DTO'da kılıçlar çekildi

 

 

 

İSTANBUL - IMEAK Deniz Ticaret Odası'nın Şubat ayı olağan meclis toplantısı, Mayıs-Haziran ayları içerisinde gerçekleştirilecek Oda seçimleri damgasını vurdu. DTO Başkanı Kalkavan, basın yoluyla mevcut yönetime çeşitli ithamlarda bulunan Salih Zeki Çakır'a cevap verdi. 

DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, "Seçim sürecinde bir ay Salih Bey medya yoluyla konuşacak bende meclis toplantısında cevap vereceğim. Seçime yakın bir tarihte de Amerika seçimlerindeki gibi büyük bir yer tutularak bin ve 2 bin kişilik bir katılımla münazara yapacağız" dedi. 

Elindeki belgeleri Salih Zeki Çakır'a gösteren Kalkavan "Bunlar 24 Kasım'dan beri medyada yazılanlar. Bunlar senin düşüncelerin mi" diye sordu. Salih Zeki Çakır'dan, "Evet, hepsinin altına imza atarım" cevabını alan Kalkavan "Sen bunların altına imza atıyorsan, sen benim tanıdığım Salih Kaptan değilsin" diyerek tepki gösterdi. Daha sonra çeşitli haber ve bültenlerde yer alan başlıklara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kalkavan sert bir konuşma yaptı. Kendilerine, adaletsiz, vizyonsuz, hesap veremeyen, demokratik ve şeffaf olmayan gibi ithamlarda bulunulduğunun altını çizen Kalkavan, "24 Kasım günü yaptığı konuşmasında; 'Adaleti temsil edecek bir oda yönetimi oluşturmak istiyoruz' diyor. Her şeyi söyleyebilirsiniz de bizim adaletimizden şüphe etmek, insanın kendi adından şüphe etmesi gibi bir şeydir" dedi. Demokrat bir yönetim olduklarını örneklerle dile getiren Kalkavan, "Daha da üzücüsü bizim vizyonumuz hiç yok, vizyonsuzuz. İnsanda biraz Allah korkusu olur. Sizin Arama Konferansı diye söylediğinizi bu oda literatürüne kimler getirmiştir açar bakarsınız" dedi.  

 

'Katılımı artırmak için komiteleri parçaladık'

 

 

 

'Katılımı artırmak için komiteleri parçaladık'

DTO yönetimin son 10 yılda hiç bir şey yapmadığına dair demeçlerin verilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getiren Kalkavan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bir de hilekârmışız. Hilekârlık olarak ne yapmışız? Neymiş, eskiden götürür komitelere blok blok koyarmışız. Evet koyardık. Niye yaptık, biliyor musunuz? Bu kadar insanı buralara getirebilmek için. Komitelerden böldük, parçaladık. Komitelerden daha fazla insanı meclise getirdik. Bir firma çok spesifik iş yapmıyorsa birkaç komiteye uyar. Biz ne yapmışız? Devlet karar vermiş NACE kodlaması diye bir şey yapıyor. Bunun içinde Gümrük Bakanlığı var, Maliye var, bunun içinde TÜİK var, SSK var, Odalar Birliği var oturup çalışıyorlar ve kodlama yapıyorlar. Burada görev verilmiş olan Odalar Birliği bizim üyelerimize bildiri yapıyor, yeriniz yanlış ise itirazda bulunun diye. Bunu görüp de itiraz edip düzeltilen firmalar var. İtiraz edipte itirazı kabul edilmemiş, bunun karar mercii ben değilim ki. Karar mercii benim olmadığım yerde ben nasıl hilekâr oluyorum?

 

'Ajanınıza dahi kapımızı açtık'

Komite sayısının 53'den 47'ye kasıtlı olarak indirildiği iddialarının bilgisizlik olduğunu söyleyen Kalkavan, "Daha da aşağıya iniyordu da siz Halim Mete Bey'e dua edin. Allah muhafaza siz bizim yerimizde iktidarda olsanız bizi şu kapıdan içeriye sokmazsınız. Biz size bütün kapımızı açtık, içerdeki ajanınız dâhil. Hiç bir şey saklamıyoruz, bütün bilgilerimizi verdik" diye konuştu. Kalkavan, koster yenileme projesinin de Salih Zeki Çakır'a ait olmadığını ve sahiplenmemesi gerektiğinin altını çizdi. 

 

'Günah işliyorsunuz'

"Biz bir zümreye çalışıyormuşuz. Ben buradan bağırdım, burası armatörlerin yeri değil diye. Biz nasıl bir zümreye ait olduk? Size göre biz sadece laf ürettik, çözüm üretemedik. Mevcut yönetimi bu ithamlarla suçlamak günahtır. Biz size çok proje gösteririz. Bizim 10 senede yaptığımızı, 10 sene oturup düşünseniz hayal etmeniz mümkün değil" diyen Kalkavan, şöyle devam etti: Baktığınızda seçim her şey demek değil, birde seçim sonrası var. Herkesin demokratik hakkıdır aday olmak. Ama benden günah gitti. Sen bir ay konuşacaksın, vuracaksın, ben sana 15-20 dakika vuracağım. İstediğini söyleyebilirsin. Konuşmamın başında da söylediğim gibi teşekkür ediyorum, bizi canlandırdı. Karşında rakip olmayınca çalışmaya da gerek yok, dolaşmaya da gerek yok. Ama bunu yaparken karşı tarafı böyle olmayan ithamlarla suçlamak günahtır." 

Kalkavan, Oda'yı seçim karargahı gibi kullanıyor iddialarını da yalanlayarak haftada sadece iki gün öğleden sonra Oda'ya toplantı için geldiğini vurguladı.

 

Seçim DTO'da olacak

Kalkavan, "Biz ekibimizle inanılmaz bir performans gösterdik. Bazı kişilere göre yetersiz olabiliriz, ona da saygıyla bakıyoruz. Ama biz denizde hiçbir zaman ayrım yapmadık. Küçük, büyük demedik. Bizden olmayanlar demedik. Kişilerle uğraşmadık, biz sistemi düzeltmeye çalıştık. Herkesin bizi sevmesini beklemedik ama herkes yaptığımıza da saygı göstermeli" yorumunu yaptı. Seçim yerinin değiştirilmeyeceğini vurgulayan Kalkavan, "Ama sana söz Amerika'daki başkanlık seçimi gibi büyük bir yerde müzakere hakkı veririz, tabi istersen. Neler yaptık neler yapacağız anlatırız. Herkes söylediğinin karşılığını alacak, kızmaca darılmaca yok" diyerek Çakır'a meydan okudu.

 

Çakır: Yönetmek netice almak sanatıdır

 

 

 

Çakır: Yönetmek netice almak sanatıdır

Başkan Kalkavan'ın söylemlerine cevap veren DTO Yönetim Kurulu Başkan Adayı Salih Zeki Çakır, polemiğe girmenin tarzı olmadığını ve genelde az konuştuğunu belirterek, "Ne söylediğimi bilerek sektörümüzle bu bilgileri en doğru bir şekilde basın üzerinden üyelerimizle, sivil toplum kuruluşları ile birebir diyalog ile bu değişim ihtiyacını ve zamanını anlatarak destek bulmaya çalışıyorum" dedi. 

Bugüne kadar yapılanları inkâr etmediğini dile getiren Çakır, "Eksik yapılanlar, tamamlanmayanlar ve hiç temas edilmeyen konular var. Sektörümüz 2008 kriz sonrası her kesiminde, her faaliyet kolunda ciddi sorunlar yaşamaktadır. Bu konuda çalışmalar da yapılmıştır, inkâr etmiyorum teşekkür de ediyorum. Yetersiz bulduğumu ifade ediyorum. Mevcut yönetimin oluşturduğu kurumsal işleyişin değişmesi gerektiğine vurgu yaparak bir söylem, bir çalışma yapıyoruz. Biz kendi söylemimizde yönetime geldiğimizde daha etkin, daha proaktif, daha verimli, daha diyaloğa açık, kamu ile daha iyi ilişkiler oluşturacak bir yapılanma, bir organizasyon ile sektörümüze hizmet etmeye talip olduk. Oluşturduğumuz çalışma grubu ile imkanlarımız ölçüsünde üyelerimize ulaşarak yapmamız gerekenlere, yapılmamışlara vurgu yaptık.

Çakır devamla, 1999 yılındaki muhalefete atıfta bulunarak, oradaki kendilerince hezimeti örnek göstererek yapmak istediğimiz müspet katkının önü kesilmektedir" diyen Çakır, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biz sektörümüz için her şey daha iyi olsun diye yola çıktık. Amacımız hizmet etmek, kimseyi karalamak değil. Sayın Metin Kalkavan'ın burada şahsıma yönelik basın beyanatlarından çıkarım yaparak yaptığı beyanatların çoğuna katılmıyorum. Bunlara yine basın üzerinden cevap vereceğim. Kendisine de tavsiyem bundan sonra Deniz Ticaret Odası Meclisini ve imkânlarını kullanmadan basın yolu ile bu çalışmaları yapmasıdır."

'Sizinki geyik muhabbetidir'

Söylemlerin kendi tarafından uydurulmadığını dile getiren Çakır: şunları söyledi: "Bu mecliste bulunduğum sürece, GİSBİR'deki temaslarımda, iş hayatımda, gemi inşadaki faaliyetlerimizde sektörün bütün alt paydaşları ile yaptığımız görüşmelerde bize yansıyan, bize göre eksik olduğunu düşündüğümüz söylemlere tercüman olmaya çalışıyoruz. Önemli bir çoğunluğun hissiyatına tercüman olmaya çalışıyoruz ve bunu iyi yöneterek seçim gününe sağlıklı bir şekilde getirip sonuç almak için gayret sarf ediyoruz. Güzel yaptınız ama diyorlar böyle olmamalıydı, böyle söylememeliydiniz, bunu düşünmemeliydiniz diyorlar. Bizim yaptıklarımıza sizin hayalleriniz bile erişemez söylemi içi boş geyik muhabbetidir. Beni tanıyanlar bilir; ben proje adamıyım. Yıllarca bu sektörde kimseden destek almadan işlerimi bir seviyeye getirmeye gayret ettim. Samimi ilişkilerim oldu, gerek sektörden gerek sektör dışında. Bunu bir şekilde değerlendirip hizmetimizi bir üst seviyeye getirmek için çalışma içerisindeyiz."

DTO'nun kostere destek olmadığı bir gerçek

Oda'nın web sitesi üzerinden yapılan açıklama ile kendilerinin NACE kodlarının ne olduğunu anlamamakla suçlandığını dile getiren Çakır, "Benim hiçbir zaman NACE kodlarına itirazım olmadı. Bizim itirazımız meslek gruplarınadır. 53 meslek grubumuz vardı 47'ye düştü. Bazı meslek gruplarında 2 NACE kodu ile faaliyet var, bazı meslek gruplarında 10 NACE kodlu faaliyet var. Bizim itirazımız meslek gruplarının oluşturulmasında hangi meslek grubuna hangi NACE kodunun dâhil edileceği yönündeki çalışmalardır. Biz bu çalışmanın en azından eksik yapıldığını söylüyoruz. Bunun düzeltilmesi yönünde seçimlerin ertelenmesi bir fırsattır. İnsanlar komitelerde yer aldığında gerçekten kendi faaliyet kolunda çalışmalar yapabileceği meslek grubunda olmak istiyor" ifadelerini kullandı. Koster filosu yenileme projesini kendisinin başlattığına dair ifade kullanmadığını söyleyen Çakır, "Projenin en kısa sürede uygulamaya konulması yönünde ne yapılması gerekiyorsa yapmak için gayret göstermeye çalışıyorum. Bu bir ekip çalışmasıydı, ben sadece bu projenin özendiricisi oldum. Buna çok inandım, hala da inanıyorum. Projenin hayata geçmesi konusunda Odamızdan gerekli desteği görmediğimizi çeşitli ortamlarda söyledim yine söylerim, bu bir gerçektir. Bu anlamda da inşallah bizim yönetimimizde bu boşluğu, bu eksikliği giderip Deniz Ticaret Odasının bu projenin hayata geçmesini sağlayacak adımları atmasına katkıda bulunacağız" diye konuştu. 

Çakır, "Yönetmek netice almak sanatıdır. Sayın Metin Kalkavan'ın söylemlerimizi kişiselleştirmesi, buradan bizim üzerimize gelmesini doğru bulmuyorum. Gayemiz netice almak ve sektörümüze hizmet etmek" dedi.