2012'de dünya ekonomisi kırık not aldı!

Kısa bir süre sonra terk etmeye hazırlandığımız 2012 yılı, dünya ekonomisi için pek de parlak bir yıl olmadı. Kredi derecelendirme kuruluşları, birçok ülkenin notunu indirdi. Dünyadaki büyüme hedefleri küçüldü.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Küresel piyasalar açısından 2012 yılında, kredi derecelendirme kuruluşlarının Avrupa ülkelerinin ülke notlarını düşürmesi yılın öne çıkan olayları arasında ilk sırada yer aldı. Yılın öne çıkan olayları arasında Avrupa'da süregelen Yunanistan krizi de vardı.
 
İki kurtarma paketi ile desteklenen Yunanistan, piyasalar açısından risk olmaya devam etti. Yılın son çeyreğinde Fed'in parasal genişleme politikasının nasıl olacağı yönündeki beklentiler ve ''mali uçurum'' olarak nitelenen yeni vergi düzenlemeleri, piyasalara yön veren başlıca faktörlerden biri oldu.
 
Yılın ilk ayında Standart & Poor's (S&P) Euro Bölgesi'ndeki 9, Fitch 5 ülkenin notunu düşürdü. S&P, 13 Ocak 2012'de Avusturya, Fransa, Malta, Slovakya ve Slovenya'nın notlarını birer kademe, Güney Kıbrıs, İtalya, Portekiz ve İspanya'nın kredi notunu iki kademe düşürdü. Fitch ise İtalya ve İspanya'nın da aralarında bulunduğu 5 Euro Bölgesi ülkesinin notunu kırdı. S&P ve Fitch'in bu kararını, Şubat ayında Moody's'in Euro Bölgesi'ndeki 6 ülkenin notunu düşürmesi izledi.  Moody's, 4 Şubat 2012'de İtalya, Portekiz, Slovakya, Slovenya ve Malta'nın notunu birer kademe, İspanya'nın notunu iki kademe düşürdü. Standart & Poor's, İspanya'nın kredi notunu Nisan ayında bir kez daha 2 kademe birden indirdi.  Moody's de bir ay sonra İspanya'nın kredi notunu 3 basamak birden düşürerek ''Baa3'' seviyesine getirdi. 
 
IMF'nin küresel ekonomiye ilişkin beklentiler
 
Piyasalar, 2012 yılına Dünya Bankası ve IMF gibi kuruluşlardan gelen dünya ekonomisine ilişkin iyimser olmayan raporlarla girdi.  Dünya Bankası, Hindistan ve Brezilya başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerdeki büyümenin yavaşlamasına bağlı olarak 2012 küresel büyüme tahminini yüzde 3.6'dan yüzde 3.1'e indirdi. IMF ise Euro Bölgesi büyüme tahminini yüzde 1.1'den yüzde -0.5'e, küresel büyüme tahminini de yüzde 4'ten yüzde 3.3'e çekti. 
 
OECD ise mayıs ayında açıkladığı raporunda, küresel ekonominin 2012 yılında yüzde 3.4, 2013 yılında yüzde 4.2 büyüyeceğini tahmin etti. OECD, ABD ekonomisi için 2012 yılı büyüme tahminini yüzde 2.0'den yüzde 2.4'e yükseltti. OECD daha önce yüzde 0.2 büyüyeceğini tahmin ettiği Euro Bölgesi ekonomisinin bu yıl yüzde 0,1 daralacağını, gelecek yıl ise yüzde 0.9 büyüyeceğini öngördü.
 
OECD, Euro Bölgesi'ndeki borç krizinin küresel ekonomi açısından en önemli risk kaynağı olduğunu vurguladı. Küresel ekonomiye ilişkin belirsizliklerin devam etmesiyle G-20 toplantısında IMF kaynaklarının 430 milyar dolar artırılması kararlaştırıldı. Fed, ABD ekonomisinin ılımlı düzeyde büyüdüğünü belirtti, Avrupa'dan kaynaklanan risklerin ise sürdüğü uyarısında bulundu. Küresel ekonomideki aşağı yönlü risklere rağmen Dow Jones Endeksi açıklanan şirket bilançolarının pozitif etkisiyle içinde bulunduğu yükseliş trendindeki hareketine devam ederek 12.734 puan ile 2008 Mayıs ayından beri en yüksek kapanışını yaptı. (19 Mayıs 2008 kapanış: 13,028 puan)
 
Yunanistan damgası 
 
Kredi derecelendirme kuruluşlarının kararları dışında yılın öne çıkan olayları arasında Avrupa'da süregelen Yunanistan krizi de vardı.  Yunanistan 2012 yılına AB ve IMF'den ikinci kurtarma paketini almak için gerekli tasarruf önlemlerini hayata geçirmek üzere AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF temsilcilerinden oluşan troyka heyeti ile borçları üzerinde saç tıraşı uygulayabilmek için özel Sektör Katılımı (PSI) tahvil takası programı üzerine özel sektör kreditörleri ile müzakerelerle başladı.
 
Yunanistan, 130 milyar euroluk ikinci kredi anlaşmasının yolunu açacak tasarruf önlemlerini 12 Şubat 2012 tarihinde parlamentoda onayladı. Özel sektör kreditörleri ile borçların yeniden yapılandırılması konusunda mutabakata varan Yunanistan, 177 milyar euro tutarında tahvil takası gerçekleştirdi. 
 
Piyasaları aylarca meşgul eden Yunanistan'a ikinci yardım paketi kararı nisan ayında çıktı. Euro Bölgesi'ndeki sorunlar gündemdeki yerini korumakla birlikte Eurogroup toplantısında Yunanistan'a 130 milyar euro ikinci yardım paketi kararı alındı. Yunanistan'da 6 Mayıs'taki seçimlerde kemer sıkma karşıtı olan partilere desteğin artması Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkma endişelerini artırdı. ABD'de gerçekleştirilen G-8 Zirvesi'nde Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nde kalması üzerinde görüş birliğine varıldı. 
 
Yunanistan'da 17 Haziran'da yapılan seçimlerin ardından kurtarma paketini destekleyen partilerin yeni hükümeti oluşturması Yunanistan'ın piyasaların gündeminde alt sıralara düşmesini sağladı. İspanya'da bankacılık sektörüne ilişkin sorunlar ön plana çıktı ve Moody's İspanya'nın kredi notunu 3 basamak birden düşürerek ''Baa3'' seviyesine indirdi. Yunanistan'ın bütçe hedeflerinin gerisinde kalması 31.2 milyar Euroluk kredi diliminin askıya alınmasına neden oldu.
 
Son çeyrekte dikkatler ''mali uçurum''a çevrildi
 
ABD'de Fed Başkanı Ben Bernanke Avrupa kaynaklı risklere dikkati çekerek ''parasal genişleme'' sinyali verdi. Yılın son çeyreğinde Fed'in parasal genişleme politikasının nasıl olacağı yönündeki beklentiler ve mali uçurum olarak nitelenen yeni vergi düzenlemeleri, piyasalara yön veren başlıca faktörlerden biri oldu. Mali uçurumla ilgili tartışmaların fitilini Moody's ateşledi. Moody's, Eylül ayında yaptığı açıklamada, ''mali uçurum'' konusunda bir anlaşma sağlanamaması durumunda ABD'nin ''AAA'' kredi notunun düşürülebileceği uyarısında bulundu.
 
Fed 12-13 Eylül tarihlerinde yaptığı Federal Open Market Commitee-FOMC (Fed Açık Piyasa Komitesi) toplantısı sonrasında beklenen yeni tur niceliksel gevşeme (QE3) kararını ve üçüncü tur tahvil alım programına gideceğini duyurdu. Fed, ekonomiyi canlandırmak ve işsizliği düşürmek için her ay 40 milyar dolarlık mortgage tahvil alımı yaparak elindeki uzun vadeli varlıkları genişleteceğini belirtti.  Fed'in QE3 kararının ardından sert yükselen Dow Jones Endeksi 13.600 seviyelerine çıktı.
 
Fed'in Ekim ayı başında açıkladığı tutanaklarında, ABD'de 2013 başında yürürlüğe girmesi tehlikesi bulunan ve ''mali uçurum'' olarak adlandırılan otomatik harcama kesintileri ve vergi artışları konusundaki kaygılar yaygın bir şekilde dile getirildi.
Kasım ayına gelindiğinde Avrupa Komisyonu, Euro Bölgesi'nin 2012 yılında yüzde 0,4 daralacağı, 2013 yılında yüzde 0.1 büyüyeceği tahmininde bulundu.
 
Moody's Fransa'nın ''Aaa'' olan kredi notunu bir kademe düşürerek ''Aa1''e çekti, notun görünümünü negatifte bıraktı. Fitch, Arjantin'in uzun vadeli kredi notunu 5 kademe birden düşürerek B'den CC'ye çekti. Yılın son ayında ise ''Para Politikası Kurulu toplantısında faiz indirimi konusunun 'geniş çaplı' tartışıldığını, mevduata negatif faizin de görüşüldüğünü'' söyleyen ECB Başkanı Draghi'nin ve Fed'in açıklamaları etkili oldu.
 
Fed, 11-12 Aralık tarihlerinde yaptığı Federal Open Market Commitee-FOMC (Fed Açık Piyasa Komitesi) toplantısının ardından yaptığı açıklamada, aylık 40 milyar dolarlık mortgage tabanlı tahvil alımına ek olarak ayda 45 milyar dolarlık devlet tahvili alacağını duyurdu.
 
Fed, ülkedeki işsizlik oranları yüzde 6.5'e düşene kadar kısa vadeli faiz oranlarını sıfıra yakın tutma politikasına devam edeceğini bildirdi. Yılın son günlerine yaklaşıldığında ise, ABD'de Obama yönetimi ile Cumhuriyetçiler arasındaki mali uçurum pazarlıklarında anlaşmaya varılacağı beklentisi ağırlık kazandı.