Konfeksiyon sektöründe ‘vergide yumuşama’ isteniyor

Diğer sektörlere oranla daha emek-yoğun bir üretim yapısı nedeniyle Türkiye’nin “istihdam deposu” olarak gösterilen konfeksiyon sektöründe sanayici, vergide yumuşama beklerken, kayıt dışı üretimde de daha etkin mücadele edilmesini istiyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ALİ ESKALEN / KAHRAMANMARAŞ 

Diğer sektörlere oranla daha emek-yoğun bir üretim yapısı nedeniyle Türkiye’nin “istihdam deposu” olarak gösterilen konfeksiyon sektöründe sanayici, vergide yumuşama beklerken, kayıt dışı üretimde de daha etkin mücadele edilmesini istiyor. Kahramanmaraş’ta günlük 1200 takım elbise ve gömlek üreten Piserro’nun CEO’su Uğur Kısakürek, konfeksiyon sektörünün Türkiye’nin istihdam deposu olduğunu ancak vergi yükünün istihdamın artmasını engellediğini söyledi. Kısakürek, “Türkiye’de süren siyasi istikrarın sağladığı ‘bahar havası’ vergilere de yansıtılmalı. Konfeksiyon sektöründeki vergi yükü hafifletilirse istihdamımız artar. Örneğin 600 iken 1200 kişi oluruz” dedi. 

Kısakürek, vergilerde sağlanacak “yumuşamanın” yalnızca istihdamın çözülmesinde ve üretimin artmasında değil Türk tekstilcisinin dünya ile rekabet etme şansını yakalamada da etkili olacağına dikkat çekti. Kısakürek, “Biz bu sektörü gözden çıkardığımız takdirde, işsizlik çok hızlı biçimde artacak. Çünkü konfeksiyon sektöründe, diğer bir çok sektörde olduğu gibi tam otomasyon ile üretim gerçekleştirilmiyor. Birisi kumaşı dikiyor, birisi biçiyor, birisi ütülüyor, diğeri ölçüyor, küçücük bir makine ile 4 kişiye birden istihdam sağlanıyor” dedi. 

“Yalnızca eşit şartlarda rekabet istiyoruz” 
Kısakürek, konfeksiyonun istihdam üzerindeki olumlu etkisinin yan sektörlerle büyüdüğünü dile getirdi. Uğur Kısakürek, “Asgari ücretli bir kişinin maliyeti bize asgari ücretin yaklaşık iki katına geliyor. Ancak kayıt dışı ya da merdiven altı piyasası olarak tabir ettiğimiz sigortasız, kayıtsız işçi çalıştıran yerler daha düşük maliyetle üretim yapıyorlar. Bu durumda bir haksız rekabetle karşı karşıya kalıyoruz. Biz konfeksiyon sanayicisi olarak yalnızca eşit şartlarda rekabet istiyoruz” açıklamasını yaptı. 

Mısır’da siyasi konjonktür nedeniyle bu ülkeye giden Türk işadamlarının işletmelerini kapattıklarını, bir çok sanayicinin karı bir kenara bırakıp mevcut durumunu koruyabilirlerse kendilerini şanslı saydığını vurgulayan Kısakürek, “Eğer sektörde ciddi bir iyileştirme yapılmazsa biz bu sektördeki son nesil olarak kalırız”dedi. Çin ve diğer Uzakdoğu ülkelerindeki düşük maliyetli üretime karşın Türkiye’nin Avrupa’ya yakınlığının en büyük şansları olduğunu söyleyen Kısakürek, “Çin siparişi üç-dört ayda karşılayabiliyorsa biz 10-15 günde teslim edebiliyoruz. Avrupa’ya yakınlığımız en büyük şansımız. Bu yakınlığımızı ve sektördeki tecrübelimizi üretimi arttırma yönünde geliştirebilirsek Türk konfeksiyon sektörü olarak kısa zamanda çok yol aşarız” diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir