Dünya gösteriye, Türkiye nereye?
Özellikle dijitalleşmeyle birlikte kısaca “eğlence ve medya” diyebileceğimiz sektörlerin bütünü dünyada en hızlı büyüyen alanlardan. Dünyada böyle de, Türkiye nereye gidiyor?
VOLKAN AKI
Dünyada kültürel ve yaratıcı sektörler olarak nitelendirilen reklamcılık, mimari, kitaplar, oyun, film, müzik, gazeteler ve dergiler, gösteri sanatları, radyo, televizyon, görsel sanatlardan oluşan etkinliklerin toplam cirosu 2.2 trilyon ABD Doları'na yaklaşıyor. Her yıl büyüme oranı da yüzde 5’leri bulmuş durumda. Pek çok ülkede, ülke büyümesinin üzerinde büyüyor. Özellikle dijitalleşmeyle birlikte kısaca “eğlence ve medya” diyebileceğimiz sektörlerin bütünü dünyada en hızlı büyüyen sektörlerden. Büyük mimari tasarımlı salonlar, teknolojik imkânlar gösterileri, konserleri adetâ görsel şölenlere dönüştürüyor. Dijital kayıtlar, sosyal medya kanalları popülariteyi artırıyor.
Dünyada böyle de, Türkiye nereye gidiyor? Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas ile geçtiğimiz günlerde bu konularda sohbet etme imkânı bulduk… Bana sorarsanız Türkiye’nin yaşadığı sorunlara göre yine de iyi durumdayız… Bombalar, darbe girişimleri… Bunların ardından Murat Abbas Türkiye’ye gelecek sanatçı ve grupların ilk önce güvenlik endişesinden söz ettiğini söylüyor. Pek çok sanatçı nazikçe çeşitli bahaneler göstererek ret ediyor, pek çoğu ise açıkça nedenini söylüyor. Abbas bu nedenle sanatçı havuzunun daraldığını vurguluyor. Özellikle ABD gibi bazı ülkelerde devlet uyarılarıyla sanatçılar gelmekte zorlanıyor. Abbas şöyle diyor: “Sanatçılar için PSM (Performans Sanatları Merkezi) kompleksi içinde bir otelin yer alması bir avantaj oldu. Ama tabii maliyetler de bu yönde artıyor. Otel masrafl arı en çok artan kalem oldu.” Murat Abbas, Türkiye’de gösteri sanatlarında para kazanmanın güçlüğüne de dikkat çekiyor. Biletlere büyük fiyatlar koyamadıklarını, çünkü maliyetleri karşılayacak bilet fiyatlarının çok yukarılara çıktığını belirtiyor. PSM’nin sadece Phantom of The Opera’dan ettiği zarar 750 bin dolar olmuş. Tabii sponsorları destekleyici kanunların ortadan kalkmasının sektöre olumsuz etkisi de büyük…
Oysa dünyada daralma değil aksine büyümeler yaşanıyor.
Murat Abbas’ın bakış açısı yine pozitif ve PSM’nin 3. yılında 405 bin bilet sattıklarını söylüyor. Türkiye’de kendileri dışındaki pazarda ağırlıkla İstanbul olmak üzere 50-60 bin biletlik bir potansiyel olduğunu belirtiyor. İlk sene 295, ikinci sene ise 340 bin adetleri düşününce böyle bir yıl için iyi bir rakam… 4. yılın programı da oldukça güçlü ve iyi örnek olmasını diliyorum. Pek çok da çalışma var. Murat Abbas, örneğin ofisleri yıkıp cep tiyatrosu yaptıklarını söylüyor. İKSV Salon ya da Babylon gibi aynı modelde PSM Studio ismiyle bir mekânın faaliyete geçeceğini belirtiyor. Evet şovlar gelmeli, biz gitmeliyiz. Trend bizde de devam etmeli. Yeni salonlar ve başka girişimler de olmalı… Ancak devletin de bunları desteklemesi gerekiyor. Yoksa politik söylemlerle sadece imaj değiştirmek çok zor… Önce sanatçılar Türkiye’ye inanmalı.. İmaj ve algı öncelikle sanat ve müzik ile değişir…
International Festival Forum'da tartışılacak
Türkiye’deki zor şartlar altında kurumlar da işbirliğine gidiyor. Örneğin Zorlu PSM, İKSV ile işbirliği yapıyor. Murat Abbas klasik ve modernde bu birlikteliği gerçekleştireceklerini söylüyor. Bu konuda çabalar büyük… Örneğin Abbas, IFF’da (International Festival Forum) bir panel aldıklarının ve Türkiye’deki durumu anlatacaklarının bilgisini veriyor. Önce onların desteğini almak ardından kamuoyu ve siyasetçilere yönelmek gerekiyor.