1,5 milyar lira doğrudan destek
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, "Bu yıl, başta KOBİ'ler olmak üzere Ar-Ge faaliyetleri için doğrudan vereceğimiz destek rakamı 1,5 milyar liranın üzerinde" dedi
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, bu yıl, başta KOBİ'ler olmak üzere Ar-Ge faaliyetleri için doğrudan verecekleri desteğin 1,5 milyar liranın üzerinde olduğunu bildirdi.
Işık, MAN'ın Yeni NEOPLAN Üretim Üssü'nün açılış törenindeki konuşmasında, firmanın üretim için Türkiye'yi seçmesinin tesadüfi olmadığını söyledi.
Tek parametre ucuz işgücü veya arazi tahsisleri gibi teşvikler olsaydı, bunların başka ülkelerde de olduğunu dile getiren Işık, MAN'ın yeni NEOPLAN'ın üretimini Türkiye'de yapması kararında birinci faktörün, ülkedeki işgücünün kalitesi ve niteliği olduğunu ifade etti.
Bunun da üretimin kalitesine ve verimliliğine yansıdığını belirten Işık, MAN'ın Almanya dışındaki ilk üretim tesisini Türkiye'de açtığını hatırlattı.
Bakan Işık, MAN'ın günümüzde Türkiye'de en büyük kompakt otobüs tesisine sahip olduğuna dikkati çekerek, firmanın Türkiye'deki yatırımlarının her geçen gün arttığını söyledi.
MAN Türkiye'nin, son 15 yılda cirosunu 309 kat, son 10 yılda ise ihracatını 9 kat artırdığını aktaran Işık, şunları kaydetti:
"Bu, MAN'ın Türkiye'deki somut başarısının göstergesi. Bugün gelinen noktada MAN Türkiye, Ankara Akyurt'ta 317 bin metrekare alanda bin 800 çalışanı ile her yıl yaklaşık bin 500 otobüs üretmektedir. Bugün açılışını yapacağımız Yeni NEOPLAN Üretim Üssü ile bu sayı daha da artacaktır. Bundan sonra MAN Otobüs Grubunun Cityliner ve Jetliner ile yeni tasarım Skyliner otobüsleri, sadece bu tesiste üretilecek. Tüm NEOPLAN marka otobüslerin Ankara'da üretimi, ülkemize istihdam ve ihracat alanında önemli katkılar yapacak. NEOPLAN'ın üretimi için Türkiye'nin tercih edilmesi şüphesiz ülkemize duyulan güvenin bir göstergesidir. Bugüne kadar Türkiye'ye güvenen hiç kimse yanılmadı. Bugüne kadar Türkiye'ye inanan hiç kimse zarar etmedi. Aksine, Türkiye ile ilgili olumsuz tablo çizenler, negatif algı oluşturmak isteyenler hep kaybedenler oldu. Biz kısa değil, orta ve uzun vadeli yatırımları önemsiyoruz."
"Türkiye, otomotiv ihracatçısı bir ülke oldu"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, 2002 yılından sonra ülkede oluşan siyasi istikrar ve güven ortamı ile otomotiv sanayinin potansiyelinin ortaya çıktığını ve Türkiye'nin, otomotiv ihracatçısı bir ülke olmayı başardığını ifade etti.
Türkiye'de 2002'de toplam otomotiv üretiminin 357 bin olduğunu anımsatan Işık, 2014 sonu itibarıyla bu rakamın 1 milyon 218 bin 848'e ulaştığını bildirdi.
Bu yıl da otomotiv sektöründe ciddi üretim ve ihracat artışları yaşandığını anlatan Işık, "Türkiye, 2014 verilerine göre dünyada otomotiv üretiminde 17. sırada. Avrupa Birliği'nde (AB), sizlerin sayesinde otobüs üretiminde birinci sıradayız. Hafif ve ağır ticari araç üretiminde ikinci, otomobil üretiminde yedinci, toplam üretimde ise altıncı sıradayız" diye konuştu.
"Türkiye'yi otomotiv sektöründe üretim ve Ar-Ge üssü haline getireceğiz"
Bu başarıda hükümetin otomotiv sektörüne verdiği desteğin de önemli payı olduğunu dile getiren Işık, stratejilerinin, Türkiye'yi otomotiv sektöründe üretim ve Ar-Ge üssü haline getirmek olduğunu ifade etti.
Fikri Işık, otomotiv sektöründe Ar-Ge ve tasarım kültürünün geliştirilmesi ile yeni teknolojilerin oluşturulmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
Kendilerinin de sektörü tüm yönleriyle desteklediklerini anlatan Işık, TÜBİTAK TEYDEB tarafından otomotiv sektörü projelerine 1995-2014 aralığında, 2014 yılı sabit fiyatlarıyla neredeyse 1 milyar lira Ar-Ge desteği sağlandığını kaydetti.
Türkiye'deki Ar-Ge merkezi sayısının 176'yı ulaştığını belirten Işık, hedefin ise 500 Ar-Ge merkezine ulaşmak olduğunu bildirdi.
Şirketlerden, artık açık Ar-Ge'ye eğilmesini istediklerini dile getiren Işık, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu yıl, başta KOBİ'ler olmak üzere Ar-Ge faaliyetleri için doğrudan vereceğimiz destek rakamı 1,5 milyar liranın üzerinde. İstiyoruz ki Türkiye'de daha çok Ar-Ge yapılsın. Arzumuz şu; MAN gibi pek çok firma, Ar-Ge merkezinde yeni ürünler geliştirsin, yeni üretimler yapsın. Bunu sağlamak için kararlıyız. İnşallah, nitelikli ve kaliteli işgücü sayesinde Türkiye, kaybettiği yılları çok hızlı kapatacak."
NEOPLAN'ı Türkiye'ye taşıma projesinin adı: Prenses
MAN Türkiye AŞ Yürütme Kurulu Başkanı Münür Yavuz da otobüs markası NEOPLAN'ın tüm üretiminin Türkiye'ye kaydırıldığını söyledi. Bunun Türk otomotiv sektörü ve MAN Türkiye için çok önemli bir gelişme olduğunu vurgulayan Yavuz, "NEOPLAN'ı Türkiye'ye taşıma projesine 'Prenses' ismini koyduk. Narin, güzel, önemli ve bir o kadar da kaprisli ve zor ancak bizler Prenses'i verdiği yorgunluktan çok, bıraktığı başarı hazzı ve mutluluğuyla hatırlayacağız" dedi.
Türk Metal Sendikası Başkan Yardımcısı Muharrem Aslıyüce ise "MAN Türkiye için geçtiğimiz darboğaz hala hafızalarımızda. Çarkların durma noktasına geldiği, belirsizliklerin hakim olduğu o dönemi hepiniz hatırlasınız. İşte bugünün temelleri o dönemde atılmıştı. Çünkü o dönemde MAN Türkiye yönetimi işçi çıkarmak yerine, onlara sahip çıkmayı tercih etti. Onlara uygar ve hakkaniyetli yaklaşımlarından ötürü teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Bakan otobüs kullandı
Konuşmaların ardından Bakan Işık, üretim tesisini gezdi ve firma yetkililerinden bilgi aldı. Daha sonra yeni NEOPLAN'ın sürücü koltuğuna geçen Işık, otobüsü, tesis içerisinde kullandı. Işık, otobüsün performansından memnun kaldığını dile getirdi.
"Üretim yüzde 40 artacak"
Türkiye'de ilk kez 1966 yılında kurulan MAN tesisleri, firmanın Almanya dışındaki ilk ve en büyük üretim merkezi olma özelliğini taşıyor. Akyurt'ta 317 bin metrekarelik alanda, bin 800 çalışanıyla üretim yapılan tesiste, vardiyada yılda 2 bine yakın otobüs üretiliyor. Otobüs üretimin yanı sıra tesiste, şasi ve diğer MAN fabrikaları için elektronik parça imalatı da yapılıyor.
NEOPLAN'ın Türkiye'de üretimiyle birlikte, mevcut üretimin yüzde 40 artırılması ve fabrikanın tam kapasiteye ulaşması hedefleniyor.