Kıdemde 'geçiş' sıkıntısı var
Kıdem tazminatının fona dönüştürülmesine yönelik hazırlıklar sürerken, halen sigortalı olanların sisteme nasıl dahil edileceğine ilişkin arayış sürüyor. DÜNYA’nın edindiği bilgilere göre, geçiş dönemine ilişkin düzenlemenin hukuki sorun doğurmaması için çalışma yapılıyor.
Mehmet KAYA
Kıdem tazminatının fona dönüştürülmesine yönelik hazırlanan taslakta, mevcut düzenlemeden yeni uygulamaya geçiş sırasında kişilerin tabi olacağı esaslara yönelik çözüm üretilmeye çalışılıyor. Hazırlanan taslaklarda, yasanın yürürlük tarihinden sonra işe girecek herkes için fon modeli geçerli olacak. Buna karşılık halen çalışanlar için 3 farklı yol üzerinde duruluyor. Buna göre, mevcut çalışanlar da yasa yürürlüğe girince zorunlu olarak fon sistemine dahil edilecek. Önceki dönem kıdem hakları ise mevcut mevzuata tabi olarak kalacak. Çalışanlara fona katılma ya da katılmama seçeneği verilmesi ise diğer yöntem olarak belirlendi. Üçüncü yol olarak ise işçinin zorunlu olarak yeni fon sistemine dahil edilmesi, işverenlerin işçisi adına fona belirli bir miktar toplu para ödeyerek kıdem tazminatı yükünden kurtulması ve işçinin de ölüm, iş kazası vb. nedenler dışında, belirli bir süre fondan çekiş yapmaması şartıyla kıdem tazminatı hakkının fona devredilmesi önerildi.
DÜNYA’nın edindiği bilgilere göre, kıdem tazminatı fonuna yönelik geçiş dönemine ilişkin düzenlemenin hukuki sorun doğurmaması için yasa yürürlük tarihinden sonra geçerli olması şartı korunacak. Kademeli geçişe yönelik daha önce emeklilik alanında yapılan düzenlemelerin Anayasa Mahkemesi iptallerine konu olması nedeniyle bu yönde tercih yapıldı.
Mevcut çalışanların geçişine yönelik ise hukuki arayış kadar, ekonomik zorluk yaratmaması için de yöntemler aranıyor. Daha önce baz alınan “Avusturya” modelinde geçiş sürecinde yasa yürürlüğe girmeden önce çalışmaya başlamış olanlar isterlerse yeni yasa dışında kalabiliyordu. Üzerinde çalışılan taslakta ise bu unsur değerlendiriliyor ancak ana eğilim yasa yürürlüğe girdikten sonra herkesin zorunlu olarak sisteme dahil edilmesi olarak ortaya çıktı. Bu konunun taraflarla müzakereler sonucunda kararlaştırılacağı belirtiliyor.
Halen çalışanların kıdem haklarının korunmasında ise Avusturya modeline benzer çözümler geliştirildi. Buna göre, çalışanlar işveren ile uzlaşarak önceki kıdem haklarını karşılayacak miktarda fona toplu ödemenin işveren tarafından yapılması ve çalışanın da 5 yıl veya daha fazla süreyle fondan herhangi bir çekiş yapmayacağı garantisi altında kıdem haklarını koruyabilecek. İşveren ile uzlaşma şartı aranmaksızın işçi isterse yasa yürürlük tarihi öncesi hakkını koruyabilecek ve yeni yasadan itibaren fona katılmış olacak.
Öte yandan, kıdem tazminatı fonunun sağlıklı işleyebilmesi için kıdem tazminatı tavanının ne olması gerektiği konusunda da teknik çalışmaların yapıldığı belirtildi. Kıdem tazminatı tanımı her ne kadar her yıl için 30 günlük ücret olarak yapılsa da, Başbakanlık Müsteşarı’nın azami yıllık emeklilik ikramiyesi üst sınır olarak uygulanıyor. Fon sistemine geçildiğinde, bu üst sınırın ne olması gerektiği ve buna bağlı olarak yüksek ücretlilerden kesilecek prime de bir üst sınır getirilmesi gerekeceği belirtiliyor.