"Fırtına tüm dünya ülkelerini etkilemeye başladı"

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, dünyada ve Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmeleri değerlendirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ERZURUM - TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, dünyada, küreselleşmenin negatif etkisinin görüldüğünü ve bir yerde çıkan fırtınanın tüm dünya ülkelerini etkilemeye başladığını belirtti.

Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi (ABİGEM) ile Kredi Garanti Fonu şubesinin açılışlarını yapmak üzere geldiği Erzurum'da, Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda bir konuşma yaptı.

Dünyada ve Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmeleri değerlendiren Hisarcıklıoğlu, şu an dünyada olanı kimsenin tarif edemediğini belirterek, "Aslında 1990 sonrasında globalleşme, küreselleşmenin pozitif etkisini tüm dünya hissetti. 1990 sonrasındaki ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasıyla beraber tüm dünya ülkeleri bundan müthiş etkilendiler. Rakamlara baktığımız zaman 1990'larda dünya ticareti 3 trilyon dolardı. Ama 2007'de bu 16 trilyon dolara geldi. Yani neredeyse 8 misli dünya ticareti büyüdü" diye konuştu.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, dünyanın hiçbir evresinde ticaretin 8 misli büyümediğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Dünya ticaretindeki bu gelişme hem bir fırsatı hem de tehdidi beraberinde getirdi. Eğer siz malınızı üretip yurt dışına satıyorsanız fırsat, ama satamıyorsanız bir tehdit. Dünyada şu anda küreselleşmenin negatif etkisini görüyoruz. Bir yerde çıkan fırtına tüm dünya ülkelerini etkilemeye başladı. Tabii niye başladı? Olmayan para ortaya çıktı. Hayali para, sanal para... Ben bunu 2001 krizi sonrası tüm Türkiye'yi gezerken söylemiştim. Ülke olarak faiz, döviz, borsa üçgeninden kurtulup; gerçek işe bakalım. Gerçek iş ne? Üretim, yatırım, istihdam, ihracat demiştik.

Şimdi balon patladı. Ev 100 lirayken, bu ev 180 lira deyip, kredi bunun üzerinden açıldı. Hayali bir zenginlik oluştu. Bu aç gözlülüğün sonucunu tüm dünya hissetti. Bundan az etkilenenler olacak, çok etkilenenler olacak. İnşallah ülkemiz bundan az etkilenenlerden olacak."

"Tedbiri elden bırakmayacağız"

Hisarcıklıoğlu, "2001 krizi aslında bizim için bir ders oldu. Bizim 2001 krizi sonrasındaki almış olduğumuz tedbirleri gelişmiş ülkeler yeni düşünmeye başladı" dedi. Türkiye'nin o dönemde 20 kadar bankasının battığını, dünyanın bunu yeni yaşamaya başladığını kaydeden Rifat Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:

"Almış olduğumuz tedbirler ve derslerimiz çerçevesinde biz uluslararası dünya krizine en sağlam vaziyette giriyoruz. Peki bize bir şey olur mu? Kafamızdaki soru bu. Neyi umarsan onu bulursun. 'İyiyi bekle iyiyi gör, kötüyü bekle kötüyü gör' derler. Ama bu, şu demek değil. Kendimizi rüya aleminde hissedip yaşamak değil. Tedbiri elden bırakmayacağız. Geleceği alacağın tedbirler tespit eder. İnsan psikolojisi bu devrede iyi yönetilirse olumluya, kötü yönetilirsen de negatife gider."

Hisarcıklıoğlu, bu devrede en önemli hadisenin 70 milyonun davranış biçimi olduğuna dikkati çekerek, "Eğer bizler çok fazla tedirginlik yaparsak, panik olursa ticaretin akışı durur. İnsanın vücudunun en önemli şeyi kandır. Kan dolaşımı durursa kalp krizi olur. Ekonomimin kanı da paradır. Eğer para dolaşımı durursa, işte o zaman kriz olur. Panik yapmadan ihtiyatı da kesinlikle elden bırakmadan, bu devreyi hayırlı bir şekilde geçmemiz lazım" diye konuştu.

"Yeni pazarlar ekonomiye olumlu katkı sağlayacak"

Hisarcıklıoğlu, yeni pazarlara doğru yönelmenin ekonomiye olumlu katkı sağlayacağını söyledi.

Türkiye'nin toplam 132 milyar dolarlık ihracatının geçen yıl sonu itibarıyla yüzde 60'ını AB ülkelerine yaptığına değinen Hisarcıklıoğlu, "Bu yüzde 55'e indi. Yani gelişmiş ülkelere satmış olduğumuz malın pay, yüzde 55'e indi. Yani krizin yoğun hissedildiği ülkelerde pazarda bir daralma var" dedi.

Artık yeni ufuklara doğru bakmanın zamanın geldiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bugüne kadar Güney Amerika, Afrika kıtası, Ortadoğu, Uzakdoğu bizim ihmal etmiş olduğumuz pazarlardır. İnşallah bu pazarlara doğru hep beraber yöneleceğiz" diye konuştu.

Başkan Hisarcıklıoğlu, diğer önemli konunun da borçlanma vadesiyle alacak vadesinin birbiriyle uyumlu olması olduğunu belirterek, "Bu çok önemlidir. Alacağın para cinsi neyse, borcunun para cinsi de aynı olmalıdır" dedi.

"En önemli sıkıntımız girişimci sayımızdaki noksanlık"

Hisarcıklıoğlu, paranın cepte durduğu sürece ekonomiye, zenginliğe hiçbir katkısının olmayacağını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Ülke olarak en önemli sıkıntımız girişimci sayımızdaki noksanlıktır. Biz TOBB olarak, gençlerin girişimci olmasını destekliyoruz. Elimizde ne imkanlar varsa yapıyoruz. Kadın girişimcilerimizi destekliyoruz. Kadın Girişimciler Kurulu kurduk. Ülkelerin güçleri, zenginliği ekonomisine bağlıdır. Hedefimiz ülkemizi zenginleştirmek. Ülkeyi zenginleştirmenin yolu, fert başına düşen geliri artırmaktan geçiyor. Çabamız da bu. Girişimci sayımızı artırarak istihdam sağlayacağız. Bu ülkede resmi rakamlara göre 2.5 milyon resmi işsiz var, 2.5 milyon kişi de artık iş arama ümidini kaybetmiş. Her yıl 700 bin gencimize iş bulmamız lazım. Onlara iş bulamazsak asıl sosyal felaket o zaman olur. Var gücümüzle girişimcinin önünü açmalıyız."

Girişimci dostu bürokrat yetiştirilmeli"

Bürokrasinin girişimcilere farklı gözle baktığını belirterek, "girişimci dostu bürokrat" yetiştirilmesi gerektiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, 2001 krizi görüldükten sonra insanların iyi yetiştirilmesinin öneminin bir kez daha anlaşıldığını ifade etti.

Hisarcıklıoğlu, "Kendi çocuğunun geleceğini gören ve girişimci gençler yetiştirmemiz lazım diye düşündük. TOBB Ekonomi ve Teknoloji üniversitesini bu düşüncelerle kurduk. Bugün çok şükür istediğimiz noktaya geldik. Üniversitemiz akademik yayında da bir numara" diye konuştu.

Doğu ve Güney Doğu'da üniversiteler kurmak istediklerini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ilettiklerini ve olumlu karşılandıklarını anımsatan Hisarcıklıoğlu, "Kanun TBMM'de. Şu anda Milli Eğitim Komisyonu'nda. Kanun olmadan bir şey yapabilmemiz mümkün değil. Erzurum milletvekilleri bu yasaya sahip çıksın. Genel kurulundan geçirsin. Ondan sonra kurması da bize ait. Üzerimize düşeni yapalım" diye konuştu.