞTÜ BOZKURT

Paşabahçe'de el imalatı bölümünde ünlü bir Yusuf Usta vardı. Kendisine, "Usta nedir?” diye soranlar olduğunda, "Usta, sabahtan akşama bütün bildiklerini çırak ve kalfalarına öğreten, ertesi gün öğretecek yeni şeyler bulabilendir" derdi.

"Uzmanlık nedir?” sorusuyla karşılaşınca Yusuf Usta'nın tanımını anımsarım. M.L. Cumming'in uzman tanımını okuyunca Yusuf Usta'yı bir kez daha saygıyla andım. Cumming diyordu ki, "Uzman davranışı, muhakeme-odaklı davranışın en üst katmanında yer alır; bilgi temellidir ve muhakeme üzerine inşa edilir. Uzmanlık; muhakeme ve sezginin yanısıra, zamanla yarışan bir ortamda hızlı durum değiştirmesi ihtiyacı olunca koz oluşturur.” Aniden değişmelere o anki gerçekliğe en yakın çözümleri üretebilen insanlara "uzman" deniyor. İdari bir kararla belirlenmiş "uzmanlık kadrosuna" atanarak uzman olunmuyor.

Bir dizi rakamı alt alta sıralayarak, bir süre sonra değişecek verilere fazla bel bağlamadan söyleyelim: İnsanlık tarihi hiçbir zaman bugünkü kadar zamanla yarış içinde olmadı.
"İnsanlık tarihinde bu denli hızlı değişim ve dönüşüm hiç yaşanmadı" genellemesine çoğunluğumuz katılır. Zamanla yarış bu denli hızlı, yaygın ve yoğunsa, zamanla yarışılan ortamda en değerli varlığımızın "işinin uzmanı insanlar" olduğunu kavramış olmalıyız. Her an her yerde işimizi yaparken aniden değişmelere tanıklık ediyoruz; değişmelere karşı tepki biçimlerimiz de kaynak kullamınının verimini etkiliyor.

Uzman kime denir?

Birçok kavram gibi, "uzman" kavramı da içeriği boşaltılmış kavramlardan biridir. Eline çanta alanın kendini uzman ilan edebildiği bir aşamadan geçiyoruz. Michio Kaku'nun analizlerindeki göndermeler uzmanlığın kolay bir iş olmadığını kanıtlıyor.
Dr. K,Anders Ericson Berlin'deki Müzik Akademisi'nde çalışan bir psikolog. İyi kemancıların haftada en az 30 saat çalışarak 20 yaşına geldiklerinde toplam 10 bin saat pratik yapma süresini doldurduğuna işaret ediyor. Daha sıradan kemancılar 8 bin saat ya da daha az pratik yapmaktadır. Kariyerine müzik öğretmeni olarak devam edenler 4 bin saat pratik yapanlardır.
Nörolog Daniel Levitin, "Herhangi bir alanda dünya çapında uzman olabilmek için en azından 10 bin saat pratik yapmak gereklidir. Tekrar tekrar yapılan araştırmalardan sonra besteci, basketbol oyuncusu, buz patencisi, kurgu yazarı, piyano virtüözü, satranç oyuncusu, suç dehası ya da aklınıza ne gelirse, aynı sayı karşımıza çıkıp duruyor" diyor.

Malcolm Gladwell, Çizginin Dışındakiler adlı kitabında bu durumu "10 Bin Saat Kuralı" diye adlandırıyor.

Çetin Altan'ın sık sık dile getirdiği tanımı anımsayalım: "Dünyada bilinen bir işi en iyi yapanın düzeyine ulaştığımız zaman 'hüner sahibi' oluruz. Hünere akıl katttığımız zaman 'yaratıcı yenilik' katkısı yaparız". Cumming'in tanımından yola çıkarsak, uzmanlığı, işinde hüner sahibi olmak diye tanımlayabiliriz.Zamanla yarışan iş dünyasında uzmanlığı, rekabet gücü yaratma, geliştirme ve sürdürmenin olmazsa olmazlarından biri diye tanımlıyoruz. Gelecekte rekabetin anasının "ileri uzmanlık" gerektirdiğini de bugünkü öncü göstergelerinden anlıyoruz.

Veriye dayalı ve muhakeme temelli iş yapma

Veriye dayalı "muhakeme-temelli iş" yapma evresinden geçiyoruz. Muhakeme-temelli iş yapma çok değişik katmanlardan oluşuyor; uzmanlık davranışı bu katmanların en uç ve en üst katmanında yer alıyor.

Muhakeme-temelli iş yapabilmemiz için ilk basamağı "bilinçli etkilenme yaratan merak" aşaması oluşturuyor. Bilincin temel bileşenlerinde biri de çevremizde olup bitkenleri bilinçli bir etkilenme ile sorgulamaktır. Bu katmanda gerekli olgunluğa erişemediğimiz zaman, bir üst katman olan "ilgi ve amaç netleştirmesini" tam ve doğru olarak yapamayız. Amaçlarımız netleşmeyince, hedef belirlemek de olanaksızlaşır.

Hepimiz biliriz ki, "İş yaşamında en büyük maliyet hedefsizliktir.” Amaç netliği ve hedef paylaşımını gerektiği gibi yapamazsak; sorunları “keşfedemeyiz"; yani kaynak yönlendirmenin temeli olan olan "farkındalık" yaratamayız. O zaman iş dünyasında yönetişimin bir başka katmanı olan, bileşen ve bağlamları bilemez, yaratmak istediğimiz sonuca götürecek doğru yapılar oluşturamaz ve yapıların işleyişini sağlayamayız. "Kapsayıcı kurumlar" oluşturamadığımız zaman etkin kaynak kullamından uzaklaşırız, gerekli zenginlikleri üreterek insanların yaşamına değer katamayız.

Muhakeme-temelli iş yapmanın bir başka katmanı "araç ve ortam değerlendirmesidir.” Bulunduğumuz ortam fırsatları bize altın tepsi içinde sunmaz. Bizler, araç ve ortamı iyi tanımlayarak kendi fırsat alanlarımızı genişletebiliriz. Bu açıdan bakıldığında, herhangi bir gelişmenin "ekosisteminin yaratığı iklim" yenilikçi gelişmelerin ve ileri uzmanlık yaratmanın da gerek şartını oluşturur.

Bilinçli bir etkilenme, ilgi, amaç netliği ve hedef belirleme, keşfetme yani farkındalığı artırma, bileşen ve bağlamlara uygun yapılar, işlevler ve kültür oluşturma, amaç ve ortam değerlendirmesi aşamasından sonra en önemli katman "ne yapacağımız ve nasıl yapacağımızı bilmektir”. Bugün gelişmekte olan ülkelerin, iletişimin iki temel bileşeni olan "işbirliği ve iş bölümü" işlevinden yararlanamamaları nedeni, ne yapacaklarına ve nasıl yapacakların gerektiği kadar bilmemeleridir.

Muhakeme-temelli iş yapmanın en son katmanını "uzman katkısı ve değer üretme" oluşturur. Hünere sahip olan, zamanla yarışılan ortamlarda gerçekliğe en yakın katkıyı yapan ileri uzmanlık birikimi zor zamanlarda bizi hayatın öz gerçeğine yakın bir yerde konumlandırır.

Uzmanlığı yayma

İş yaşamının her alanında uzmanlığın yayılması, uzman insanlarının toplam nüfus içindeki oranların artırılması ekonominin gelişme düzeyi ile yakından ilgilidir.
Sistemin bütün alt katmanlarının, teorik bilgi geliştirme kadar pratik yapmayı da kolaylaştırması gerekiyor.

Örgün ve yaygın eğitim-öğretim sistemlerinin pratik uygulamarla iç içe çalışmasını sağlamak uzmanlık tabanını genişletiyor. Ayrıca, uzmanları toplumun genelinde ve iş yerleri özelinde motive eden bir algının yaygınlığı da uzmanlığı özendiren bir etken.