Ek tedbirler için kredi genişlemesi izlenecek

Merkez Bankası’ndan bugün faiz artışı beklenmiyor. Ancak PPK’dan şahin bir metin çıkacağı konuşuluyor. Ekonomistlere göre, TCMB faiz kararının da yer aldığı PPK metninde, enflasyon ve kredi genişlemesinin izleneceği ve istenilen düzeye ulaşılamaması durumunda ilave tedbirlerin geleceği mesajını net verecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Birol BOZKURT

Merkez Bankası’nın faizleri yüzde 50’ye çıkarması ve ardından atılan sıkılaştırma adımlarına rağmen, krediler tarafında istenilen sıkılık düzeyine ulaşılamıyor.

Bu duruma yerel seçimler öncesi kurlarda yaşanacak bir artış beklentisiyle kredi kanalları kullanılarak döviz alımının hız kazanması ve Ramazan Bayram’ı öncesi harcamaların artmasının etkili olduğu düşünülüyor. Merkez Bankası’ndan bugün faiz artışı beklenmezken, PPK metninde kredi genişlemesinin izleneceği ve istenilen sıkılık düzeyine ulaşılamaması halinde ilave faiz artışı veya yeni düzenleme mesajı verilebileceği değerlendiriliyor.

Geçtiğimiz yıl genel seçimlerinden sonra oluşturulan yeni ekonomi yönetimi sonrası Merkez Bankası faiz politikasını 180 derece değiştirerek hızlı bir sıkılaşma dönemine girmişti. Bu kapsamda geçen 10 aylık sürede politika faizini yüzde 8,75’ten yüzde 50’ye çıkaran Merkez Bankası, istediği sıkılık düzeyine bir türlü ulaşamadı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre yılın ilk çeyreğinde toplam kredi borçlanmaları geçen yıla göre yüzde 51,21 arttı.

Kredi ve kredi kartı genişlemesi sürdü

Faiz oranları artmasına rağmen vatandaşlar borçlanmayı sürdürdüğü görülüyor. Verilere göre tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları toplamda geçen yıla göre yüzde 62,24 artarak 3 trilyon 24 milyar TL oldu. Bunların 1 trilyon 624 milyar TL’sini tüketici kredileri, 1 trilyon 377 milyar TL’sini bireysel kredi kartları oluşturdu. Yeni yılın ilk çeyreğinde de tüketici kredileri ve bireysel kredi kartı kullanılmaya devam edildi. Buna göre, bireysel kredi kartı kullanımı yılın ilk üç ayında geçen yıla göre yüzde 138,54 oranında arttı.

İhtiyaç kredi faizleri zirveden döndü

22 Mart haftasında yüzde 82,09 olan ihtiyaç kredi faizleri 29 Mart haftasında yüzde 86,15’e yükselmişti. Ancak aynı hafta Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarındaki hacim yüzde 2,25 artarak 3 trilyon TL’yi aştı. Sonraki izleyen haftalarda ihtiyaç kredilerinin yüzde 83’lere geri çekildiği görülürken kredi hacminde de genişlemenin devam ettiği görüldü. Bazı ekonomistler yüksek faiz oranlarına rağmen kredi genişlemesinin sürüyor olmasının PPK metnine yansıması bekleniyor.

Merkez Bankası’nın mart toplantısında faizleri yüzde 50’ye çıkarmasıyla birlikte 1 ay vadeli TL mevduat faizlerinde ortalama faiz oranı yüzde 48,69’dan izleyen haftalarda yüzde 55,18’e kadar yükseldi. Bu durum Türk Lirası mevduat hacminin son iki haftada artışa geçmesine neden oldu. 29 Mart haftasında 8 trilyon 694 milyar TL olan TL mevduat hacmi geçen iki haftada yüzde 3,23 artarak 8 tirlyon976 milyar TL’ye yükseldi. Bankacılık kaynakları önümüzdeki günlerde TL mevduatı daha cazip hale getirecek adımlar bekliyor.

Kara: Temennim TCMB’nin faiz artırması yönünde

Bundan 15 gün öncesine kadar faiz artışı kimse beklemezken, dün X’de bazı ekonomistler faiz artışını yeniden gündeme getirdi. Merkez Bankası Eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, TCMB'nin faiz kararına ilişkin sosyal medya hesabı X’ten yaptığı açıklamada, "Bana göre yarın (bugün) 500 baz puan artırıp banka ve şirketler üzerindeki karmaşık düzenlemeleri kaldırmalı ve döviz kurunu daha fazla dalgalanmaya bırakmalıdır" ifadelerini kullandı. Hakan Kara’nın yanı sıra bazı ekonomistlerin de Merkez Bankası’nın faiz artırması gerektiği yönünde mesaj paylaştığı görüldü.

Yabancılar Merkez’den değişiklik beklemiyor

Merkez Bankasının (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini sabit bırakacağını tahmin ederken, bankanın politikaları ve cari işlemlerde öngörülen iyileşmeyle liranın ileriki aylarda cazibesinin artabileceğini söyledi.

Natixis Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika Ekonomisti Inna Mufteeva, “Mevcut TCMB Başkanı’nın güvenilirliğini ve bağımsızlığını pekiştiren mart ayındaki beklenmedik faiz artırımının ardından bu faiz artışının liraya olumlu etkisini göz önünde bulundurursak TCMB bu kararın bundan sonra Türk ekonomisine nasıl yansıdığını görmek isteyebilir.” dedi.

Liranın bir süre istikrara kavuştuğunu, en azından değer kaybı hızının yavaşladığını belirten Mufteeva, dolayısıyla dövizdeki pozitif trendin ileriki aylarda yurt içi fiyatlardan kaynaklanan baskıların bir kısmını hafifletmesinin beklendiğini ifade etti. Societe Generale Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika Stratejisti Marek Drimal, TCMB’nin politika faizini yüzde 50’de sabit bırakacağı öngörüsünde bulundu.