Trump: İran isterse kesinlikle görüşürüz

ABD Başkanı Donald Trump, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüşebileceğini ve bu görüşmeye ilişkin herhangi bir ön şartı olmadığını belirterek, "İran isterse kesinlikle görüşürüz." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ABD Başkanı Donald Trump, ülkeye resmi ziyarette bulunan İtalya Başbakanı Giuseppe Conte'yi Beyaz Saray'da ağırladı. Trump ile Conte, görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında İran'a değinen Trump, Ruhani ile görüşebileceğini dile getirerek, "İran isterse kesinlikle görüşürüz." dedi.

Trump, herkesle buluşabileceğini ifade ederek, "Diğer insanlarla konuşmak da bir sorun yok. Özellikle bu kişilerle muhtemel bir savaşa gireceğin, ölümlerin olabileceği durumlarda görüşürsün. Bunda bir sorun yok. Kuzey Kore lideriyle de görüştüm." diye konuştu.

Trump, İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile görüşmeye yönelik ön şartı olmadığını kaydetti.

ABD Başkanı Donald Trump, 14 Temmuz 2015’te Avusturya'nın başkenti Viyana’da P5+1 (ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya) ile İran arasında imzalanan ve 16 Ocak 2016’da yürürlüğe giren Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşmadan çekildiklerini ve İran'a yönelik yaptırımların yürürlüğe sokulacağını duyurmuştu. Trump yönetimi, müttefiklerini İran'dan petrol alımını kasım ayına kadar sıfıra indirmeye zorluyor.

Trump toplantıda, Kongre'nin Meksika sınırına örülmeye başlanan duvar için gerekli finansmanı içeren bütçeyi geçirmemesi durumunda federal hükümetin kapanacağına yönelik tehditlerini yineleyerek, şöyle konuştu:

"Eğer ülkede yıllarca süren tartışmalara rağmen sınır güvenliğini sağlayamazsak, hükümeti kapanmaktan hiç çekinmem" ifadesini kullanan Trump, duvar finansmanı için 25 milyar doların kırmızı çizgisi olup olmadığı sorusuna, "Benim, Obama'nın tersine kırmızı çizgilerim yok."

Trump'ın bu açıklaması, hafta sonu sosyal medya üzerinden yaptığı benzer paylaşımların ardından geldi.

Kongre'deki Demokratları hedef alan Trump, "Demokratlar duvar da dahil sınır güvenliği için oy vermezlerse, hükümeti kapatmaya hazır olurum. Yeşil kart çekilişi, yakala-serbest bırak uygulaması iptal edilmeli ve nihayetinde liyakata dayalı göçmenlik sistemine geçmeliyiz. Ülkemize mükemmel insanların gelmesine ihtiyaç duyuyoruz." ifadelerini kullanmıştı.

Federal hükümetin "kapanması" ne anlama geliyor?

Amerikan kanunlarına göre, Kongre 1 Ekim'de başlayıp, 30 Eylül'de sona eren mali yıl için kalıcı bütçeyi onaylayamazsa geçici bütçelerle aranın kapatılması gerekiyor. Geçici bütçenin de onaylanamadığı dönemlerde harcama yetkisini kaybeden federal hükümet kapanıyor.

Bu durum, yaklaşık 320 milyonu aşkın kişiye hizmet veren federal hükümetin hayati hizmetler dışındaki tüm faaliyetlerini durdurması anlamına geliyor. Bu süreçte, hayati olmayan kamu çalışanları zorunlu izne çıkarılırken, ABD ordusu, CIA, FBI ve NSA gibi istihbarat kurumları, kamu hastanelerinde çalışan doktor ve hemşireler, havaalanları ve hapishanelerdeki güvenlik görevlileri gibi kamu çalışanları görevlerine devam ediyor.

"Hayati" personel kategorisinde yer alan bu çalışanlar, kapanma dönemlerindeki maaşlarını genellikle Kongre yeni bir bütçe geçirene kadar alamıyor. Ülkede “hayati olmayan” hizmetler için çalışanların sayısı yaklaşık 850 binken, "hayati" personel sayısının 2 milyon civarında olduğu belirtiliyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir