Bakan Yıldız, elektrik fiyatlarında düşüş konusunda ümitsiz

Yıldız, İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Ağustos ayı Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, enerjide diğer sektörlerden çok daha fazla ithalata bağımlı olunduğunu hatırlattı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Yaklaşık 435-440 milyon lira civarındaki yüzde 2'ye karşılık gelen TRT payının kaldırılması, ancak yerine bir fon veya bütçe ikamesiyle olur" dedi.

Yıldız, İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Ağustos ayı Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, enerjide diğer sektörlerden çok daha fazla ithalata bağımlı olunduğunu hatırlattı.

Enerji ithalatında bugün Türkiye'nin önemli bir dönüm noktasında olduğunu dile getiren Yıldız, "Ne zaman ithalatçı ülke olmayız, aramalarımız, çalışmalarımız devam ediyor. Ümitliyiz. İnşallah çıkar, ama şu anda bizim fiili bir durum olarak bugünkü rakamların ortasındayız" dedi.

Şu anda enerji girdilerinde 2008 yılında yaşanan fiyat yükselmelerinin birçok sektörün üzerinde, hatta bazı sektörlerin yüzde 200-300 katına kadar ulaştığını ifade eden Yıldız, 27 milyar dolarlardan 45 milyar dolarlara kadar çıkan enerji ithalatıyla alakalı girdilerin Türkiye'deki enflasyonla alakası bulunmadığının altını çizdi.

Yıldız, "Şimdi bu tabloyu ister biz sevelim, ister sevmeyelim, karşılaştığımız gerçek budur" dedi.

Projeksiyonları çizmekle ülkeyi yönetmenin gerçeklerinin farklı olduğuna işaret eden Yıldız, "Bunun kuralı ve kutsalı kalmamıştır. Öyle bir dönem yaşandı ki aynen global krizle gelmiş olduğumuz noktada olduğu gibi bunun kuralı kalmamıştır" diye konuştu.

Enerji sektörünün 2001 yılında bir değişime, özel sektörle büyümeye karar verdiğini dile getiren Yıldız, dolayısıyla bu değişimin de çok iyi idare edilmesi gerektiğini anlattı.

Göreve geldikten sonra ilk yapmaları gereken işlerin doğal gaz ve petrolle alakalı tedariklerin öncelikle yerlerine oturulması kararları olduğunu dile getiren Yıldız, "Nabucco önemli bir anlaşmaydı. AB'ye girme sürecinde bulunduğumuz bir ortamda, Avusturya birkaç yıl önce hakkımızda olumsuz cümleler kuruyordu, şimdi ortağımız. Nabucco'nun imzalanmasının ardından bölgemizde çok ciddi bir hareketlilik başladı" diye konuştu.

Elekrtik fiyatları

Yıldız, büyümeye karar veriliyorsa bunun bedelinin vatandaş, kamu ve sanayici olarak ödenmesi gerektiğini belirterek, elektrik fiyatlarına ilişkin şunları söyledi:

"Elektrik fiyatları ucuzlar mı derseniz; döviz fiyatları, petrol ve doğal gaz fiyatları, büyüme hızlarınız buna karar verecektir. Ne kadarına biz karar vereceğiz, ancak yerli ürettiğimiz kadarına biz karar vereceğiz. Bu, Türkiye Cumhuriyeti Bakanı için aslında söylenebilecek en acı ve sıkıntılı cümlelerden bir tanesidir, ama ben esası usule kurban etmemek için bunu özellikle söylüyorum. Özel sektör olabildiğince realist düşünmek zorunda ki yatırımlarını riske etmesin."

TRT payı

Bakan Yıldız, dağıtım şirketlerinin özelleştirmesini sonlandırmayı beklemeden üretim şirketleriyle ilgili özelleştirmeleri de yapacaklarını belirterek, en önemli kritik noktalarının 2010 yılı olacağını vurguladı.

Yaklaşık 435-440 milyon lira civarındaki yüzde 2'ye karşılık gelen TRT payının kaldırılmasının, ancak yerine bir fon veya bütçe ikamesiyle olabileceğini dile getiren Yıldız, "Böyle bir para konduktan sonra ancak bunu kaldırabiliriz. Temel amacımız, hedefimiz budur. TRT'nin de mutlaka ihtiyacının karşılanması lazım, bütçesinin mutlaka ikame edilmesi lazım, ondan sonra da elektrik faturalarındaki TRT payının kalkması lazım" diye konuştu..

Taner Yıldız, nükleer enerjiyle ilgili bir girişimleri bulunduğunu, makul bir fiyatla bunu yapmak gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Nükleer enerji, temel strateji olarak bizim için vazgeçilmez ve gelişmiş ülke olmanın en büyük göstergelerinden biri. Temel yükü oluşturacak en büyük üretim kaynaklarından bir tanesi. Bir ihale sürecindeyiz, bir yarışma sürecindeyiz. Birçok faktöre dikkat ediyoruz. Onun sonucunda geleceğimiz noktayı tahmin ediyorum 2 hafta içerisinde hemen hemen nihayetlendirmek durumundayız. 3-4 temel argümanımız var. Makul fiyatlarla sanayicimizin rahat kullanabileceği, Türkiye ortalamalarına yakın bir fiyatla beraber bunu sağlayabilmek ve hem güzergah hem enerji çeşitlendirmesiyle alakalı temel stratejimizi sağlayabilmek."

Birçok yenilenebilir ve yerli kaynaklarla açılım yaptıklarını, bu açılımda bürokrasi olarak zaman zaman yavaş kaldıkları, özel sektörü kısmen rahatsız ettikleri zamanlar bulunduğunu anlatan Yıldız, "Yani 16-17 aydan beri rüzgar enerjisiyle alakalı 76 bin megavatlık bir blok müracaatın şu ana kadar sonuçlanmamış olmasını bir örnek olarak gösterebilirim, ama bu problemin farkında olmuş olmamız, inşallah önümüzdeki 2-3 ay içerisinde öyle veya böyle bunu nihayetlendireceğimiz manasına gelir" şeklinde konuştu.

Sanayici TRT'nin yükünü taşımaya devam etmemeli

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, elektrikteki TRT payına ilişkin, "Kamu yayıncılığı elbette önemlidir, ancak bunun yükünü, küresel krizin olumsuz etkileriyle boğuşan sanayimiz taşımaya devam etmemelidir" dedi.

Küçük, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın da katıldığı İSO'nun Ağustos ayı Meclis toplantısında, İSO'nun İkinci 500 Sanayi Kuruluşu araştırmasının sonuçlarını paylaştıktan sonra, enerjiye ilişkin görüşlerini aktardı.

Destekleyici tedbire ihtiyaç duyulan alanlardan birinin de enerji olduğuna işaret eden Küçük, enerji maliyetlerinin sanayinin önemli gider kalemlerinden biri olduğunu hatırlattı.

Küçük, sanayi olarak taleplerinin, her zaman ifade ettikleri şekilde, kesintisiz, kaliteli ve rekabetçi fiyatlarda enerji olduğunu söyledi.

Uzun bir süre elektrik bedellerine zam yapılmadığını, bu hassasiyete rağmen fiyatların hala rekabetçi olmadığını ifade eden Küçük, "Nitekim rakamlar, rekabet ettiğimiz pek çok ülkeden daha pahalı enerji kullandığımızı teyit etmektedir" dedi.

Son 5 yılda üretici fiyat endeksindeki toplam artışın yüzde 56,3 olduğunu hatırlatan Küçük, "Buna karşın yine son 5 yılda, 2003-2008 arasında, ÜFE endeksinde, elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki toplam artış yüzde 97,4'tür" şeklinde konuştu.

Elektrik enerjisinde dağıtımın özelleştirilmesine verdikleri öneme değinen Küçük, şunları kaydetti:

"Maalesef bu anlamda işler çok yavaş ilerlemiştir. 2002 yılından bu yana geçen yaklaşık 7 yıllık süre sonunda gelinen noktada 20 dağıtım bölgesinden ancak 5'inin ihalesi tamamlanabilmiştir. Bu süreç hızlanmalı, verimsizliğin bedelini sanayimiz daha fazla ödememelidir."

Elektrikte TRT payı

Tanıl Küçük, elektrikteki TRT payı konusunda da "Elektrik faturalarındaki TRT payı yıllardır adeta dilimize pelesenk olmuştur" dedi.

Ancak bu payın tamamen kaldırılması yönündeki taleplerinin bir türlü hayata geçmediğini hatırlatan Küçük, "Her zaman ifade ettiğimiz gibi, kamu yayıncılığı elbette önemlidir, ancak bunun yükünü, küresel krizin olumsuz etkileriyle boğuşan sanayimiz taşımaya devam etmemelidir" diye konuştu.

Son dönemde enerjiyle ilgili önemli adımlar atıldığını da ifade eden Küçük, beklentilerinin, sanayinin enerjiyle ilgili kemikleşmiş maliyet sorunlarının bir an önce çözüme kavuşması olduğunu dile getirdi.

Bakan'ın açıklamaları

 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, doğal kaynakların kullanımı konusundaki tartışmalara ilişkin, "Hep beraber tercihimizi yapacağız ve bunu kamuoyu deklarasyonu şeklinde yapmamız lazım. O zaman da 'niçin yerel kaynaklarımızı kullanmıyoruz, doğal gaz aldınız' diye suçlamayacağız" dedi.

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Ağustos ayı Meclis toplantısında, Meclis üyelerinin sorularını yanıtlayan Yıldız, güneş enerjisine teşvik verilmesi konusunda, rüzgar enerjisindeki organizasyondan daha iyisinin gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.

Yıldız, rüzgar enerjisinde yaşanan gecikmelerin güneşte de yaşanmaması için kimin finanse edileceği, kimin edilmeyeceği gibi konuları enine boyuna araştırdıklarını ifade ederek, "Güneşte eğer bu yatırımı yapanı finanse edeceksek yine işimiz biraz kolay, ama bu teknolojiyi üretip de know-how giderlerini içine koyup da komple bunun Ar-Ge'sinin bütün masraflarını içine koyup da amortismanlarını ifa etmemiş bir batılı yatırımcıyı finanse edeceksek, oturup orada düşünürüz. Bunun çok doğru olmadığı kanaatindeyim. 4 bin Avro'lar civarında yatırım yapılacak bir kalemin kırmızı çizgilerini çok iyi ayırt etmemiz lazım" diye konuştu.

Akaryakıtta tavan fiyat uygulamasına ilişkin olarak Yıldız, dağıtımcı şirketler ve bayilerin yanı sıra tüketicinin haklarının korunmasının önemine işaret etti.

Bakan Yıldız, akaryakıt bayilerinde verilen promosyonlara ilişkin olarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben şimdi Tursil'le Persil almak istemiyorum. Ben alıyorsam bile belki siz almıyorsunuz, ama siz onun parasını ödemeden ayrılmıyorsunuz oradan. O zaman ana cadde üzerindeki çok güzel bir benzinliğin 8-10 milyon dolarlık irtifa hakkını ben ödemek zorunda değilim. O zaman ben de 3 sokak arkadakinden alayım, eğer hesap ayrıştırması oluyorsa, daha ucuza benzin alabilirim. Biz çıplak maliyetler derken, asıl bu konunun önemine vurgu yapmak açısından diyoruz."

Madenler konusuna önümüzdeki dönemde daha fazla eğileceklerini kaydeden Yıldız, madenlerin bulunduğu yerler ile doğal, kültürel alanların birbirinden ayrışmış olmadığına işaret etti.

Yıldız, bu kaynakların kullanılıp kullanılmayacağına ilişkin temel tercihlerin bir kez yapılması ve sonrasında arkaya bakılmaması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Karadeniz'de çok güzel yerlerimiz var. İnsan bakmaya doyamıyor, ama oradan da su akıyor. O zaman hep beraber tercihimizi yapacağız ve bunu kamuoyu deklarasyonu şeklinde yapmamız lazım. O zaman da 'niçin yerel kaynaklarımızı kullanmıyoruz, doğal gaz aldınız' diye suçlamayacağız. Bununla alakalı Çevre Bakanımızla beraber kamuoyuna bazı tartışmaları açmak istiyoruz. Karar verelim, diyelim ki bu su akacak, biz de bakacağız ama buraya dokunmayacağız. Doğru olduğuna inanıyorsak böyle yapacağız, ama dönüp de 'yerli kaynağımız ne oldu?' diye sormayacağız."

Güneş kaynakları, kültür varlıkları, tarım alanları, mera özelliğini kaybetmemiş alanlar gibi toplam 17 haritayı üst üste koyduklarında kalan yerlerin çok fazla olmadığını söyleyen Yıldız, "O zaman buna karar vermemiz lazım. 'Güneşimiz çok' mu diyeceğiz, 'Güneşin bir kısmı yok' mu diyeceğiz. Yaptığımız çalışmayla bunların kararlarını hep beraber kamuoyuyla paylaşacağız. Ülke, neyi yaptığında neyin bedelini ödeyeceğine karar vermesi lazım" diye konuştu.