Küresel krize çözüm Brüksel'de aranacak

Başbakan Erdoğan, AB ile temaslarında Gazze ve küresel krize çözüm için tedbirleri görüşecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bazı temaslarda bulunmak üzere Belçika'nın başkenti Brüksel'e gitti. Erdoğan, bugün Şarm El Şeyh'de yapılacak ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de katılacağı toplantıda, İsrail'in Gazze saldırılarıyla ilgili kesin bir tavrın ortaya konulması gerektiğini söyledi. Türkiye-AB ilişkilerinde gelinen noktayı Brüksel'de değerlendirme fırsatı bulacaklarını ifade eden Erdoğan, ayrıca küresel mali krize çözüm arayışları ve Gazze'deki durum ile bölgede ve dünyada yaşanan gelişmeleri de değerlendirme imkanı bulacaklarını kaydetti.

Erdoğan, Brüksel'e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, İsrail'in bugün saat 02.00'den itibaren tek taraflı ateşkes duyurusu yaptığını anımsatarak, "Tabii, Gazze bölgesindeki bu tek taraflı ateşkes ilanı her şeyin bittiği anlamına gelmiyor. Bunu da İsrail'in Başbakanı zaten ifade etti" dedi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizim burada, bu süreci ilk başlattığımız andan itibaren bir çözüm planı önerdik ve bu planımızın ilk adımı derhal ateşkesin ilan edilmesiydi. Derhal ateşkesin ilanıyla birlikte süratle ablukaların kaldırılması, kapıların açılması suretiyle Haziran 2008 anlaşmasına tarafların uymasını sağlamaktı. Tabii ki şu ana kadar, yani bu gece saat 02.00'ye kadar buna uyulmadığı gibi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin geç de olsa almış olduğu karara da İsrail'in uymadığını gördük. Buna uymayacağını da ilan ettiler. Bu arada da Gazze'nin içine İsrail tankları girdi. Şu anda da İsrail tankları Gazze'nin içinde.

Bizim üçüncü önerimiz de İsrail askeri birliklerinin süratle Gazze'yi terk etmesiydi. Tabii şu anda henüz İsrail'in bu noktadaki tavrı da net değil. Bu konuda da söylediği şey, 'Biz İsrail'in güvenliği için birliklerimizi orada tutacağız' Ne kadar tutar, tutmaz bunu da bilmiyoruz. Burada da endişelerimiz var. Burada da güven vermesi gerekir. Bu konuda bütün Batılı liderlere ki bugün Şarm El Şeyh'te Cumhurbaşkanımızın da katılacağı toplantıda bir araya gelecek, burada kesin bir tavrın ortaya konulması lazım. Tüm Batılı ülkelerin başta Amerika olmak üzere bu konuda hassasiyetini ortaya koyması gerekmektedir. Eğer bu hassasiyet ortaya konulmazsa tabii ki burada artık bu iş farklı bir boyuta doğru gidecektir. Örneğin, 02.00'de tek taraflı ateşkes ilan edilmiştir ama bazı roketler atılmıştır. İsrail bunlara da karşı cevabını vermiştir. Demek ki tek taraflı ateşkes ilan edilmemiş. Kaldı ki bu atılanların faturasının bir yere kesilmesi de doğru değil. Çünkü Gazze'de sadece Hamas yok, başka örgütler de var. Bunlar tarafından da atılmış olabilir. Dolayısıyla Hamas'ın hiçbir zaman masaya davet edilmediği, masaya kabul edilmediği bir süreç ayrıca yaşanmakta. İşin bu yanı da bilinmeli. Kaldı ki Hamas, Filistin'de seçim kazanmış bir siyasi partinin adıdır. Yani Hamas olarak seçimlere katılmamıştır ama şu anda bilinen odur ki Hamas'tır bu siyasi parti ve bu siyasi parti yüzde 75'e varan bir oyla orada seçim kazanmıştır. Ve onun bu demokratik açılımına saygı duymayan Batı bu zeminin de bana göre sorumlusudur."

Yardımlar devam edecek

Kalıcı ateşkesin sağlanabilmesi için bir proje daha ürettiklerini ifade eden Erdoğan, "(İlk etapta bu 1 yıl olabilir) dedik, daha sonra 1.5 yıl talebi teklifi geldi. Bunu arkadaşlarımız aynı şekilde taraflara ulaştırdılar" dedi.

Zaman zaman "Türkiye burada aktif bir politika uygulamalıydı" şeklinde sözler söylendiğini hatırlatan  Erdoğan, "Türkiye bu işin başından itibaren bu işin içerisinde aktif olarak bulunmuştur, bulunmaktadır. Ama bakar kör olanlara benim söyleyecek hiçbir şeyim yok" diye konuştu.

Özel temsilcisinin, altındaki geniş bir heyetle birlikte bölgede sürekli bir "mekik diplomasisi" uyguladığını ifade eden Erdoğan, ekiplerin Kahire'de, Şam'da ve Tel Aviv'de görüşmelerini ve çalışmalarını sürdürdüklerini" anlattı.

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Hatta bu gece saat 05.00'e kadar arkadaşlarımız orada çalışmaları yapmış, biz aramızda kendileriyle telefon görüşmelerimizi sürdürmek suretiyle gelişmeler hakkında bizi de sürekli bilgilendirmişlerdir. Ve buraya gelirken de arkadaşlarımız gelinen noktayı bize ifade etmişlerdir.

Temennim odur ki bugün Şarm El Şeyh'te yapılacak görüşme bu beklenenlerin ilk adımı olur ve İsrail bir an önce askeri birliklerini oradan çeker, kapılar açılır, insani yardım engelsiz olarak Gazze'ye ulaşır. Konuyla ilgili olarak gerek hükümetimiz, devletimiz gerekse Kızılayımız, sivil toplum örgütleri, sürekli olarak yardımları Gazze'ye aktarmaktadırlar. Tabii birçok engellerle karşılaşılıyor. Bu engelleri de aşmak için mücadelemizi ayrıca veriyoruz. Kısa bir süre içerisinde temennimiz odur, Gazze halkı normal yaşamına kavuşur. Ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara tekrar şifalar diliyorum. Ambulans uçaklarımız ve hastanelerimiz de her an emirlerinde olacak. Onlara bu yardımlarımızı da sürdürmeye devam edeceğiz."

AB ile temaslar

Türkiye-AB ilişkilerinde gelinen noktayı Brüksel'de değerlendirme fırsatı bulacaklarını ifade eden Erdoğan, ayrıca küresel mali krize çözüm arayışları ve Gazze'deki durum ile bölgede ve dünyada yaşanan gelişmeleri de değerlendirme imkanı bulacaklarını kaydetti.

Başbakan Erdoğan, bu toplantıyla ilgili kararın çok daha önceden verildiğini anlatarak, "Biz bugün aslında bu gelişmeler aniden olunca, sayın Cumhurbaşkanımızla da görüşmek suretiyle, kendileri Şarm El Şeyh'deki toplantıya katılıyorlar. Dışişleri Bakanımız da bu toplantıya katılacak. Ondan sonra Brüksel'e intikal edecekler" dedi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bugün bizim Belçika'da planlanmış, oradaki soydaşlarımızla bir toplantımız var. AB Komisyonu Başkanı Sayın Barroso ile 14-15 Kasım 2008 tarihlerinde Washington'da düzenlenen G-20 Zirvesi sonrasında, bu daveti yapmışlardı. Bu ziyaret, Başbakan düzeyinde 1996 yılından itibaren yapılan ilk ziyaret olma özelliğindedir. Bu ziyaret, aynı zamanda aday ülke sıfatıyla katıldığımız 2004 Aralık zirvesinden bu yana Brüksel'e gerçekleştireceğim ilk ziyaret olacaktır. Sayın Barroso da 10-12 Nisan 2008'de ülkemizi ziyaret etti. Bu geniş kapsamlı ziyaretimiz, AB reform ve katılım sürecindeki kararlılığımızın ifadesi olarak değerlendirilmelidir. AB Komisyonu ile başta müzakere sürecimiz olmak üzere, Türkiye-AB ilişkilerinin tüm yönlerini etraflıca ele alacağız. Ayrıca enerji alanında ve terörle mücadelede işbirliği imkanları üzerinde duracağız. 2 hafta önce ülkemizde bulunan AB Ortak Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi sayın Solana ile bu kez Brüksel'de bir araya geleceğiz.

Başta Gazze'deki durum olmak üzere, Ortadoğu barış süreci, Kafkaslarda işbirliği çabaları ve diğer bölgesel sorunlara yoğunlaşacak bir görüşme gerçekleştireceğiz. Temaslarımızda Avrupa Parlamentosu Başkanı Hans-Gert Pöttering ve Avrupa Parlamentosu siyasi grup başkanlarıyla da bir araya gelme fırsatımız olacak.

Ayrıca Avrupa Halk Partisi Başkanı Martens ile de görüşeceğiz. Bu temaslarımızda, Türkiye-AB ilişkilerinin gündeminde yer alan konuları da değerlendirme fırsatı bulacağız. Bazı düşünce kuruluşlarıyla da bir araya geleceğiz. Muhataplarımıza ve Avrupa kamuoyuna hükümetimizin AB üyelik ve reform sürecindeki kararlılığıyla bölgesel ve uluslararası gelişmelere bakışını tekrar etme fırsatımız olacak."

Başbakan Erdoğan, 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilen İstanbul ile ilgili Brüksel'de faaliyet gösteren merkezi de ziyaret edeceğini kaydederek, hazırlıkları yerinde görme fırsatı bulacağını söyledi. 

Erdoğan'ı, Esenboğa Havalimanı'nda, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay uğurladı.

Başbakan Erdoğan ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Devlet Bakanı Said Yazıcıoğlu da Brüksel'e gitti.

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile gideceği Mısır'daki toplantının ardından Başbakan Erdoğan'a eşlik edecek.