AB Dönem Başkanlığı, İsveç'e geçiyor

İsveç'in ajandasında genişlemenin yanısıra iklimsel sorunlar ve işsizlik var

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

STOCKHOLM - İsveç, AB Dönem Başkanlığı'nı bugünden itibaren devralıyor.

İsveç'in, dönem başkanlığında karşı karşıya bulunacağı en önemli konular genişlemenin yanı sıra, Kopenhag'da aralık ayında yapılacak toplantıda ele alınacak olan iklim antlaşması ile ekonomik krizin yol açtığı işsizlik artışı olacak.

İsveç, 6 ay sürecek Dönem Başkanlığı'nı 1 Ocak 2010'da İspanya'ya devredecek.

1 Temmuz'dan itibaren Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığını devralacak olan İsveç'in Dışişleri Bakanı Carl Bildt geçen hafta Brüksel'de gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Türkiye ile müzakereler konusuna büyük önem verdiklerini anlattı.

Tüm zorluklara rağmen müzakere sürecini süratle devam ettirmeye kararlı olduklarının altını çizen Bildt, AB'nin uluslararası arenedaki kredibilitesinin buna bağlı olduğunu ifade etti.

Türkiye gibi Hırvatistan, Sırbistan, Arnavutuk, Makedonya ve İzlanda ile de komşuluk, adaylık, üyelik ve müzakere ilişikilerinin sürdürüleceğini belirten Bildt, Hırvatistan-Slovenya, Yunanistan-Makedonya veya Türkiye-Rumlar arasındaki problemlerin ikili ilişkiler kaynaklı olduğunu ve bu alanlara AB'nin müdahale etmeyeceğini vurguladı.

Kıbrıs'ta iki liderin çabalarını umut verici bulduğunu da sözlerini ekleyen Dışişleri Bakanı Bildt, gerekirse mevzuat ve teknik konularda Avrupa Komisyonu'nun yardımcı olabileceğini ifade etti.

İran'da yaşananlara ilişkin olarak da konuşan Bildt, İran devletinin İran halkının beklentilerine ve kaygılarına duyarlı olacağını ve bu beklentilere cevap vereceğini umduğunu belirtti.

Ortadoğu'da ilk kez AB ve ABD arasında bu kadar görüş birliği olduğunu da söyleyen Bildt, İsrail'in öne sürdüğü 'doğal genişleme' diye bir konsept olmadığını ve olamayacağını kaydederek İsrail'in uluslararası antlaşmalara uyması gerektiğinin de altını çizdi.

Kriz ve çevresel sorunlar

Yeni AB Dönem Başkanı olarak İsveç'i ekonomik krizden iklim değişikliği ile mücadeleye, illegal göçten Lizbon antlaşmasına kadar geniş yelpazede zor dosyalar bekliyor.

Finansal düzenlemeler konusunda korumacılık ile mücadele etmeye devam edeceklerinin işaretini veren Bildt, piyasalara güven verilmesini esas alacaklarını açıkladı.

İklim değişikliği ile mücadele konusunda Kopenhag zirvesinin başarısını hedeflediklerini belirten bakan, amaçlarının 181 ülkenin katılacağı bu zirvede tüm AB ülkelerinin değişime hazır olduğunu göstermek olarak söyledi.

Kaçak göç konusunda Yunanistan, Malta, İtalya gibi ülkelerin endişeleri ile yakından ilgileneceklerini anlatan Bildt, Lizbon konusunda da İrlanda'nın referandumunu bekleyeceklerini ve bu sonuçlanır sonuçlanmaz antlaşmayı hayata geçirmek için adım atacaklarını kaydetti.

Türkiye için 'yeni fasıllar'

İsveç'in Başbakanı Fredrik Reinfeldt, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin Avrupa için "en üst stratejik öneme sahip olduğunu" belirterek, "yeni fasıl açılması için çaba göstereceklerini" söyledi.

Reinfeldt, AP'ye yaptığı açıklamada, müzakerelerin Avrupa için bu kadar önemli olmasına karşın, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin, 27 üyeli birlik içerisinde üzerinde en çok anlaşmazlık bulunan konular arasında yer aldığını kaydetti.

Reinfeldt, dönem başkanlığını devralmalarının ardından, müzakerelerin devamı konusunda "ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışacaklarını" vurguladı.

Dönem başkanı olarak, müzakerelerde yeni faslın açılmasını istediklerini kaydeden Reinfeldt, ancak başkan olarak "adil bir aracı" da olmak zorunluluğunun bulunduğunu, bu nedenle "herkes için kabul edilebilecek bir çözüm yolu bulunması için çalışacaklarını" ifade etti.