İSO temmuz ayı toplantısı yapıldı: Erdal Bahçıvan: 'Sanayinin ayakta kalabilmesi dayanıklılığını artırmasına bağlı'

 İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin temmuz ayı olağan toplantısında konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan her alan küresel rekabetin sertleştiğine dikkat çekerek, Türkiye'nin sanayisinin ayakta kalabilmesinin dayanıklılığını artırmasına bağlı olduğuna vurgu yaptı. Bahçıvan ayrıca, kronikleşmiş yapısal sorunlara bütüncül çözümler aranması gerektiğine de işaret etti.

İSO temmuz ayı toplantısı yapıldı: Erdal Bahçıvan: 'Sanayinin ayakta kalabilmesi dayanıklılığını artırmasına bağlı'

Mehmet H. GÜLEL

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin temmuz ayı ola­ğan toplantısı “Küresel Reka­bette İlerleme için Enflasyon ve Maliyet Krizine Karşı Tür­kiye Sanayisinin Dayanıklılığı­nın Artırılması” ana gündemi ile gerçekleştirildi.

İSO Başka­nı Erdal Bahçıvan, ticaretten teknolojiye her alanda küresel rekabetin sertleştiğine, Tür­kiye sanayisinin ayakta kala­bilmesinin ise dayanıklılığı­nı artırmasına bağlı olduğuna dikkat çekti. Bahçıvan, “Kamu­daki paydaşlarımızın da des­teğiyle reel sektörümüzü bu zorlu dönemden en düşük ha­sarla ve hatta kazanımlarla çı­karmayı hedeflerken bir yan­dan da geleceğe hazır olmak için kronikleşmiş yapısal so­runlarımıza bütüncül çözüm­ler aramalıyız” dedi.

Bahçıvan, yüksek enflasyo­na paralel olarak hızla artan üretim maliyetlerinin özellik­le son 3-4 yılda Türkiye sana­yi açısından gittikçe ağırlaşan bir yük haline geldiğini belir­terek, “Sanayiciler olarak bu sürecin en zorlayıcı etkilerini bir süre daha yaşamaya devam edeceğimiz anlaşılıyor. Sanayi üretiminden İSO İmalat PMI verilerine, istihdam rakamla­rından güven endekslerine ka­dar hemen her göstergede iv­me kaybı sinyalleri mevcut.

Mali borç stoku art­maya devam ediyor

Yüksek belirsizliklerin yanı sıra sıkı finansman koşulları, reel sektörümüzün yatırım iş­tahını sınırlamaya devam edi­yor” dedi. Küçük firmaların artan faiz oranlarına rağmen, özkaynak yetersizliği nedeniy­le dış kaynak ihtiyacının sür­düğünü ve mali borç stoku art­maya devam ettiğini kaydeden Bahçıvan, “Kârlılığın böylesi­ne aşındığı bir ortamda firma­larımızın finansal dayanıklılı­ğının zayıfladığını görüyoruz. Bu elbette firmalarımızın tek başına altından kalkabileceği bir iş değil. Sermaye piyasala­rının açık, etkin ve şeffaf işle­yişi için gerekli düzenlemele­rin tamamlanması ve küresel piyasalardan fon akışının güç­lenmesine yönelik her türlü tedbir, reel sektörümüzün da­ha uygun maliyetli, sürdürü­lebilir finansmana erişimi açı­sından elzemdir” dedi.

“Merkez'den ölçülü faiz indirimi bekliyoruz”

Konuşmasında dış ticaret fazlası vererek ülkemize döviz kazandıran, yüz binlerce kişi­ye istihdam sağlayan emek yo­ğun sektörleri gözden çıkar­ma lüksümüzün olmadığını ve zor dönemin atlatılması için bu sektörlere daha fazla destek gerektiğini de belirten Bahçı­van, şunları söyledi: “Öte yan­dan, kişi başına milli gelirin 15 bin dolara ulaştığı bir ekono­mide ücret-maaş, döviz kuru, finansman gibi temel maliyet kalemlerine bel bağlayarak re­kabet gücünü sürdürmek artık gerçekçi olmaktan çıktı. Tür­kiye’nin bir yandan kurulu üre­tim kapasitesinde yüksek kat­ma değerli sektörlerin payını artırırken, diğer yandan da ha­lihazırda güçlü olduğu sektör­lerde gözünü daha fazla kalite­ye, markalaşmaya, özgün tasa­rıma ve yenilikçiliğe dikmesi gerekiyor.”

ABD’nin ek gümrük tarifele­rinin 9 gün sonra uygulamaya geçmesiyle, dünya ticaretinde belirsizliğin daha da derinle­şeceğini kaydeden Bahçıvan, yükselen gümrük tarifeleri­nin, üretimin ülke içinde veya yakın coğrafyalara getirilme­sinin maliyetleri artıracağını savundu. Merkez Bankası’nın bugün açıklayacağı faiz kara­rına değinen Bahçıvan, “Mer­kez’den ölçülü bir faiz indirimi bizim için sürpriz olmayacak. Sektörlerin ayakta kalması için daha fazla destek gereki­yor” açıklaması yaptı.

Kaynak: DÜNYA - İSTANBUL