Balıkçılıkta hedef, nesli korumak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Su ürünleri avlanma sezonunun başladığı 1 Eylül'de yürürlüğe girecek Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ ile su ürünleri neslinin korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması hedefleniyor.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının yeni düzenlemesinde gırgır avcılığında 18 metre olan derinlik mesafe uygulaması 24 metreye yükseltiliyor. Bu düzenlemeye sektörden "balıkçılar iflas edecek, balık tutamayacak" şeklinde bazı tepkiler gelirken, deniz tabanındaki yaşamı korumak için getirilen bu derinlik sınırı, Avrupa'da 50 metre olarak uygulanıyor.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Durali Koçak, düzenleme ile amaçlarının su ürünlerinin kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliği sağlamak olduğunu belirtti.
Balıkçılıkta sadece bugünü değil geleceği düşünerek kararlar aldıklarını anlatan Koçak, "Balık yoksa, balıkçı da yok. Dünyada bunun örnekleri var. Biz bu durumla karşılaşmamak için önlemler almak durumundayız" dedi.
Yeni düzenlemeden endüstriyel balıkçı olarak ifade edilen gırgır balıkçılarının etkilendiğine işaret eden Koçak, avın yüzde 86-90'ının bu kitle tarafından gerçekleştirildiğini, balıkçılığı korumak adına bir önlem alınacaksa da alınan tedbirlerin buna yönelik olması gerektiğini söyledi.

Düzenleme uyarınca gırgır avcılığında 18 metre olan derinlik mesafe uygulamasının, tebliğ ile 24 metreye yükseltildiğini hatırlatan Koçak, şunları kaydetti:

"Balıkçılar bu düzenlemeyle avcılığa sınırlama getirildiği tezini ileri sürüyorlar. Hayır bu düzenleme ile avcılığa hiç bir sınırlama getirilmiyor avlanan balıklara sadece düzenleme getiriliyor. Bu da çevreye en az zarar verecek şekilde balık neslini devam ettirecek şekilde. AB'de 50 metreden daha sığ sularda gırgırla avcılığa izin verilmiyor. Balıkçımız sanki sanki hiç balık tutmayacak, balık tutmaya yasaklama getirilmiş gibi bir hava oluşturuyor halbuki böyle bir şey yok. En çok ileri sürülen tez olarak da 'palamut göç balığı, biz yakalamadan bu balık göçüp gidecek' diyorlar. Bu balık hangi mesafelerde avlanıyor 2 ile 15 km arasında arasında avlanıyor. 8-9 kilometre kıyıdan uzaklaştığınız zaman oralarda derinlik mesafesi zaten 30-40 metrelere ulaşıyor. Yani bizim getirdiğimiz bu düzenleme balıkçılarımızın palamut balığını avlamalarına engel teşkil etmez. 'Balık göçecek biz balık ithal edeceğiz diyorlar' bu doğru değil, Karadeniz'de tutulan palamudun yüzde 98'ini Türkiye tutuyor."

Yeni tebliğ ile bazı balıkların asgari avlanabilir boy uzunlukları ile avlanma yasak zamanlarına da değişiklik getirdiğine işaret eden Koçak, burada amacın sürdürülebilirliği sağlamak, her balığa birer sefer yumurtlama şansı vermek olduğunu söyledi.

Tebliğde korumacı önlemlerin ön plana çıktığını vurgulayan Koçak, "Balıkçılarımız daha ava çıkmadan bu düzenlemeye olumsuz yaklaşıyorlar. Bu doğru değil sonuçtan balıkçılarımızın memnun olacağını düşünüyorum. Eleştirilerin yersiz haksız olduğunu düşünüyorum. Bu düzenlemelerin balıkçılar ve balıkçılığın geleceği için yapılıyor, balıkçılarımız önümüzdeki günlerde bunu fark edecekler" şeklinde konuştu.

 

[PAGE]

 

"Yavru balıkları, deniz tabanındaki yaşamı koruma altına almak gerekiyor"

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Erdemli Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kıdeyş ise gırgır balıkçılarının 18 metreden hamsi, palamut, lüfer gibi balık avlamaya çalışırken, deniz tabanındaki bazı balık türleri, yavru balıklar, deniz bitkileri, koruma altındaki deniz atları, deniz çayırları gibi canlıları da istemeden hedef aldıklarını söyledi.
Yeni uygulamanın bu canlıların sürekliliğini sağlamak, neslini korumak adına önemli olduğunu ifade eden Kıdeyş, Avrupa'da deniz tabanındaki yaşamı korumak amacıyla 50 metreden daha sığ sularda avcılık yapılamadığını anlattı. Kıdeyş şöyle devam etti:
"Zaten balıkçıların hedeflediği türlerin yüzde 80'i 24 metreden daha derin sularda. Kıyıda daha çok yavru balık var. Bunları da koruma altına almak gerekiyor. Bunun yanı sıra daha az derinlikte daha çok miktarda balık tutulduğunda balığın fiyatı düşüyor, balıkçılar zarara uğruyor. Avlanacak balık kalmayınca da balığın fiyatı artıyor ama balık yok. Balıkçıların tümü için ekonomik olarak da bu bir kayıp. Derinliğin 24 metreye çıkarılmasıyla genelde balıkçılar için kar oluşacak"

 

[PAGE]

 

"Palamut, lüfer için bütün stokları çökertmek doğru değil"

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adnan Ayaz ise getirilen 24 metre düzenlemesinin doğru bulduğunu belirtirken, daha az derinlikte balıkçıların hedefledikleri palamut, lüfer balığının yanı sıra ağlara çok sayıda küçük balık takıldığını ve balık stoklarının gittikçe tükendiğini söyledi. Ayaz, şu değerlendirmede bulundu:
"Palamut, lüfer için bütün kıyı balık stoklarını tehlikeye sokmuş oluyoruz palamut 24 metreden daha derinde var, palamut için boğaz çıkışlarından sonra da avcılık yapılabilir. Sadece palamut ve lüfer avlamak için bütün stokları çökertmemiz ne kadar doğru? Balıkçılığımız gidiyor ve avlayacak balık bulamayacaklar, bu balıkçıların geleceği için yapılan bir düzenleme. Günü kurtarmaksa amaç her şey serbest olsun inanın 3 ay gitmez, bütün denizdeki stoklar biter."
Mustafa Kemal Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Turan da Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğ ile gırgır ağları ile avcılığın 18 metreden 24 metreye çıkartılmasının son derece yerinde bir karar olduğunu belirtti.

 

[PAGE]


Yeni düzenleme ne getiriyor?

Söz konusu düzenlemede avlanma araçları ve avlanma yöntemleri başta olmak üzere, avlanan balık türlerinin boy, avlanma zamanı, avlanma yerleri ve balıkçıların yükümlülükleri ile uyulması gereken kurallara ilişkin yeni uygulamalar yer alıyor. Gırgır avcılığında 18 metre olan derinlik mesafe uygulaması, tebliğ ile 24 metreye yükseltilirken, ekolojik açıdan önemli bir deniz olan Marmara denizinde; balık varlığının artırılması ve koruma alanları oluşturması amacıyla İzmit Körfezi, Adalar civarı ve Büyükçekmece Koyu'nda bazı alanlar gırgır avcılığına kapatılıyor. Yine Marmara Denizi'nde kaçak trol avcılığının engellenmesi için manyat ve algarna ile gece yapılan avcılık da yasaklanıyor.
Balıkların üreme zamanlarının dikkate alındığı yeni düzenleme ile bazı türlerde yasak dönemler değişiyor. Kalkan balığında 1 Mayıs-30 Haziran olan yasak dönem 15 Nisan-15 Haziran, dil balığında 15 Şubat-15 Mart olan yasak dönem; 1 Ocak-1 Şubat olarak belirleniyor.
Daha önce yasak dönemde 1 ay av yapma istisnası tanınan ton balıklarının avcılığına, Akdeniz'de 6 mil dışında, yıl boyunca izin veriliyor.

 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir