İşsizlik Çin ekonomisini tehdit ediyor

Çin Çalışma Bakanı Tian Çengping, Çin'in büyük bir işsizlik sorunuyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Çengping, işgücü piyasasına her yıl 20 milyon yeni işçi girdiğini ve yaratılan iş sayısının ise 12 milyon olduğunu açıkladı. İşverenlerin nitelikli işgücünün yokluğundan yakındıklarını ve Çin'in bu nedenle mesleki eğitime daha fazla önem vermesi gerektiğini söyleyen Çengping, kentsel bölgelerdeki işsizlik oranını en fazla yüzde 4,5 oranında tutmayı hedeflediklerini belirtti. Ulusal Halk Kongresi'nin yıllık toplantısında konuşan Çengping, bu yıl 10 milyon yeni iş yaratmayı ve işten atılmış 5 milyon işçiye iş bulmayı hedeflendiğini sözlerine açıkladı. Çin ekonomisi üzerine uzman gözlemciler, işsizlik verilerin yalnızca kentsel bölgelerdeki işsizliği yansıttığına dikkat çekiyorlar. İş yasası tartışılıyor Geçen yıl Çin'in ekonomik büyüme hızı yüzde 11'di. Ama ABD ekonomisindeki yavaşlamanın ihracatı ve yeni iş yaratma olanaklarını olumsuz etkileyeceği kaygıları giderek artıyor. Çinli yetkililer ayrıca, her yıl iş piyasalarına giren yüksek sayıda üniversite mezununa iş yaratmak konusunda da büyük baskı altında bulunuyor. Bazı işverenler yeni iş yasasının çok kısıtlayıcı olduğu ve yeni iş yaratmayı engellediği için sorunu ağırlaştırdığını öne sürüyor. Bakan Çengping bu görüşe karşı çıkıyor: "Bir ülkede hem artan istihdam ve iyi yatırım ortamı olması, hem de işçilerin güvence altına alınması ve uyumlu işçi-işveren ilişkilerinin olması mümkündür." Yeni iş yasasına göre işçiler uzun süreli iş sözleşmeleri imzalayabilmelerini kolaylaştırıyor ve ayrıca şirketlerin emeklilik ve sigorta fonlarına katkılarını artırıyor. İşçi haklarını daha çok koruyan yeni yasa, işçilerin kötü koşullardan yakınmaları ve ücretlerin ödenmediğine yönelik raporlar nedeniyle çıkarılmıştı. Çin'in ticaret fazlasında büyük düşüş Çin'in şubat ayı ticaret fazlasında beklenmedik bir düşüş oldu. Çin, geçen ay ithalatından 8,6 milyar dolar daha fazla ihracat yaptı. Resmi rakamlara göre ocak ayı ticaret fazlası ise 23,7 milyar dolardı. Bu düşüş, ABD ekonomisindeki yavaşlamanın Çin'in ihraç mallarına olan talebi düşürdüğünü gösteriyor. iktisatçılar, şubat ayının Çin takvimine göre yeni yıl kutlamalarına denk gelmesinin düşüşte etkisi olabileceğine dikkat çekiyorlar. Ama Çin ekonomisindeki asıl kaygı Çin'deki enflasyonist eğilim. ÜFE yüzde 6.6 arttı Enflasyonla mücadelenin öncelikli görev olarak görüldüğü Çin'de, enflasyonun önemli göstergelerinden biri olan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) şubat ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,6 arttı. Ulusal İstatistik Bürosu tarafından yapılan açıklamada, ürünlerin fabrika çıkışı maliyetini gösteren ÜFE ocak ayına göre ise yüzde 6,1 artış gösterdi. Açıklamada bunun son üç yıldaki en yüksek artış oranı olduğuna işaret edildi. Ham petrol fiyatı ise şubat ayında geçen yıla göre yüzde 37,5, ocak ayında yüzde 29,9, kasım ayında da yüzde 22,6 arttı. Çin'de hammadde, petrol ve enerji fiyatları bir önceki yıla göre yüzde 9,7 artış gösterdi. Çin Başbakanı Wen Jiabao geçen hafta mecliste yaptığı konuşmada, 2008 yılında enflasyona karşı savaşımın birinci önceliği olduğunu açıklamıştı. BBC'ye konuşan Deustsche Bank Hong Kong'dan baş Çin ekonomisti Jun Ma enflasyon kaygısını açıkça belirtiyor: "Hemen her şeyin fiyatı artıyor. Yalnızca petrol değil, kömür ve demir filizi fiyatları da... Bunların yanında işçilik maliyetleri de yükseliyor."