“Girişimci, bildiği yoldan şaşmamalı”

EMRE ALKİN

Bugünkü konuğumuz cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Fulya Gündoğdu. Kendisiyle çok uzun zaman önce beraber çalışma fırsatı bulmuştuk . Yıllar sonra karşılaştık. İki çocuklu bir anne olan Fulya Hanım, 2014 yılında iş hayatına atılarak Portekizli kağıt havlu markası Renova’yı Türkiye’ye getirmişti. Bu yıl ise çocukluğundan beri peşinden koştuğu koku tutkusunu “organik temelli ev kozmetiği” haliyle gerçeğe dönüştürerek Fiolas markasını kurdu. Esin kaynağını ise “Doğanın kendisi ve müziğin en saf notaları” olarak tanımlıyor. Koleksiyonundaki notalarla evin her odasına başka bir karakter katarken, donanımlı alt yapısıyla ofis, mağaza, otel, restoran gibi farklı alanlar için profesyonel kokulandırma hizmeti de veriyor. Biz de kendisiyle iş hayatından, markasından, kişisel yaşamından bahsettiğimiz samimi bir sohbet gerçekleştirdik. Paylaşmasak olmazdı...

Okuyucuların tanıması için tam olarak bugüne kadar ne yaptığınızı kısaca anlatır mısınız?

İki çocuk annesiyim. Kızım Hena 9, oğlum Tevfik 6 yaşında. Oğlumun doğumundan sonra Renova markasının ithalatını yapmaya başladım. Bu iş oturunca, eskiden beri büyük tutkum olan koku sektörüne atıldım. Fiolas ile bunu gerçekleştirdim.

"Kokusundan yemeğin malzemesini sayabilirim"

Yaptığınız işi seçmenizde yaşadıklarınız mı etkili oldu, yoksa çocukluktan gelen bir motivasyon mu?

Eskiden beri kokulara karşı bir merakım vardı. Sonrasında tutkuya dönüştü. Bunu hayata geçirmek ise en büyük hayalimdi. Çocukluğumdan beri bana güzel gelen her şeyi koklardım. Kokuya hep duyarlıydım. Bir yemeğin içindeki malzemeyi kokusundan çıkarırdım, şimdi de öyle… Dünyanın çok farklı bir yerinde yediğim yemeklerin malzemesini neredeyse eksiksiz sayabilirim. Doğadaki farklı bir kokuyu çok çabuk algılarım. Kötü kokan hiçbir şeyin yanında duramam ve bunu saklayamam! Bu konuda ‘mış’ gibi hiç yapamam.

“Keyifli ve öğretici bir yol...”

Anne ve babanızın, ailenizin hayattaki seçimlerinize etkisi oldu mu? Nasıl bir ailede büyüdünüz?

Normal bir aileydik. Bana karışmadılar hiçbir zaman ve dinlediler. Kendi kararlarımı kendim aldım, daima. Bu da beni daha güçlü ve sorumluluk sahibi yaptı. Hayata karşı duruşumu sağlamlaştırdı. Gerek aileme, gerek dostlarıma ve gerekse topluma karşı bakış açımı doğru kullanmayı öğretti.

Bu işi yapmaya ne zaman karar verdiniz? Bugün istediğiniz yere geldiğinizi düşünüyor musunuz?

Yaklaşık olarak 4 yıldan beri bu konu üzerinde çalışıyorum ve araştırıyorum. Yurt içinde ve yurt dışında koku üzerine hayli araştırma yaptım, konunun uzmanlarına danıştım. Henüz istediğim yere gelmedim, ancak çok mesafe kat ettim. İstediğim yere gelsem de daha ileriyi hedefleyen biriyim ben ve yarışım kendimle. Daha çok yolum var ama bu yol çok keyifli ve öğretici, biliyorum.

“Sosyal medya daha da önemli olacak”

Sosyal medya yaptığınız işte ne kadar etkili?

Sosyal medya artık her işte çok etkili. Hem kendi markanızı duyurmak, hem sektörü takip etmek, pek çok şeyden haberdar olmak sosyal medya ile mümkün. Ürününüzün daha fazla kişiye ulaşması ve detaylarını daha iyi anlatmak açısından çok önemli. Bu mecra artık günümüzün vazgeçilmezi ve gün geçtikçe daha da önem kazanacağını düşünüyorum.

Yaptığınız iş dünden bugüne ne kadar değişti?

Değişmedi, gelişti. Doğal ve organik olanlar tercih ediliyor artık günümüzde; çünkü insanlar her konuda sağlıklı ürünlere yöneliyorlar. Ben de kendi adıma buna çok dikkat ediyorum. İki çocuk annesi olarak çok duyarlıyım bu konuda. İnsan sağlığını ve kaliteyi hedefleyenler uzun vadede çok kazanacak.

Başka hangi mesleği tercih ederdiniz ya da ne yapmak isterdiniz?

Daha önce de belirttiğim gibi koku hep istediğim bir konuydu ve işim oldu. Mutlaka bir tercih yapmam gerekirse stil danışmanlığı diyebilirim. Çünkü renkleri birbirine uydurmayı ve kombin yapmayı, tarz oluşturmayı seviyorum. Herkesin kendi tarzını yaratması gerektiğine inanıyorum.

Arkadaşlarım bana bu mesleği uygun görürler hep.

Bu işte eğitimin, ilişkilerin ve tecrübenin payı size göre yüzde kaçtır?

Özellikle sizin mesleğinizde... Bu saydığınız kalemler her işte çok önemli. Ancak girişimcilik aynı zamanda cesaret de gerektiriyor ve biraz da kendi bildiği yoldan şaşmamayı. Tabii ki güvendiğiniz ve yol arkadaşlığına inandığınız kişilerin desteği de yadsınamaz. Aile ve eşin desteği motivasyonunuzu güçlendiriyor.

“Ezberle hiçbir şey olmaz”

Bu işte ekmek var mı? Varsa nereden başlamalı?

Bu işte değil, her işte ekmek var. Benim yaptığım iş aslında biraz deli işi çünkü çok fazla detay var. Bir kokunun hayata geçme süreci sanıldığından çok uzun ve kapsamlı. Herkese tavsiyem, sevdiğiniz işi yapın. O zaman hiçbir şey gözünüzde büyümüyor ve en zor anlarda bile bir çıkış yolu buluyorsunuz. Başlarken en başta araştırma yapmak çok önemli. Hiçbir şey ezberle olmuyor.

Fransa, JulietteBinoche ve koku

Hiç unutamadığınız bir anı var mı? Sizi çok güldüren ya da şaşırtan, belki de kızdıran...

Şaşırtan var. Dünya çok küçük ve ne güzel tesadüfler var beklenmedik anlarda! Okulda hocam olan Emre Alkin ile yıllar sonra röportaj yapacağım hiç aklıma gelmemişti. Üniversite yıllarında özel kurumsal bir firmada çalışırken asistanlığını yapmıştım. Şimdi kendisiyle bu vesileyle bir araya gelmek çok güzel bir sürpriz oldu benim için. Yakın zamanda ise Fransa’da, Grasse’da küçük ve çok özel bir koku atölyesinde ünlü oyuncu Juliette Binoche’a rastlamak olağanüstüydü. Çok sayıda filminin yanı sıra “Çikolata”da da kendisine hayran kalmıştım.

Oradaki hali idolümdü, diyebilirim. Mütevazılığı ve güleç yüzüyle bizi selamladı. Benim meraklı halim sanırım ilgisini çekti ve dükkân sahibinin yardımıyla koku konusunda cidden çok özel birkaç tüyo verdi. Bunu hiçbir zaman unutmayacağım.

Yaptığınız işte örnek aldığınız kim ya da kimlerdir?

Ben tek bir kişi yerine herkesten biraz örnek alarak ilerlemeyi daha doğru buluyorum. Bu bazen billindik, bazen de sadece benim farkettiğim biri olabilir. Herkesin kendi örneğini yaratmasının doğru olduğuna inananlardanım. Klişe olan hiçbir şeyi sevmiyorum.