“Türkiye start-up’da evrim geçirdi, inovasyona da öncülük yaptı”

Peri Kadaster, Türkiye’de geçmişte start-up’ların daha çok taklitçi olduğunu savunan Kadaster, ancak artık start-up’ların evrim geçirdiğini, hatta Türkiye’de inovasyon ve yeni kavramlara öncülük yapıldığını ifade etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dilek ESKİ BEZİRKAN

NEW YORK- Digital McKinsey’in bünyesindeki Digital Labs’in Küresel Pazarlama ve İletişim Müdürü Peri Kadaster, Türkiye’nin start-up sahnesine girmekte gecikmediğini belirterek, hatta bu konuda evrim geçirdiğini ve inovasyona öncülük yaptığını söyledi.

Türkiye’deki start-up ortamını ilk gördüğünde olumlu olarak şaşırdığını kaydeden Kadaster, bu yöndeki görüşlerini de Forbes ve diğer bazı yayın kuruluşları için kaleme aldığını söyledi. Kadaster, o dönemde Türkiye’nin nüfusunun yüzde 50’sinin 30 yaş altı olması, teknoloji konusunda bilinçli tüketicinin olması, yükseköğretimde ilgili disiplinlerin öğretim programlarında gelişmesi ve örneğin “Gittigidiyor” gibi bu alandaki başarılı örneklerin olması gibi düşünceleri de ele aldığını ifade etti.

“Taklitçi start-up’lar vardı”

Türkiye’de geçmişte start-up’ların daha çok taklitçi olduğunu savunan Kadaster, ancak artık start-up’ların evrim geçirdiğini, hatta Türkiye’de inovasyon ve yeni kavramlara öncülük yapıldığını ifade etti. Kadaster, söyle konuştu:

“Udemy'den Zeplin'e kadar birçok şirket, dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların çok sevdiği yeni ürün deneyimleri yaratan Türkler tarafından idare ediliyor. Bunun yanı sıra, gayrimenkul pazarı tapu, ödeme sağlayıcısı İyizico, ve KOBİ muhasebecilik platformu Paraşüt gibi yurtiçi ve bölgesel pazar yönetmeliklerine göre özel geliştirilmiş şirketler, pazara özel ve karşılanmamış ihtiyaçlar için yeni çözümler belirleyerek büyümüştür. “

“Plan kalitesi arttı”

Türkiye’de son 5 yılda start-up planlarının hazırlık ve kalite seviyelerinde gözle görülür bir artış olduğunu ifade eden Kadaster, “Yıllar önce, girişimcilere, ürünün tam olarak ne olduğu, pazarın ne kadar büyük olduğu, yol haritalarının ne olduğu, ne istedikleri gibi göz ardı ettikleri esaslı konular hakkında soru sorduğumu hatırlıyorum. Son on yılda, start-up konferanslarının yaygınlaşması da, start-up’lara, gerçek bir test et-öğren ruhunda, plan yapmak, geri bildirim almak ve planı rötuşlamak için hiç olmadığı kadar fazla fırsat sunmuştur” dedi. Kadaster, star-up plan kalitesi kadar ürün kalitesinin artmasının da başarıyı getirdiğini ifade etti.

“Türkiye gecikmedi”

Türkiye'nin, start-up sahnesinde yer alma konusunda gecikmediğini ve gittikçe daha fazla kuruluşun start-up ekosisteminin aktif üyeleri olduğunu kaydeden Kadaster, şöyle konuştu:
“Türk start-up’larının sahip olduğu potansiyel konusunda, önümüzde hala birçok potansiyel var. Asıl önemli olan şey, gelişim eğilimidir. Bu açıdan, büyümenin sürekli işaretlerini gösteren, sağlam temellere dayalı bir ekosistemimizin olduğunu düşünüyorum. Sektöre özel buluşmalar ve yuvarlak masa toplantıları, yükselen trendleri görüşmek için start-up’ları bir araya toplama özel amacıyla, genellikle büyük şirketler tarafından tertip edilmekte. Bana göre, büyük kuruluşlar ve start-up’lar arasındaki bu etkileşimi görmeye ve yeni kavram ve olanaklar yaratmak için büyüyen sektörlerde bu büyük kuruluşların hızlandırıcılara ve hatta kurum için inovasyon ekiplerine yatırım yaptıklarını görmeye devam edeceğiz. “

“Dış şoktan sağ çıktı”

Türkiye'deki ve Yunanistan gibi diğer yükselen pazarlardaki start-up’lara şans verdiğini ve bu düşüncesini sürdürdüğünü kaydeden Kadaster, “Planlarını size sundukları ana kadar, Körfez Bölgesi'ndeki emsallerinden daha az kaynaklarla daha fazla zorluğun üstesinden gelmiş olma ihtimalleri oldukça büyük” diye konuştu. Kadaster, şöyle devam etti:

“Bir sene önce Türkiye'de başlatılan bir start-up, bir darbe girişimi, birden fazla terör saldırısı, ara sıra gerçekleşen internet yavaşlatması ve sosyal medya yasakları ve devam eden Wikipedia yasağı gibi, diğer birçok start-up’un korkup kaçmasına neden olacak birçok dış şoktan sağ çıkmıştır. Örneğin, bildiğim kadarıyla, darbe girişiminden sonraki pazartesi günü çalışmayan tek bir startup şirketi bile olmamıştır. Dezavantajlı ortamın gerektirdiklerinden doğmuş olan, bununla birlikte, açıkçası en büyük avantajlardan biri haline gelebilecek bir dirençlilik ve beceriklilik var.”

“Anadolu’da artmalı”

Start-up ların çoğalması ve başarılı olması için en önemli etkenin gençlerin çok iyi bir eğitim almaları olduğunu da vurgulayan Kadaster, “Start-up’ların sadece Türkiye’nin büyük şehirlerinde değil, bütün Anadolu’da artması. Çok akıllı, yaratıcı gençlerimizin Türkiye’nin her tarafında olduğuna inanıyorum” dedi. Türkiye'de, dijitalin yeniden dönüşüm içinde olduğu için müşteri talebinin arttığını kaydeden Kadaster, dolayısıyla, start-up sahnesi ile bağlantı kurmada McKinsey'in rolünde artış olacağı öngörüsünde bulundu. Kadaster, start-up’larını ABD'ye getiren Türkler’den en sık ağ ve pazarlama hakkında sorular olduğunu sözlerine ekledi.