Denizbank yeni marka yüzlerini seçti

İSTANBUL - Denizbank'ın "Türkiye'nin ilk 5 özel bankası arasında yer alma" hedefine yönelik yeni dönem marka stratejileri kapsamında, bankanın yeni marka yüzleri oyuncu Erdal Özyağcılar ve şovmen Beyaz olacak.

Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, basın toplantısında "Türkiye'nin 6. büyük bankası olan Denizbank'ın krizi fırsata dönüştürmeyi şiar edindiğini" ifade ederek, 2009 ve izleyen yıla ilişkin orta vadeli planları kapsamında tüm finansal ürünlerinin kamuoyuyla paylaşılmasına aracılık etmek üzere Beyazıt Öztürk ve Erdal Özyağcılar'la bir programı hayata geçirmeye karar verdiklerini söyledi.

Ateş, Denizbank finansal hizmetlerin oldukça başarılı bir yıl geçirdiğini ve önümüzdeki yıllara da aynı kararlılık ve azimle baktıklarını belirterek, "Tabii ki kriz ortamı yaşıyoruz. Şartlar çok kolay değil ancak bu tür ekonomik olayların arkasında bir ölçüde psikolojik ortam yatıyor. Çok karamsar olunan ortamlarda krizlerin derinleştiğini görüyoruz. Ancak krizden de eninde sonunda çıkılacaktır" diye konuştu.

Bankaların kriz dönemlerinde çok daha önemli rol üstlendiklerine işaret eden Ateş, bu rolün gereği olarak yarım kalmış yatırımların tamamlanabilmesi için bireylerin, çiftçilerin, KOBİ'lerin ve finansal yapıların desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Ateş, kampanyanın 2 yıl süreceğini belirterek, reklam dizisinin ilk bölümlerinin bu yılın mart ayının ikinci yarısında yayınlanmaya başlamasının planlandığını aktardı.

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Ateş, reklam harcamalarının geçen seneden bu seneye nominal olarak değişmediğini ancak reklam fiyatlarındaki gerilemenin de etkisiyle, tüm giderleri içindeki payının yüzde 4,3'ten yüzde 3,6'ya gerilediğini söyledi.

Ateş, "2001 krizinde oldukça gerilerdeydik ve bu krizi fırsata dönüştürdük. Çeşitli sektörlere girerek, zora düşmüş bankaların bazı aktiflerini satın alarak ciddi bir büyüme gösterdik" dedi.

IMF ile anlaşma

IMF ile anlaşmaya ilişkin bir soru üzerine Ateş, Türkiye'nin IMF ile daha önce yaptığı anlaşmaların koşullarının bugün geçerli olmadığını, kamu maliyesinde ciddi bir sorun yaşanmadığını, bankacılık sektörünün sorunlu olmadığını anlattı. Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye hükümetinin, hükümet nezdinde ve IMF karşısında bir duruşu olacaktır. Onların makroekonomik gösterge olarak taleplerinin ülkemiz çıkarlarına uygunluğu tabii ki araştırılacaktır. Bu çerçevede çok sıkıya getirmek mi lazım yoksa gerçekten ekonomiye belli esneklikleri mi tanımak lazım, bunları hükümet yetkilileri ve bürokrasi çok daha iyi bilecektir.

Öyle zannediyorum ki Türkiye görüşmeleri bu çerçevede yürütüyor. Ülkemiz açısından sağlıklı sonuca ulaşacağını ve nihayetinde imzalanacağını ben tahmin ediyorum"