Tereciye tere satmak kolay olmuyor!

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com

2015 yılının son haftalarını yaşıyoruz ve kafalar oldukça karışık. Para otoritelerinin gazı ile kısa vadeli yapay eğilimler ile yol almayı alışkanlık haline getirmiş olanlar umutsuz. Artan güvensizlik, hem finansal piyasaları ve hem de iş dünyasını esir almış durumda. Boşa koysalar dolmuyor, doluya koysalar almıyor. Devasa boyutlara ulaşmış çıkar çatışmaları ve ağırlaşmış sorunlar nedeniyle, ne başlarının çaresine bakabiliyorlar ve ne de gerçekçi bir çözüm konusunda uzlaşı arayışına girebiliyorlar. Yapısal reform söylemleri hiç kimseyi rahatlatamıyor. Sakin kalmaya çabalamak ve şekil şartlarını yerine getirmek dışında pek bir şey yapamıyorlar; günü kurtarmak adına daha fazla risk almak zorunda kalıyorlar. 

Yukarıda özetlemeye çalıştığımız genel görünüm yeni bir durum değil! ABD Merkez Bankasının geride bıraktığımız hafta içinde dolar faizlerini yükseltmesinin ardından olumsuzluklar bardağının taşma olasılığı iyice arttı.

Gelişen ülke para otoritelerinin bir kısmı ya faizlerini yükseltiyor veya parasını dalgalanmaya bırakmaya hazırlanıyor; diğerlerinin de sakin kalması zorlaşıyor ve risk taşıyanlar belli etmemeye çalışsalar da gerginleşmekten kurtulamıyor. Akıl tutulmasının etki alanı genişliyor; yaşanan sıkıntının sebebini ilgisiz konularda aramak ta gelişmelerin kontrol altına alınmasını sağlayamıyor! 

Sürdürülebilir olmayan eğilimleri ve her türlü aşırılığı fazlası ile zorlamış olmanın yarattığı riskten kaçınma ateşi söndürülemiyor. Siyasi iradeler, para otoriteleri, finansal piyasalar ve iş dünyası arasındaki iyi gün dostluğu tükeniyor. Beklentiler bozuluyor ve sabır sınırları zorlanıyor. Bu türden durumlara alışmak pek mümkün olamıyor. 

Başta petrol olmak üzere emtia fiyatları gerilemeye devam ediyor, sermaye piyasaları dik durmayı ve renk vermemeyi denemeye çalışıyor. Şili ve Meksika kısa vadeli faizleri yükseltiyor. Brezilya ve Güney Afrika bazı yetkilileri feda ederek gelişmeleri kontrol altına almayı deniyor. Kur savaşlarının yeniden sahne almaya başlaması önlenemiyor. Yönlendirecek kitle bulamayanlar, birbirlerini aldatamıyor. Olumsuzlukları görmezden gelmek eğilimi, artık pek bir işe yaramıyor. 

Küresel koşulların olumluluğuna olan bağımlılığımız nedeniyle, ülkemizin dengeleri de sarsılıyor. Döviz rezervlerinin erimesi pahasına kurları baskılamak ve para otoritesinin faizleri yükselteceği beklentisi ile piyasaları oyalamak, göle maya çalmaktan öteye gidemiyor. Sıcak paracılar kendilerine bankalar tarafından sunulan yüzde 14’lük faizi beğenmiyor ve risklerini fırsat buldukça azaltmaya çalışıyor; durum böyle olunca para otoritesinin faizleri yükselterek umduğu sonuçları bulması olası görünmüyor. Tereciye tere satmak kolay olmuyor!

Koşullar böyle olunca sormak gerekiyor! Gelişen ekonomilerin paraları değer kaybetmeye ve faizleri yükselmeye devam eder ise bunun küresel sonuçları ne olur? Gelişenlerin sıkıntısı, gelişmişleri nasıl etkiler? Küresel ticaret hacmi ne oranda daralır ve ödemeler sisteminde ne tür sorunlar yaşanır? Rekabet koşullarındaki bozulmayı ve faaliyet gelirleri erimeyi telafi etmenin bir yolu bulunabilir mi?  Bu ve benzeri sorulara olumlu yanıt vermek giderek olanaksızlaşıyor, girişte belirttiğimiz kafa karışıklığı ve güvensizliğin büyümesine katkı yapıyor. 

Birileri, yaşanacak olumsuzluklar konusunda dolar faizlerini yükselttiği için ABD para otoritesini sorumlu tutmaya ve kendi kusurlarını gözlerden uzak tutmaya çalışıyor. Bu yaklaşım gerçeği yansıtmıyor. Söz konusu kurum yıllık enflasyon yüzde 1,9 iken kısa vadeli faizleri yüzde 0.25- 0.50 aralığına yükselttiği için değil, çok uzun süre faizlerini düşük tuttuğu ve hesapsızca risk alımını teşvik ettiği için kusurludur. Bu durum riskten kaçınma eğiliminin ve yaşanacak küresel krizlerin en önemli sebebidir. 

Bu hesapsızlığı heyecanlı bir şekilde kutsayan ve Ağustos Böceği rolünü oynamaya abone olduğu için tuzağa düşen gelişenler, çok daha fazla kusurludur. Ağlamanın veya durumu olduğundan farklı göstermeye çalışmanın faydası yoktur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar