Almanya 2016 için yine denk bütçe hazırladı

Avrupa’nın en büyük ekonomisi Almanya, uluslararası krizler ve mülteci akınına rağmen 2016 yılı için de denk bütçe hazırlamayı başardı.

Bu yıl 316,9 milyar euroluk rekor bütçede savunma harcamalarına ayrılan pay geçen yılki bütçeye göre 1,32 milyar avroluk artışla 34,3 milyar euroya yükseltildi. Sığınmacı kriziyle başa çıkabilmek için de yaklaşık 8 milyar euro ayrıldı.

Almanya Federal Meclisi’nde (Bundestag) oy çokluğuyla kabul edilen denk bütçenin, 16,4 milyar euro eğitim ve araştırmaya, 7,6 milyar euro ekonomi ve teknolojiye, 7,4 milyar euro da kalkınma iş birliği alanına olmak üzere toplam 31,4 milyar euroluk bölümünün yatırımlara ayrılması planlanıyor.

Bütçenin en büyük kalemini ise sosyal harcamalar oluşturuyor. Bu kapsamda Çalışma Bakanlığı için 129,9 milyar avroluk bütçe öngörülüyor. Çalışma Bakanlığı bütçesini, bu yıl 1,32 milyar euroluk artışla 34,3 milyar euroya ulaşan savunma bütçesi izliyor. Savunma harcamalarının gerisinde kalan eğitim bütçesi için 16,4 milyar euro ayrıldı. Sağlık için ayrılan pay 14,6 milyar euro oldu. 2016 bütçesinde İçişleri Bakanlığı için 7,8 milyar avro, Dışişleri Bakanlığı için 4,8 milyar avro, Başbakanlık için de 2,41 milyar euro öngörülüyor.

Almanya'da 2015 yılı bütçesi 301,6 miyar euro olarak kabul edilmişti. 

Savunma bütçesindeki artış federal hükümet tarafından "Güvenliğe yatırım yapmak zorundayız" ifadesiyle gerekçelendirilirken, bunun büyük bölümünün federal ordunun (Bundeswehr) görevini yerine getirmesi ve kriz durumlarında devreye girebilmesi için yapılması zorunlu modernleşme harcamalarından meydana geldiği vurgulanıyor.

Üçüncü kez denk bütçe

Federal hükümet harcamalarının son yıllarda artış göstermesine rağmen vergi gelirlerinde de artış olması ayrıca borç faizlerinin düşmesi, Alman hükümetinin yüzünü güldürdü. Bu sayede 2014 yılından başlayarak denk bütçe hazırlayan Merkel hükümeti, söz konusu uygulamayı bu yıl da sürdürdü.

Federal hükümet, sığınmacı krizi nedeniyle yapması gereken milyarlarca avroluk ilave harcamaya rağmen yeni borçlanmaya gitmek istemiyor. Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, denk bütçenin asli öncelik olmadığını, mümkün olduğu ölçüde borçlanmaktan kaçınacaklarını ifade etti.

Sığınmacı krizinin bütçeye etkisi 

Bazı uzmanlar ise sığınmacı krizinin federal hükümetin denk bütçe hedefini zora sokabileceği belirtiyor. 2015 yılında rekor sayıda sığınmacının geldiği Almanya, bu krizle baş edebilmek için bütçede yaklaşık 8 milyar avroluk pay öngörüyor. Bütçe fazlasından finansman sağlamayı amaçlayan federal hükümet, her mülteci için aylık 670 avroluk bir harcama yapıyor.

Ancak hükümet, hesaplamalarını 800 bin mülteciye göre yapıyor, mülteci sayısının bunu aşması halinde denk bütçe hedefinin etkilenebileceği dile getiriliyor. Öte yandan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün, gelecek yıl dünya ekonomisindeki gelişmelerin Batı ekonomilerinde büyümeyi etkileyebileceği uyarısı da bütçeye etki edebilecek unsurlar arasında gösteriliyor.

"Kanaatimce doğru yol bu"

Merkezi Münih'de bulunan Kamu Maliyesi ve Ekonomi Politikası Merkezi Yöneticisi Prof. Dr. Niklas Potrafke, AA'ya yaptığı değerlendirmede denk bütçe hedefinin doğru olduğunu söyledi.

Potrafke, "1969 yılından 2013 yılına kadar hep yeniden borçlanmaya gidildi ve 2014 ile 2015 yıllarında denk bütçeler yapıldı. Kanaatimce doğru yol bu yol. Borç ve finans krizlerinden dersler çıkartılması doğru. Bu krizler bize ders olmalı artık borçlanma son bulmalı" dedi. 

Sığınmacı krizinin bütçe hedefini etkileyip etkilemeyeceği konusuna da değinen Potrafke, "Sığınmacıların nasıl bir maliyete yol açacağı şu aşamada bilinmiyor. Şayet öngörülenden yüksek bir meblağ ortaya çıkarsa o zaman oturup finansman yolları değerlendirilir. Ayrıca mülteci krizinden bağımsız olarak sıkıntı yaşandığı takdirde gidilecek yollardan biri de emeklilik yaşının yükseltilmesi olabilir. Almanlar biraz daha fazla çalışmak durumunda kalabilir" diye konuştu.

"Hükümet öngörüsüz"

Muhalefetteki Yeşiller Partisi'nin Federal Milletvekili Ekin Deligöz ise Merkel hükümetinin bütçesini eleştirdi.

Deligöz, ekonomideki olumlu konjonktür, yüksek vergi gelirleri ve düşük faizlere rağmen bütçede yatırımlar, ekolojik dönüşüm, çevrenin korunması, toplumsal denge ve katılımcılığın temini gibi alanlarda yeterli adımlar atılmadığını söyledi.

Federal hükümetin, bütçede sığınmacılarla ilgili ciddi bir meblağ ayırmasını pozitif olumlu bulan Deligöz, şunları da kaydetti:

"Ancak diğer taraftan şunu da söylemeliyim. Uyum kursları, ayrıca yuva ve okullarda öğrenci sayısının sığınmacılar dikkate alınarak artırılması gibi kilit konular ya keyfi hesaplanmış ya da hiç dikkate alınmamış. Hükümet öngörüsüz. Bir noktada bu gerçeklerle yüzleşilmek zorunda kalınacak. Hükümet boşuna vakit kaybedilmesine yol açıyor. Bu konularla uğraşmak zorunda kalacağız."