İthal ilaçtaki sorunu EKK çözecek!

Türkiye’de bulunamayan ilaçların ithaline ilişkin yeni düzenleme arayışı tedirginlik yarattı. İlaç arzına ilişkin yeni istisna tartışma başlattı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet KAYA

ANKARA - Türkiye’de bulunmayan ilaçların Türk Eczacıları Birliği (TEB) tarafından temin edilmesi uygulamasından vazgeçilerek, bu alanın ticari rekabete açılacak olması tedirginlik yarattı. DÜNYA’ya bilgi veren TEB Genel Sekreteri Harun Kızılay, sorunun “Türkiye’de erişilmeyen ilaç kalmaması” halinde ortadan kalkacağını, ilaçların bir yönüyle perakende dağıtımı olan TEB tekeli dışında ticari sunumun gelecekte daha ciddi sorunlara yol açacağını belirtti.

DÜNYA’nın edindiği bilgilere göre konu Ekonomi Koordinasyon Kurulu gündemine taşındı. Kurul’da bu konunun bir yönetmelik veya tebliğ ile düzenlenmesi kararlaştırıldı. EKK’ya sunulan plana göre, SGK’nın, Sağlık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş şirket ya da kurumların katılabileceği her yıl bir ihale açması öngörüldü. Bakanlık yetkilileri, sürecin ağırlıklı olarak SGK tarafından yönetileceği ve model konusunda net bir kararın henüz verilmediğini kaydettiler.

Yeni düzenleme ne içeriyor?

SGK, Sağlık Bakanlığı’nın protokol imzalayacağı kurum ve kuruluşlar tarafından ithal edilecek ilaçların bedellerini ödeyebilmesine imkan veren Sağlık Uygulama Tebliği değişikliğini Ağustos 2013’te yaptı.Geçen süre içinde ise bu şirket ya da kuruluşlarla nasıl bir çalışma yapılacağı konusunda model oluşturulmaya çalışıldı.

DÜNYA’nın edindiği bilgiye göre EKK’da SGK’nın bu türden şirketlerin özellikleri ve hangi şartlarda alımların yapılacağı ile şirket seçimine konu ihaleye ilişkin bir yönetmelik ya da tebliğ yayınlaması kararlaştırıldı. EKK’ya sunulan plana göre, SGK’nın, Sağlık Bakanlığı’nca yetkilendirilmiş şirket ya da kurumların katılabileceği her yıl bir ihale açması öngörüldü. Bakanlık yetkilileri, sürecin ağırlıklı olarak SGK tarafından yönetileceği ve model konusunda net bir kararın henüz verilmediğini kaydettiler.

İlaç erişimdeki sıkıntı maliyet korkusu

DÜNYA’ya bilgi veren ilaç sektörü yetkilileri, Türkiye’de “ilaç bulunamama” nedenlerinin bilinen kamu alımlarındaki fiyat baskısı dışında, kamunun SGK ve Sağlık Bakanlığı eliyle bazı ilaçlara ruhsat vermekte yavaş davranmasının etkili olduğunu belirttiler. Türkiye’nin ilaç alımlarının büyüklüğü nedeniyle fiyat baskısını uygulayabildiğini belirten kaynaklar, Türkiye’de “bulunamayan” ilaçların çoğunun özellikli ve çok pahalı olduğu, Türkiye’de ruhsatlandırılmayarak ithal edilmesi yoluyla satışlarının sınırlandığı kaydedildi. Bu ilaçların ruhsat alması durumunda Türkiye pazarına engelsiz olarak gireceği ve mevcut kullanımlarından çok daha fazlaya çıkacağı, bunun da SGK’nın maliyetlerini yükselteceği kaydedildi.

TEB Genel Sekreteri Harun Kızılay, Türkiye’de ruhsat almayan hiçbir ilacın satılamayacağı, toptan ilaç ticareti yapanların perakende satış yapamayacağı ve ilaç perakende satışının sadece eczaneler aracılığıyla yapılacağının kanunla hükme bağladığını hatırlattı. Bunun iki istisnasının bulunduğunu ifade eden Kızılay, bunların bağışlarla gelen ilaçların kabulü ile erişilemeyen-bulunmayan ilaçların yurtdışından ithal edilmesinin düzenlemesi için TEB’e verilen görev olduğunu kaydetti.

TEB’in, ilaçların ithaline ilişkin üstlendiği rolün, kar amacı gütmediğini, bazı ilaçlarda ciddi zararların dahi sözkonusu olduğunu, ancak toplam maliyetlere bakıldığında TEB’e ek mali yük doğurmadığını kaydeden Kızılay, “Bu alanda ticaret söz konusu olursa karlı tarafları da olacaktır. TEB dışında bu haliyle çözüm aranması sorunu çözmeyecektir. Çözüm Türkiye’de ruhsatların verilmesi, fiyat-kur sorununun çözülerek bütün ilaçlara erişimin, mevcut üretici-toptancı-eczane kanalıyla ilaca erişimin sağlanmasıdır” dedi.

İlaçlardan bazıları 10-15 kişiyi ilgilendiriyor

Türkiye’de bulunamayan ve ithal edilmek zorunda kalan 3 ilaç grubunun yetim ilaçlar olarak adlandırılan ve çok nadir hastalıkların tedavisinde kullanılan (yüz binde 1 görülen ve Türkiye’de sadece 10-15 kişinin bulunduğu) pahalı ilaçlar, yeni geliştirilmiş, çok önemli hastalıkların tedavisinde kullanılan (kanser, nöroloji, inme, vb) yeni teknoloji biyoteknolojik ilaçlar ve Türkiye’de ruhsat olsa da kamu fiyat politikası nedeniyle üreticinin piyasaya sunmadığı ilaçlar olduğunu belirten Kızılay, pahalılığı nedeniyle tedirginlik yaratan ilaç grubunun biyoteknolojik ilaçlar olduğunu, bunların Türkiye’de ruhsatlanması ve tanıtımının serbest kalmasıyla mevcut tüketimin çok üzerinde tüketime ulaşma potansiyeli olduğunu anlattı. Kızılay, yetim ilaçların Türkiye’de toplam kullanıcısının 1500 dolayında olduğunu, getirilen ilaçların da yüzde 55’inin bu ilaçlardan oluştuğunu kaydetti.

Yeni perakende kanalı sorunu derinleştirir

Kızılay, sorunun çözümü konusunda yapıcı öneriler sunduklarını, özellikle patent koruması kalkmış yetim ilaçlar konusunda TEB’in üretim yapmaya hazır olduğunu kaydetti. Diğer ilaçlarda da sektör ile kamunun fiyat ve kur sorununu çözecek bir mekanizma geliştirmesi gerektiğini belirten Kızılay, kamu dışında ilaç dağıtım zincirinde istisna yaratılmasının mevcut sorunları daha da derinleştirmekten başka sonuç doğurmayacağını söyledi.

İthal ilaçlardaki diğer itirazlarını da dile getiren Kızılay,  bu ilaçların temininde toptan ticaret şirketlerinin ön plana çıkacağı görünümünün olduğunu, bu yolla üretilecek çözümün, toptan ticaretin içine perakende bir kanal açmak olacağını söyledi. Kızılay, “Yetim ilaçların fiyat esnekliği yoktur.  Ucuz olduğu için ithalatçının getirmediği ilaçlara da zaten mevcut kamu sistemi uygulanıyor. Türkiye’de yeni bir perakende kanalı açtığınızda sadece sorunları derinleştirirsiniz. Türkiye’de toptan ilaç satışların olabildiği ecza depolarından ilaç ulaştırmaya başlarsanız sistem çöker” dedi. Kızılay, erişilemeyen ilaçlardan olan ve romatizma hastalıklarında kullanılan depo penisilini ayda 200 bin kişinin kullanması gerektiğini belirterek, “İlacın Türkiye satış fiyatı 1.32 TL. Yurtdışında bulabildiğimiz en ucuz fiyat 6 euro.  O yüzden getirilmiyor. Ancak hastalar erişmek zorunda” dedi.

10 oda özel şirketlerin ithalatına karşı

Öte yandan söz konusu ilaçların ithalinin özel şirketlere açılmasına yönelik girişime tepkiler sürüyor. İstanbul, İzmir, Bursa, Gaziantep, Diyarbakır, Tekirdağ, Mersin, Kocaeli, Amasya ve Van eczacı odaları ortak bir açıklama yaparak planlanan uygulamaya itiraz etti.

Yapılan açıklamada, yaklaşık 500 ilacın temininde güçlük çekildiği ve bunun sorumluluğunun sağlık yönetiminde olduğu kaydedildi. Açıklamada, ilaç konusunda sürdürülebilirlik sorununun ortaya çıktığı belirtilerek, şunlar kaydedildi: “2013 itibariyle bulunamadığı için TEB’in getirdiği  ilaç tutarı, ülkemizde tüketilen ilacın yüzde 5’ini buldu. Bu oran sürekli artma eğiliminde. Sorunun çözümü, bu ilaçların ülkemizde üretimini teşvik etmek ve doğru fiyat politikaları uygulamaktır. Bunun yerine yanlış politikalarda ısrar ederek, bulunmayan ilaç sayısının artışına neden olmak ve birkaç şirkete kıyak iş olanağı sağlayacak, ama vatandaşa çile çektirecek böyle bir modeli önermek akılcı değildir. Ayrıca, yasaya aykırılık içeren bu modelde sorunlar daha da artacaktır. Çünkü  ilaç daha pahalıya alınacak ve ilaca ulaşmak da güçleşecektir.”

 

Bu konularda ilginizi çekebilir