"Önceliğimiz İsrail'in güvenliği"
ABD Dışişleri Bakanı Kerry, ABD'nin öncelikli konusunun "İsrail'in güveliği" olduğunu söyledi
WASHINGTON - ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, İsrail'in güvenliğinin sağlanmasının ABD'nin en öncelikli konusu olduğunu söyledi.
Kerry, ABD'deki en etkili İsrail lobi kuruluşlarından Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi'nin (AIPAC) yıllık konferansında konuştu.
ABD ile İsrail'in önemli iki müttefik olduğunu vurgulayan Kerry, bugün çevresine baktığında, iki ülke arasındaki dostluğun hiç bu kadar güçlü olmadığının net bir şekilde anlaşılacağını kaydetti. "Bugün İsrail hala geleceğine yönelik ciddi zorluklarla karşılaşırken, onların yanında kesin olarak yer alacak olan ABD'dir" diyen Kerry, Başkan Barack Obama'nın da İsrail'in güvenliğine verdiği önemi hatırlattı. Kerry, "İsrail'in güveliği ABD'nin en öncelikli konusudur" ifadesini kullandı.
Kerry, İsrail'in güvenliğinin sağlanmasında, İran'ın nükleer silah elde etmesinin önlenmesinin ve Filistin-İsrail çatışmasının sona erdirilmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı.
"Herhangi bir hata yapmayın"
İran'ın nükleer programına yönelik gelişmeleri takip ettiklerini anlatan Kerry, Tahran yönetiminin nükleer silah edinmesini önleyeceklerini kaydetti. Bu hedefin, ABD'nin gerçek bir dış politikası olduğuna işaret eden Kerry, "Gözlerimiz tamamen açık. Bu, açık uçlu bir süreç değil. Bu, Tahran'a güvenmekle ilgili değil. Bu, Tahran'ı test etmekle ilgili" diye konuştu.
"Hiç anlaşma olmaması, kötü bir anlaşma olmasından daha iyidir" diyen Kerry, geçen yılın sonunda imzalanan ara anlaşma ile de bugün İran'ın yer altındaki nükleer tesislerinde incelemelerde bulunabildikleri bilgisini verdi. İran'ın kesin olarak nükleer silah üretecek kapasiteye sahip olmamasının ve Tahran yönetiminin nükleer programının tamamen barışçıl amaçlı olduğunu dünyaya kanıtlamasının kendileri için kalıcı bir anlaşmaya ulaşmada kritik öneme sahip olduğunu anlatan Kerry, "ABD Başkanı'nın, İran'ın nükleer silaha erişim sağlayamayacağına dair sözüne sahipsiniz" dedi.
Kerry, İran'ın verdiği sözleri yerine getirmemesi halinde Başkan Obama ve kendisinin yaptırımların artırılmasını destekleyeceğini belirtti. "Herhangi bir hata yapmayın" diye Tahran'a mesaj gönderen Kerry, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu tamamen İran'a bağlı. Nükleer programlarının ne kadar barışçıl amaçlı olduğunu dünyaya kanıtlamak onlara bağlı. Biz herhangi bir seçeneği masadan kaldırmadık. Ancak zorlu yaptırımlar ve güçlü diplomasi İsrail ve ABD'yi şu anda daha güvenli kılıyor."
Kerry, İran'la iş yapmak isteyen çevrelere de uyarıda bulunarak, şu aşamada İran'ın iş yapmak için uygun olmadığını kaydetti.
"Boykotlara karşı çıkmaya devam edeceğim"
Filistin-İsrail barış müzakerelerine de değinen Kerry, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın çabalarını övdü.
Netanyahu gibi Abbas'ın da barışa yönelik kararlılığını gösterdiğini hatırlatan Kerry, her iki liderin önlerinde karar vermeleri gereken zor tercihler olduğunu söyledi.
Kerry, İsrail için tek yolun "demokratik ve Yahudi" bir İsrail devleti olduğunu anlattı. Müzakerelerin başarıyla sonuçlanması için yürüttükleri çabaları paylaşan Kerry, "Bu konuda hayal görmüyoruz. Bunu geçici bir hevesle ve çok az bir umutla yapmıyoruz" ifadesini kullandı.
İsrail'e yönelik boykotları da değerlendiren Kerry, tüm bu boykotlara karşı çıkmaları ve boykotları durdurmaları gerektiği çağrısında bulundu. Kerry, "İsrail'e yönelik mesnetsiz ve nedensiz boykotları tek bir ses halinde kabul etmemeliyiz ve birlikte hareket etmeliyiz. İsrail'e yönelik boykotlara karşı çıkmaya sadık bir şekilde, yüksek sesle ve pişmanlık duymayarak devam edeceğim. Bu hiçbir zaman değişmeyecek" değerlendirmesinde bulundu.
Filistin-İsrail müzakerelerinde barışın sağlanmasıyla her iki tarafın da bundan ekonomik olarak faydalanacağına vurgu yapan Kerry, barışın sağlanması halinde İsrail'in, tüm Avrupa ile yaptığı ticaretten daha fazlasını Filistin'le yapacağını bildirdi.